Ruhani  

Go Back   Ruhani > İslamiyet ve İslami İlimler > Tasavvuf
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 01-20-2012, 13:09   #1 (permalink)

 
musemma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Jan 2012


Mesajlar: 486
Konular: 443

Karma Puanı: 7

Standart İlm-i ledün, ledünnî ilimi nedir?

İlm-i ledün veya ledünnî ilim, Allah ile ilgili bilgi ve sırlara ait ilim, gayb ve mârifet ilmidir Allah, âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki: Orada, kendi indimizden bir rahmet (vahiy ve nübüvvet veya uzun ömür) verdiğimiz ve ona ledünnî ilmi öğrettiğimiz kullarımızdan birini (Hızır'ı) buldular. (Kehf sûresi: 65)

Senâullah-ı Dehlevî bu ilim hakkında şöyle demektedir: Ledünnî ilim, çalışmak ve gayretle ele geçmez. İhsân edilen kimselere mahsûstur. Umûma şâmil değildir. Peygamberlere verilen ilimler ve vahyedilen şeyler ise, umûma şâmildir ve herkesi ilgilendirir. Yâni peygamberler, bunları, gönderildikleri kavimlere tebliğ etmekle, bildirmekle vazîfelidirler. Bu bakımdan peygamberlerin ilmi, ledünnî ilminden üstündür.

Seyyid Abdülhakîm Arvasi ise, şunları ifâde etmektedir: Emîr Sultan hazretleri, ledünnî ilme sâhipti. Bu ilim yetmiş iki derecedir. İlk derecesinde olan, bir ağaca bakınca yapraklarının sayısını, bir denize bakmakla damlalarının adedini, bir çöle bakınca kumlarının sayısını bilir. Kıyamet yaklaştıkça, insanlar dinden uzaklaşmaya başlamaktadır. Eskiden kerameti görülen evliya çoktu. Fakat dinden uzaklaştıkça evliya azaldı, kerametler görülmez oldu. Ledün ilmi unutuldu. Sapıklar çoğaldı, keramet inkâr edilmeye başlandı. Kerametin hak olduğuna Kur?an-ı kerimden örnekler:

1- Hz. Süleyman, ?Sebe Melikesinin tahtını bana kim getirebilir?? dedi. Cinlerden bir ifrit: ?Sen yerinden kalkmadan önce, onu getiririm, buna gücüm yeter? dedi. İlmi ledün [ilmi batın] sahibi olan vezir Asaf bin Berhiya ise, ?Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm? dedi ve bir anda getirdi (Neml 38-40) [Vezir de, cin de peygamber değildi. Vezir bu işi kerametle yapmıştı. Cin müslüman ise kerametle, kâfir ise sihirle yapacaktı.]

2- Hz. Meryem peygamber değildi. Kocasız çocuk doğurdu. Hz. Meryem mabette yaşar, yiyecekleri, kerametle hep yanında hazır olurdu. Kur?an-ı kerimde, (Hurma dalını kendine doğru silkele, taze hurma dökülsün.) buyuruldu. (Meryem 24) Hz. Zekeriya, Hz. Meryem?in yanında taze meyve ve yiyecekleri görünce hayret ederdi. İşte âyet-i kerime meali: (Rabbi Meryem?e hüsnü kabul gösterdi; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya, onun yanına, mâbede her girişinde orada bir rızık görür, ?Ey Meryem, bunlar sana nereden geliyor?? der; o da: Bunlar, Allah tarafından? diye cevap verirdi.) [Ali imran 37]

3- Eshâb-ı Kehf?in kerameti de meşhurdur. Eshab-ı kehf, yiyip içmeden, bir zarara uğramadan 309 yıl uykuda kaldıktan sonra uyanmışlardır. Kur?an-ı kerimde, (İşte bu, Allahın kudretini gösteren delillerden biridir. Uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın.) buyuruluyor. (Kehf 17, 18)

4- Hz. Musa?nın yanındaki gencin çantasındaki balık canlanıp suya gitmiştir: (Her ikisi, iki denizin birleştiği yere varınca balık şaşılacak şekilde denize gitmişti.) [Kehf 61- 63]

