Ruhani  

Go Back   Ruhani > İslamiyet ve İslami İlimler > Fıkıh İlmi
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 02-02-2012, 04:13   #1 (permalink)

 
musemma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Jan 2012


Mesajlar: 486
Konular: 443

Karma Puanı: 7

Standart Islami toplumlarda şirkin belirtileri

ŞİRKİN TARİHİ


Şirkin mazisine indiğimizde,bu ümmetten önce daha önceki ümmetlerde de var olduğunu Kur’anı Kerim’den öğrenmekteyiz.Öyleyse şirk,insanlık tarihinde ne zeman başlamiştır?
Cenab’ı hak bu insanlığın başı ...... olan Adem(a.s)ile Havva’yı yaratır.Hem onlara ve hemde zurriyetlerine tevhid dinini seçer.Böylelikle insanlar,Rablerini bilerek yalnız o’na şirk koşmadan ibadet ederlerdi.Bu yüzden onlar tek bir ümmet ve milletdiler.Tabiatıyla bunu Allah,o ümmete nebiler yoluyla öğretmişti.Erkeğiyle kadınıyla müslüman ve muvahhid idiler.İçlerinde Allah’a şirk koşan,kabirlere,velilere kulluk eden,onlara yalvaran,putlara tapan ve Allah’ın dinine hurafeler sokan kimseler yoktu.Yine kendine secde edilen bir put,mescid haline getirilen bir türbe,bereket umulan bir ağaç veya taş,kurbanlar kesilen,veya adaklar adanılan yatırlarda yoktu. Kendinden meded dilenen bir melek ve rasul,veya salih bir veli de bulunmuyordu.Hayatlarında bütünüyle Tevhid akidesi,hem inanç ve hemde amel yönünden hakimdi. Ancak insanların,Allah’a hakkıyla taat üzere olup,kulluk etmeleri hiç şüphesiz şeytanı rahatsız ediyordu.Bu yüzden onları hak yoldan saptırmak için çeşitli sinsi ve süslü yöntemlere baş vuruyor ,ama bir türlü hedefine varamıyordu.Sonra insanların değer verdiği,Nesr,Ya’üg,Yagus.Vedul ve suva,adındaki salih insanlar birer birer vefat ederler.Bu olay onları sıkıntıya sokar.İşte o sırada şeytan bu zayıf noktayı fırsat bilir ve o insanları oyuna getirir.Tedrici olarak şirki zinetlendirir ve onlara takdim eder.İnsanlarda,o salih kimselerin kabirleriyle meşgul olmaya başlar.Arkadan gelen nesilde dahada ileri giderek,şeytanın saptırmasıyla ..........oyunuyla bu kabirlere ibadet etmeye başlarlar.
İnsan oğlunun amansız düşmanı olarak bilinen şeytanın,hazırkadığı bu senaryoyu oyunu açık bir şekilde görebilmek için konuyla ilgili bir rivayeti gözden geçirelim: Muhammed b.Ka’b el-Kurazi (r.a)şöyle anlatır:”Bu isimler-yani Vedd,suva ,yağus,ya’üg ve nesr-Adem ile Nuh (a.s)’ın arasında yaşamış bazı salih kimselerin isimleridir.Bunlara uyan kimseler vardır.Bu salihler ölünce İblis onlara gelerek şöyle der: Bunların (salihlerin) suretlerini (resimlerini yapsanızda-meclislerinize-veya evlerinie assanız sizin için-onlara baktıkca-ibadetlerinizde daha gayretli ve iştiyaklı olur.”Ve bunu yaparlar.Onlardan sonra başka bir nesil gelir,iblis onlarada:”Sizden öncekiler bunlara (salihlere)ibadet ediyorlardı”der,onlarda böylelikle (bu salihlere) ibadet etmeye başlar.İşte yeryüzünde (Allah’tan gayrısına) putlara ilk ibadet böyle başladı.”1-İbn Abbas’da (r.a) yaklaşık olarak bunun tarihini bize rivayetle zikreder. “Adem(a.s)ile(Nuh)a.s arasında on asır vardır.Bu müddet içerisinde bütün insanlık hak olan tek bir şeriat(din) üzereydiler.(Sonra) ihtilaf ettiler.Allah’da müjdeleyici ve uyarıcı nebiler yolladı.”der2-.
Nitekim Cenab-ı Allah bu olaya şöyle değinir.”İnsanlar başlanğıçta bir tek ümmet(din)üzere idiler.(Sonrada ihtilafa düşüp parçalandılar)Allah,müjdeleyici ve uyarıcı nebiler yolladı.İnsanlar arasında ihtilafa(anlaşmazlığa)düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için,onlarla beraber hak(yolu gösteren)kitaplarda indi.”3-İşte bu şeytani senaryo ile Adem oğlunda meydana gelen uluhiyetteki şirk ,yani Allah’dan gayrısına kulluk, Nuh(a.s) gönderilmeden önce,salih kişilere aşırılık ve taşkınlık ile başlar. Böylece Allah’a ibadetten yan çizerek tevhid inancına ters düşerler. Ta ki totemcilik,yani putculuk kalblerine yerleşir ve salihlere, şefaat, tevessil, muhhabbet, velayet, takdis, yüceltme bahaneleriyle ibadet etmeye başlarlar. Önceleri tevhid ümmeti olan bu insanlar, şirk ümmeti haline dönüşür.


B- ŞİRKE KARŞI VERİLEN MÜCADELE


Şirk ve ehline karşı ilk yüzden kavmine gönderilen her peygamber onlara mücadele veren insanlar Rasul ve Nebilerdir.Bu şöyle sesleniyordu:”Ey kavmim,Allah’a kulluk ediniz ondan gayrı sizin için bir ilah yoktur.4-
Bu şirk ümmetine karşı Allah,Rasul olarak Nuh(a.s)’ı gönderir,aralarında 950 sene kalarak mücadele verir.Onları Allah’ı birlemeye,o’na şirksiz kulluk yapmaya,kabirlere ibadet etmeyi de terketmeye,salihlerden yardım istemeyi ve meded ummayı bırakmaya çağırır.Onlarda ona karşı inad edip hakkı kabul etmezler.Kabincilik ve putçulukları üzerine kalarak Nuh(a.s)’dan şu sözlerle kaçındırırlar.”Nuh’un kavminden ileri gelenler şöyle dediler:”Sakın ha,ilahlarınızı(Nuh’un sözüne sebeb),vedi,suva’ı,yağus’u,ya’uk ve nesr’i bırakmayın.”Böylelikle halk Nuh(a.s)’ı bırakır ve onunla alay etmeye başlar.Yalnız çok az bir topluluk ona iman eder,Allah’da Nuh(a.s) ile birlikte ona inanan muvahhidleri tufandan kutarır.Belli bir süre geçtikten sonra kabile ve milletlere ayrılan bu insanlar tekrar şeytan,hile ile oyun getirir. Böylece Hud’un kavmi Ad’ı,Salih’in kavmi semud’u,İbrahim(a.s)’ın kavmi sabii,Lut kavmini,Şu’ayb’ın kavmi olan Medyen halkını,Musa’nın kavmi olan israil oğullarını sırasıyla şirke düşürür.Taki şirk açık bir şekilde Yunan toplumuna girer,böylece Yunanlılarda bir çok ilah yerleşir.Hatta Yunan felsefecileri bile kabircilikten kurtulamazlar.Nitekim Aristo ve öğrencileri kabirlere tapar olmuşlardır.Fahreddin Razi(606-H)’nin kaydettiğine göre milattan önce 322 ila 384 tarihleri arasında yaşayan Aristo’nun öğrencileri çözemedikleri bir konu ile karşılaştıklarında,hocalarının kabrine giderek,konuyu orada araştırırlar böylece konu çözülür,yardım ve feyzi elde ederlerdi.Yine milattan önce yaşaya Buda’ya uzak doğu ülkelerinde tapıcılık yerleşir ve her tarafa heykeli dikilir.Daha sonra bu şirk hastalığı Tevratın tahrif edilmesiyle Yahudi’lere,milattan sonrada İncil’in tahrif edilmesiyle Hristiyanlığa teslis inancıyla sirayet eder.Tam manasıyla kabirlere ve ehline ibadet ederler.Bütün mabedlerinde Meryem ve İsa(a.s)’ın suret ve resimleri yaygınlaşır.Sonrada bu dahada gelişir ve çeşitli şekiller alır,veli,salih addedilen insanlar,kabir yatırlarla ilgili olan her türlü puta,taşa veağaca ibadet edilir.Neticede Arap kavimleride kendilerini bu hastalıktan kurtaramazlar.Aslında İbrahim(a.s)’ın hanif dini üzerine mensub olan bu insanları,şeytan tedrici olarak kandırmış,kabirlere ve orada yatanlara ibadet etmeyi süslemişti.Böylece putperestlik,kabirlere ibadet yoluyla girmişti.Onlarda Nuh(a.s)kavmi gibi ölen Lat,Menat,Uzza,Hubel gibi salih kişilerin suretlerini yaparak putlar edinmişler,Allah’la kendi aralarında bunları vasıta kılmışlardır.Öyleki Kabe’nin etrafında her kabileyi temsil eden 360 put vardı.Böylelikle Araplarda uluhiyette ki şirk bütün canlılığıyla hakimdi.

C- İSLAM ÜMMETİNE ŞİRK NASIL GİRDİ ?


Her peygamber gönderildiği kavimde ve kendi döneminde var olan şirklerle mücadele etmişti.Allah Teala bu maksatla bu ümmete de Muhammed(s.a.s)’i göndererek büyük bir lutufta bulunmuştur.Cenab-ı hak onunla insanları,hidayete erdirmiş,kör gözleri,sağır kulakları,kitlenmiş kableri açmış,insanları tevhid dini üzerine toplamış,kalblerini birleştirerek telif ederek dinde kardeş yapmıştır.Böylelikle putlar parçalanmış,yükseltilmiş kabirler düzlenmiş Allah’dan gayrı ibadet edilen her kabri,ağaç taş ve put yok edilip,batıl sayılmış ve dinin tamamı,Allah’ın olmuştur.İnsanlar tevhid dinine girerek,yalnız Allah’a ibadet eder ve dini o’na has kılar olmuşlardır.Bu sayede şirkin karanlığı kalkmış ve müslüman beldelerinde tevhid bayrağı yükselmiştir.Bu yüzden artık şeytan,Arap yarım adasından ümidini kesmişti.Arkadan gelen Raşid halifelerde Allah Rasulü’nün yolundan gitmiş ve fetihler yoluyla tevhid akidesini dünyanın her tarafına yaymışlardır.
Ancak islamın bu ilerleyişi ve yükselişini gören Yahudi, Hristiyan, müşrik ve diğer islam düşmanları, kılıç ve kuvvetle onun önüne geçemiyeceklerini anlarlar, bu nedenle eski cahiliyye inançlarını tekrar geri getirme maksadıyla planlarını yürürlüge koyarlar.Tabiki bunun ilk aşamasıda salih kişiler hakkında aşırılıktır. Bu esnada islam ümmeti,Abdullah b.Sebe adında müşrik,mulhid ve münafık olan bir Yahudiyle imtihan edilir.Bu zındık Hz Ali’nin ilah olduğu iddasını ortaya atar,onun tekrar dünyaya geleceği (recat,dönüş) inancını ihdas eder, sonrada Hz Peygamberin vasisi olduğu fikrini ortaya atar.Bir takım cahil insanlar ona uyar,kurduğu fırkanın adı sebeiyyedir.Böylelikle bu inanç gelişerek daha bir çok hurafe eklenir ve daha sonra Rafizi adıyla bilinir. Hz Ebu Bekir ve Ömere dişmanlığıyla bilinen bu fırka aşırı gulat Şia yani fanatik Şiaların adıdır.Evet bu fikir ve inanç daha da gelişerek daha da sapar ve ortaya islamiye,........,nasariyye,dürziye ve aleviyye gibi batini fırkalarını doğurur.Bunlar,kabirler ve içindekilere tam manasıyla ibadet edip üzerlerine türbeler ve kubbeler bina ederek,böylece Yahudi,Hristiyan ve müşriklerin bu şirklerini tekrar canlandırırlar.Şia mezhebi bütün bu sapık inanç ve uygulamaların odak noktası haline gelir.Çok rahatlıkla diyebiliriz ki,insanlık tarihinde ilk şirk Nuh(a.s)kavminde başlamış,islam ümmetinde de ilk şirki Rafiziler ihda etmiş ve sonrada şiada ......... ermişti.Yalnız üzülerek söylemek gerekir ki,kendilerini ehli sünnete nisbet ettikleri halde kabirleri imar edip mescidleri ihmal eden kabirci taifeler ortaya çıkmış ve yayılmıştır.Aynı şekilde maturidi ve eş’ari kelamcılar,felsefi kitaplarla olan uğraşıları yüzünden kabircilik inancından tesirlenmişler, aynı zamanda hem kabirciliğe ve hem de cehmiye mezhebine çağırır olmuşlardır. Diğer taraftan salih insanların kisvesine bürünerek gözü yaşlı, uzun sarık ve tesbihlerle sünnete uyduğunu iddia eden tasavvufcu, hulul, iltihad ve vahdeti-vucutcu olan Hallac, ibnu’l-Farid, ibn Arabi, ibn Seb’in, Tilmesani, Bahauddin Nakşibendi, Said Bedevi, Şarani, Ahmed Rıfai, Şazeli,Uşşaki, Ahmed......, Celaleddin Rumi, Sadreddin konevi, Abdul-Kerim cili ve Yunus Emre gibi daha niceler, şirkin, bidatın, hurafenin, kabirciliğin, dalalet ve sapıklığın kaynağı haline gelmişti. Bu zındıklar vasıtasıyla kabircilik inancı dört mezheb müntesibleri arasında da maalesef yayılmıştır. Avam halk ise, cahillikleri nedeniyle etkilenmedikleri bir inanç ve ibadet kalmamış olarak müslüman adına sahiptir. Zikrettiğim nedenlerle bu ümmette şirk hastalığı temerküz etmiştir. Allah’a hamdü senalar olsun ki, bunlarla mücadele eden bir takım alim, davetci veya ıstılahatcı insanlar her devirde olmuştur.







D- ŞİRKİN BELİRTİLERİ


Konuşmamın son bölümünde sizlere islami toplumlarda veya islami cemaatlerde, şirkin belirtileri üzerine duracağım. Bu anlattığım şeylerin hayali şeyler olmadığını göstermek için örneklerle sizlere açıklayacağım inşallah. Her şeyden önce Allah Rasulü (s.a.v)’in kendi ümmetinin şirk hastalığına bulaşacağına haber verdiğini bilmemiz meseleye ışık tutması açısından önemlidir. Sevban(r.a)’ın rivayetinde Nebi (s.a.v) şöyle buyururlar:
“Ümmetimden birtakım topluluklar, müşriklere katılmadıkca ve yine ümmetimden bir topluluk putlara tapmadıkça kıyamet kopmaz.”6
Şimdi vermek istediğim örnekleri, şirkin kısımlarına parentez etmek istiyorum.Yalnız bütün bu şirkleri veya şirke götüren verileri hem akide (inanç) ve hemde amel yönüyle değerlendirmek ve düşünmek zorundayız. Çünkü şirk itikadi olduğu kadar da amelidir.

1-RUBUBİYYET TEVHİDİ ALANINDA İŞLENEN ŞİRKLER :

İnsanlık tarihinde kendini Rab ilan eden Firaun ile Nemruddan başkası olmamıştır.Ancak bu ümmette maalesef Hz Ali’yi ilah eden,kendisini evvela hak diyerek ilah gören Hallaç gibi,veya tabiatta herşeyin Allah’da fani olup ondan bir parça olduğuna yani dolayısıyla herşeyin Allah olduğunu iddia edenibn Arabi gibi vahdeti vucutcular ve tasavvufcular gelişir.Bunun yanında gerek tasavvufi inanç olarak ve gerekse halkın inancı olarak olsun,kainatı idare eden kutupların ......ve.......yani yahudilerin kırkların var olduğuna ve evliyanın öldükten sonra yeryüzünde tasavvuf hakkına sahip oldukları öldürüp dirilme özelliklerine sahip oldukları inancı halen mevcuttur.Buna ek olarak kainatın Hz Peygamberin Nurundan yaratıldığı o olmazsa alem olmazdı inancıda hakimdir.Bunun yanında müslüman geçinen solcuların veya koministlerin dünyada cerayan eden olayları tabiat kanunlarına bağlamaları veya tabiatı ilah mesabesinde veya maddeyi ilah olarak görmeleri rububiyet alanında işlenen şirklerin başında gelir.Rızık endişesi,kadere karşı isyan gibi haraketlerde bu tevhidi zedeler.

2-İSİM VE SIFAT TEVHİDİ ALANINDA İŞLENEN ŞİRKLER :

Allah’ın isim ve sıfatlarının zahiri manalarını ta’til,tahrif ve tevil yoluyla inkara kalkışmak O’nu bunlardan soyutlamak isteyen eski ve çağdaş olmak üzere bunu savunan kelamcıları örnek gösterebiliriz.Allah’ın isim ve sıfatlarından bazılarını salih,veli ve şeyhlere atfederek vererek .....ayıran sofi ve avam tabakasının tutumları da aynıdır.Bu gibi kişilerin gayb alemini ve gaybi esrarları bildikleri,kalpten geçenlere vakıf oldukları,öldükten sonra bile insanlara fayda verebilecekleri ve bunların Gavs azam(meded umulma)insanı kamil,veli,salih,arif,mürşid,hatemul-evliya,mevlana gibi sıfatlara haiz olduklarına inanmak veya Allah’ın sıfatlarının mahlukatın küllerine benzediğini söylemek gibi inançlara sahip insan çoktur.Müneccim ve kahinlerin geleceği veya cinlerin gaybı bildiklerine inanan çeşitli yollarla ruh çağırma sorular sorma gibi seansları düzenleyenler modern dünyada bile az değil değildir.

3-ULUHİYYET TEVHİDİ ALANINDA İŞLENEN ŞİRKLER:

Tarihten bu yana genel olarak insanların mübtela oldukları veya bu ümmetin bulaştığı büyük şirklerden biride uluhiyyet şirkidir.Allah’dan gayrısına kulluk etmektir.Bununörnekleri gerek ferdi,gerek..... gerekse toplumsal alanında çoktur.Bunları aşşağıda mümkün olduğu kadarıyla zikredelim.ÖRNEKLER:Allah’ın kanunlarından başka beşeri kanunları ,sistem veya ideolojilerin insanlığı idare etmede daha üstün olduğuna inanmak,ilahi kanunların veya Hz Peygamberin getirdiği dinin dışına çıkılabileceği inancı,bu asırda ilahi kanunların uygulanmasının doğru olmadığı veya müslümanların gerilemesine sebeb olduğu,bunların vicdani bir mesele olduğu,hayatın diğer alanlarına dinin karıştırılamayacağı fikri beşeri kanunlara muhakeme olmak,batıl rejim ve sistemleri savunmakgibi eylemler az değildir.Şeyhleri,salihleri ve velileri takdir etmek onları yüceltme,ilahlık makamında görmek,onlara mutlak olarak itaat edileceğine inanmak,Hz peygamberin getirdiği hükümlerinin bir zahiri ve birde batini anlamı olduğuna inanıp zahiri manasının avam için ve batıni manasının da havasa yani tasavvuf ehine has olduğua inananlar çoktur.Salih zannedilenkimselerin kabirleri üzerine bina,mescid,kubbe yapmak,onlardan birşeyler istemek,onlara sığınmak,onlardan yardım istemek,dilek tutmak sıkıntılarının açılmasını,hastalığına şifa vermelerini,düşmana karşı yardım etmelerini beklemek,onlara dua etmek birşeyler ummak,kabirlere secde,tavaf etmek,kurban kesmek adak adamak gibi ibadetleri kabirlerde yapanlar,türbe parmaklıklarına çaput bağlayanlar,mum yakanlar,Allah’la kendisi arasına araç koyanlar,onlardan şefaat dileyenler,onlara güvenenler veya zarar vermesinden korkanlar,Hz peygamberinkabrinden veya salih zannedilenlerin kabirlerinden meded ummak şefaat veya meded ya rasulullah veya meded ya fulan demek,dua ederken habibin hürmetine,falanın hakkı için bizi bağışla demek,uğrsuzluğa inanmak,zarar ve fayda vermek için muska yapmak,bunları takmak,sihir yapmak ve yaptırmak,gçz değmesiyle çocuklara nazar boncuğu takmak gibi inanç ve adetler hakimdir.Türbeleri,kabirleri,baba sultan,oruç baba,eyyub sultan,yeşil türbe,emin sultanı,kırk kızlar gibi yatırları ziyaret etmek,bunlara ve şeyhlere rabıta yapmak gibi avam halkın bilir geçinenlerin bu taşkınlıkları az değildir.Mala,paraya......dünyaya aşırı bağlılıkta ve hevaya tabi olmakta uluhiyyet tevhidini zedeler.Bu yüzden Allah Rasulu (s.a.v) şöyle buyururlar: ”Dinar ve dirhem kulu helak oldu,........kulu helak oldu, kendisine verilirse razı olur verilmezse de kızar.”7
Cenabı hak cümlemizi bunların şerrinden korusun.

Son olarak şunu söylemeyi dini bir zorunluluk sayıyorum. Muvahhid olan her müslümanın bunlarla savaşması,avam halkı, hatta bilir kişileri bunlardan kaçındırması gerekir.Çünkü bu vazife Allah’a yaklaştıran en efdal ve hayırlı amellerdendir. Hem bizlerin ve hemde islam toplumların dünya ve ahiret saadeti buna bağlıdır.Yer yüzünde.......otorite ve güç sahibi olma yine buna bağlıdır. Beni sukunetle dinlediğiniz için teşekkür eder ve saygılarımı sunarım.




Dipnotlar :

1- Bakınız Begavi tefsiri (8/232), Suyuti, edduraru’l-mansur, (8/294) bu rivayet Abd b.Humayd’e nisbet etmiştir.
2- Buhari tefsiri, Muhammed b.Cerir et-Taberi tefsiri.
3- Bakara, 213
4- A’raf, 73
5- Nuh, 24
6- Ebu Davud, Tirmizi, Hakim, bakınız al-......no-3072
7- Buhari, no-2886
musemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
belirtileri, islami, toplumlarda, şirkin


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:04.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner