Rip6Van6Winkle6

Hadim/hüddam arapça bir kelime olup türkçesi hizmetli demektir.Siz her zikir çektiğinizde cinlerin bazıları bundan görev alır (rahmani olanları) siz her havvas uygulaması yapdığınızda siz göremesenizde hadimler gelir Ama sizin burada kastınız olan hadim ana hadimlerse(Fatiha suresinin hadimi, ihlasın hadimi vs.) öyle bu hadimler yanınıza gelmez.Birde bazı sitelerde şunları okuyorum pazartesi gününün hadimi 1.5 metre boyundadır çok hızlıdır vs.Bunların hepsi yanlış bilgidir bir hadim yanınıza gelse gitmesi için dua edersiniz.Boyları bina kadardır çirkindir demiyrum ama korkutuculardır...Şimdi sitelerde benim hadimim var diyen insanlara cevabım evliyalar bile hadim davet etmeye cesaret edemiyor sen bunu yapabiliyorsan ve Türk isen bizim savaşlarda sırtımız yere gelmez Şahsen ben hiç hadim görmedim bu iş beni aşar.Yaptığım araştırmalardan yola çıkarak konuşuyorum.Yani hadim hizmetli demek ise siz klasik bir cin daveti yapıp bir cinniyi emrinize alıyorsanız ve bu cinni size hizmet ediyorsa oda hadim olmuş olur.Saygılar.....

---------------

Şu noktayada değinmek isterimki hadimler melekte olabilir cinde...Yani hadim hizmetli demek ise melekler bizlere secde etti onlarda hizmetlimiz oldu....Bu durumda meleklerde hadim.

Hurani

Sayin arkadaslar, yazmis oldugunuz fikir ve bilgilerinizi cok dikkatlice okudum ve silerle kendime ait olan bir ozelligi paylasip fikirlerinizi almak istiyorum. Ben surekli ibadet eden ve ayni zamanda uzun yillardir meditasyon yapan biriyim. Cok genc yaslardan beri kendi gelecegini gore bilen ama olacak olaylara herhangi bir etki yapamiyorum. Sik sik degisik insana benzemeyen bazan gorunusu cok korkunc olan varliklari insanlarin kafasini ustunde bazende omuzlsrinda oturuken goruyorum, bir is toplantisinda yada onemli bir ziyater aninda karsimdaki kisi ile ilgili mesajlar kulagima soyleniyor ve mesajin iletilmesi isteniyor. Hergun ( bu nerdeyse 4 senedir oluyor) sabahin ikisinde yada ucunde uyaniyorum ve duvarda dolasn futbol topu buyuklugunde etrafi acik yesil cok parlak bir isik seyrediyorum bazen bu isiktan kafamin icine mesajlar sohbet seklinde veriliyor ve cok gecmeden soylenen mesajlar gercek hayatta yerini buluyor. Daha bircok seyler oluyor, ben bukadarisini yazayim, sormak istedigim bunlarin bu yazmis oldugunuz hadimlarla bir ilgisi varmidir?

zeinarda

hadim hizmetli anlamına gelir,ve hadimler bu tür şeylerle uğraşmazlar,hadimler bu konu içinde de belirtildiği gibi;surelerin ayetlerin esmaların görevlileridir....
İnsanlarla bilinen anlamda iletişim kurmazlar,ama insanların
ibadet ve zikirlerinde onları rahatsız etmeden görünmeden gelirler...

Sizin anlattığınız olayın cinlerle ilgili olabileceğini düşünüyorum,anlatımınızda pek rahatsızlık duymadığınız anlaşılıyor,aslında kurtulmanın yollarını aramanız sizin için daha hayırlı olsa da en azından sizi emirleri altına almalarına izin vermemelisiniz...

Hurani

Cevapladiginiz icin tesekkur ederim, zaman buldukca arastirma yapip gerekeni yapmaya calisicam. Gelismelerden sizlere haber veririm ama duzelecegini sanmiyorum, cunku, ne olucagini su anda biliyorum.

Hak Sever

Özür dileyerek bende fikrimi belirtmek istiyorum. Hüddam diye görevliler yoktur. Bunun için hüddam daveti zaten olamaz.

zeinarda

havas ilmini ticarete dökmeye çalışanlar var olduğu sürece bu kandırmacalar hep olacaktır....

Ebabil

Genelde havasla ilgilenenler ( istisnalar hariç ) mendel,cin davetleri ve hadım davetlerini karıştırıp,aynı katagori içine koyarlar.nedeni ise davetler ve mendel çalışmaları birbirine benzer.Cin davetleri ve mendeller ayrı bir başlık altında açıklanacak.Hadım ve huddam konusunu becerebildiğim oranda kısaca açıklamaya çalışacagım.
Hadım kelimesi, arapça kökenli olup ''hizmet eden'' anlamına gelir .Hüddam kelimesi ise '' çok hizmet eden '' anlamındadır.Yani her iki kelimede bir varlığı ifade eder.
Yukarıda belirttiğim gibi haves çalışmaların temelinde halvet,rizayet ve ibadet. ( ayet,esma veya azimet ) vardır.
Hadım çalışmalarında çalışma süresi,hep aynı değildir,farklıdır.Her hadım,her işi yapmaz.Zira hadımlarda,insanlar gibi farklı ğüç,bilgi ve yetenekleri vardır.Celp,muhabbeti,tefrik vb. işleri yapan bir hadımdan tayyı mekan gibi bir uygulama istenmez.İstenilse de yapılmaz.Hüddam çalışmaları ya bir hocadan ( hüddam sahibi olan ) el almakla veya ayeti kerimeler,esma ve azimet okuyarak yapılır.
Hocadan el alınarak çalışılacaksa ,nasıl çalışacağını hoca, talebesine öğretir.Bu çalışmalarda da talebesini gözler,başı boş bırakmaz.Eğer şahıs kendi çalışacak ise bu daha riskli ve tehlikelidir.Zira genelde ne gibiolaylarla karşı karşıya kalacağını ve kendini korumakta zorlanabilir.Nasıl ki,bir insanbir başka insanın emri altında çalışmak istemiyorsa,manevi alemde de durum benzeridir.Kısaca bir hadım kolaylıkla bir insanın emri altına girmek istemez.
Bilgilerimi kısada olsa olsa sizlerle paylaşmak istedim.Zira bu tür çalışmalar bilgisizce yapıldığında yapan şahsı tehlikelerin beklediğini bilmesi gerekir,zarar görebilir .

kaynak:m.ali hoca

__________________

Benim istediğimi Allah (c.c.) istemiyorsa konu kapanmıştır...!

Şah-ı Nakş-i Bend: "Ey alemlerin elini tutucu. Sen benim elimi tut ki, sana el tutucu desinler." dedim.
Hz. Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (KSA) şöyle devam etti: Ey alemlerin nakşını tutucu. Sen benim nakşımı tut ki, sana Nakş-ı bend desinler.

Abdurrahim Reyhan (K.S.): Bizi anlamayanlar da olacak. Bizi sevmeyenlerde olacak.
Ama biz, bizi anlamayanları da anlamaya, bizi sevmeyenleri de sevmeye mecburuz.

Hak Sever

Kuranı kerimin sırlarına vakıf olmayanlar kuranı kerimi bir cincilik, ruhanicilik kitabı zannetmiş ve öyle devam etmişlerdir.
Kuranı kerimin insanların anladığı şekliyle bir hadim ve hüddam daveti kitabı olmadığının ve kitap ilminin yaniş havas ilmi yada ilşmi ledünün davetlerle ilgisinin olmadığının en güzel kanıtı hz süleyman ile ilgili olan ayettir.
Neml süresi ayet 38-39-40
Ey ulular dedi, onlar, bana teslim olup gelmeden onun tahtını kim getirebilir bana?
Cinlerden bir ifrit, sen yerinden kalkmadan dedi, ben onu sana getiririm ve şüphe yok ki ben, elbette güvenilecek bir kuvvete sahibim.
Kitaba ait bir bilgiye sahib olansa ben dedi, gözünü yumup açmadan onu getiririm sana. Derken baktı ki taht yanında durmada, onu görünce bu dedi, Rabbimin lutfundan, ihsanından, şükür mü edeceğim, nankör mü olacağım, beni sınamak istiyor. Fakat şükreden, mutlaka kendisini faydalandırmış olur ve nankörlük edene gelince hiç şüphe yok ki Rabbim, kullarından müstağnidir, onlara karşı lütuf ve kerem sahibidir.

Burda kitap bilgisinin yani havas ilminin hüddamcılıktan çok daha farklı bir şey olduğu zaten açıkça gözükmektedir. bahsedilen ifrit ise sizin deyiminizle hüddam olmaktadır.
Kaynak: ulvi hoca

zeinarda

Her esmanın hem ulvi hemde sufli vazifelileri vardır aynı şekilde cinlerden de vazifeliler vardır.


Havas alimleri eserlerin de bunları özellikle izah etmediklerinden hepsine hadim diyip bir genelleme yapmadıklarından dolayı, ki etmemeleri normaldir çünkü adı üstünde havas ilmi havas makamında olan elbet anlayacaktır hadim ifadesini kitaplarda okuyanlar zannederler ki hadim denince gelenler melek olanlardır veya bütün vazifeliler melektir.



Oysa öyle değildir. Hizmetli genel olarak o esmanın vazifelilerinin tamamına verilen addır.


Veya bazı insanlarında zannettiği gibi hadimler kesinlikle gelmez gelenler cinlerdir.


İfadelerinin orta noktası şudur.

nefs mutmainneye ulaşana kadar esmanın gelen hadimi sufli alemdendir ama ulvi alemdeki o esmanın hadimine bağlıdır otamatikman ikiside o esmanın hadimi konumundadır. kişi zanneder ki o gelen vazifeli ulvi olandır melektir. Oysa sufli olan vazifelisi gelmiştir.neden mutmainne olana kadar çünkü mutmainne oluncaya kadar kişide nefsin pis hasletleri,öfke,gazap,şehvet,şirk vs. hasletler insani ruha galiptir.tabi ve hayvani ruh devrededir ve hakka ulaşmaya engeldir. (Tin suresinde ahseni takvim ifadesi insanın daha çok insani ruhuna hitaptır.)


Neyse zaten şeytanda bu noktaya kadar kişiye iğva verebilir.

ayette: Gerçek şu ki; şeytanın, inanan ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hâkimiyeti yoktur.
Şeytanın hâkimiyeti, sadece onu dost edinenler ve Allah’a ortak koşanlar üzerindedir. Nahl 99-100


ne zaman ki şahıs bu şeytani hasletleri bir mürşidin eğitiminde sıkı bir nefis disiplini ile temizler ve bu hasletlerden kurtulursa o zaman fecr suresinin son ayetleri tecelli eder

ayette: ey mutmain olmuş nefs sen rabbından razı rabbında senden razı olarak rabbına dön Salih kullarımın arasına gir cennete gir. Bu makamdan sonra mutmainne, radiye ve mardiyye makamlarına ulaşmış şahıslar ancak onları hakkıyla bilir ve alemi ervah ceberut melekutun sırları ve incelikleri bunlara açılır.

kaynak:kerrar Hoca

---------------

yani aslında hadim vardır ama davetle gelmesini beklemek boş hayaldir...

Hak Sever

Sayın h. kerrar hocanın kuran ilimlerine vakıf olmadığı anlaşılıyor. Cinler ve insanlar Allahı tanımak ve ibadet etmek için yaratılmış mükellef varlıklardır. Cinlerle insanlar aynı özellik için yaratılmışlarken neden cinler i,radelerinin dışında hadim yada hüddam olmak gibi şeylere mecbur bırakılırlar. O zaman mükelleflikleri düşer.
Hadim ve hüddam kuranda geçmez, hadislerle bildirilmez.
Bir cini hadim eden yada yapan kimdir , yada hadim diye seçen kimdir. Ona o görevi misyonu yükleyen kimdir. Birden fazla talip varsa tercih yapıp sensin hadim diyen kimdir. Yoksa hadimlik cinlerde babadan oğulamı geçmektedir. Bu sünnetullaha terstir.
İkincisi hadim yada hüddamlar bir insanın nefsi mutmainneye ulaştığını nerden nasıl bilirler, nefisleri ögrebilme ve tartabilme özellik ve güçlerimi vardır.
Peki müslüman cinler hadim davet edebilirlermi, müslşüman cinlerinde nefsi mutmainne olmayanlarına gelenler sufli cinler yada görevlilermidir?
Hadim konusunu anlayabilmek için hadimleştirme ve hüddamlaştırma nedir onları bilmek lazım.
Alıntı:ulvi hoca
namaz vakti özür dilerim hayırlı sabahlar.