5- Kehf suresinin 63. âyetinden itibaren Hz. Musa ile ledün ilmi?ne sahip bir zatın kıssası anlatılır. Özetle şöyledir: (İkisi, [Hz. Musa ile bir genç] kendisine ilim verdiğimiz birini buldular. Musa ona, ?Sana öğretileni [ledün ilmini] bana da öğretir misin?? dedi. O zat da: ?Sen benim yaptıklarıma dayanamazsın? dedi. Sonra o zat, bindikleri gemiyi deldi. Hz. Musa, ?Gemiyi içindekileri boğmak için mi deldin? dedi. Daha sonra, bir erkek çocuğunu öldürdü. Hz. Musa, ?Masumu öldürdün, pek kötü bir şey yaptın? dedi.) Günahsız çocuğu öldürmek elbette çok büyük günahtır. Ama bunu yapan zat, kerametle biliyordu ki o çocuk, büyüyünce zâlim biri olacaktı. Onun yerine iyi bir çocuk verilmesi de istenmişti. Hz. Musa?ya ?Ben sana, yaptığım işlere dayanamazsın demedim mi?? dedi. Demek ki o zat, Hz. Musa?nın dayanamayacağını da kerametle biliyordu. Hz. Musa?nın arkadaşı duvarları [kerametle] doğrultuverdi. O zat, Hz. Musa?ya bu işlerin hikmetini açıkladı. (Kehf 63-81) [Hz. Musa?nın arkadaşının [Hızır?ın] sahip olduğu ilme ilmi ledün deniyor. Bu ilmi ancak tasavvuf sahibi, keramet ehli evliya bilir, mezhepsizler bilmez.] Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: (İlmi ledün, sırrı ilahidir. Allah, onu salihlerden dilediğinin kalbine koyar.) [Deylemî]

mısralarıyla seslendirdiği gibi, bu gizli ilmin tam bir hazinedârı ve bu hususî irfan havzının da bir marifet kahramanıdır. Ne var ki, böyle özel bir mazhariyet, bütün evliyâ ve enbiyâ, bütün asfiyâ ve mürselîn için her zaman söz konusu olmayabilir. Zira, ilm-i ledün, ilâhî feyz yoluyla, hususî bir kısım kimselerin kalbine atılan özel bir bilgi ve marifettir.ve böyleleriyle aynı ufku paylaşmayanların ondan anlamaları da mümkün değildir.

İlm-i ledün, her zaman zahirî şer'e muvafık olmayabilir. Bu gibi durumlarda meşhûdâtlarını usûlü'd-dîn prensipleriyle tashihe tabi tutmayanlar, bazen yanılabilecekleri gibi, kendilerine tâbi olanları da yanıltabilirler. Keşf ve ilhamlarını muhkemâta göre tesbit edenler ise her zaman, berzahî ufuklarıyla mülk ve melekûtu birden görür.. dünya ve ukbâyı bir vahidin iki yüzü gibi müşahede eder.. ve tilmizlerine gayb u şehadet âleminin vâridâtından ne kevserler ne kevserler sunarlar.!

Bu itibarla da, ilm-i ledünle cehd ve gayret arasında bazı münasebetler söz konusu olsa da, temelde onun, talim ve taallümle doğrudan bir alâkasının olmadığı açıktır. Zira bu ilim, Cenab-ı Hak tarafından mahz-ı mevhibe olarak, bazı temiz gönüllerde bir kuvve-i kudsiye şeklinde tecelli etmektedir ve aynı zamanda bu tecelli, terakki sistemi içinde değil de tedellî çerçevesinde vukû bulmaktadır: Evet bu ilim, eserden eser sahibine, vücuttan vicdana akseden bir marifettir.. ve her şekliyle de keşf ve ilham kaynaklıdır. Ne var ki, böyle bir ilham bazen, farklı derecelerde tecelli ettiği gibi, seyr-i rûhânîsini Hazreti Rûh-u Seyyidi'l-Enam'ın vesayetinde sürdürmeyenler için, bir kısım şeytanî vesvese ve nefsanî hevâcisle iltibası da söz konusudur.
musemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
ilimi, ilm-i, ilm-i ledün, ilmi, ilmi ledün, ledün, ledünnî, ledünni ilimi, nedir


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:04.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner