Ruhani  

Go Back   Ruhani > İslamiyet ve İslami İlimler > Peygamberler
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 01-25-2012, 21:16   #1 (permalink)

 
Sahir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 656
Konular: 633

Karma Puanı: 10

Standart Adem as'ın yaratılması

İblîs, Melâikelere hoca idi, yetmiş bin sene hocalık yaptı. İblis "saadeti ezeliyeme kavuştum" dedi. Yani "Benim için artık burdan düşmek yok" dedi. İblîsin kalbinden geçeni, Allahu Teâlâ çok iyi biliyordu. İblîs kendi kendine "Allah bana, benden başkasına boyun eğ, itaat et dese etmem" diye kibirlilik getirdi. Allah (cc)'da, kibirli kullarını sevmez. O zaman; Allah (cc)'u, Adem (as)'ı yaratmayı murad etti. Cebrâil (as)'a dünyanın her yerinden, her renkte topraktan ve Kâ'be'nin yerinden toprak aldırdı.

(Sûre-i Âli İmran, âyet 59)
Meâl'i: Şüphe yok ki, Allahu Teâlâ'nın nezdinde İsa'nın hali, Adem'in hali gibidir ki, onu topraktan yarattı, sonra ona ol dedi, o da oluverdi.

(Sûre-i Secde, âyet 7)
Meâl'i: O ki yarattığı her şeyi güzel kıldı ve insanın yaradılışına çamurdan başladı.

(Sûre-i Rum, âyet 20)
Meâl'i: Ve O'nun ayetlerindendir ki, sizi topraktan yaratmıştır, sonra siz şimdi insansınız (yeryüzüne) yayılmaktasınız.

İnsanların renklerinin sayısınca toprakların renkleri vardır. Adem (as)'ın vücudunu, kalıbını insan suretinde düzdürdü, Melâikelere gösterdi. Melâikeler:

(Sûre-i Bakara, âyet: 30)
Meâl'i: (Sen o vakti) hatırla ki Rabb'ın meleklere 'Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım' dedi. Onlar 'Biz sana hamd ve tesbih ve seni tasdik ederken, yeryüzünde fesat çıkaracak, kan dökecek birisini mi halife kılıyorsun?' dediler. Allah (cc)'de onlara: "Sizin bilmeyeceğinizi herhalde ben bilirim" dedi.

Melâikeler, Allahu Teâlâ'ya:
– Biz seni hamd ve tesbih ederiz. Sen, kan dökücü can-cin kavmi gibi, fesat çıkarıcı bir kavim mi yaratacaksın? Allahu Teâlâ:
– Siz, bilemiyorsunuz, ben biliyorum. Demek istiyor ki:
Ben yaratayım da bakın, sizden daha iyi tesbih çekip, hamd edenler, içlerinde olacaktır. Bu mübarek âyette: Allah (cc)'ın kullarının içinde hamd ve tesbih etmeyenler olacağı gibi, seher vaktinde eline tesbihini alıp, "Sübhanallahi vel hamdülillahi", ila ahir; "Lâ ilâhe illallahu vahdehu la şerikeleh" ila ahir; "Sübanallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber; Sübhane rabbiyel azim, Sübhane rabbiyel âlâ". Allah (cc)'ı tesbih ederler. Allahu Teâlâ, Kur'an-ı Kerim'de: "Allah'ın güzel isimleri var, onlarla tesbih edin." diye buyuruyor. Yani bu melâikeler: "Biz bilmiyorduk, Allahu Teâlâ'yı ne güzel tesbih edenler var. Biz tesbih ediyoruz zannediyorduk. Bizden daha iyi tesbih ediyorlar." dedirttirecek, hakiki dervişler, hakiki zakirlerdir. İşte, Allahu Teâlâ'nın en sevgili kulları onlardır. Melâikelere: "Siz bilemezsiniz, ben bilirim" demesi, Allahu Teâlâ tesbih, zikir, istiğfar ede ede çok çalışanları kasdediyor.
Çünkü (insanoğlundan) daha evvel yeryüzüne Can Cin kavmi gelmişti. Onlar çok kan dökmüşlerdi, çok fitne yapıp, Allah (cc)'ne asi gelen bir kavim idiler. Allah (cc) onları helâk etti.
Can Cin kavmi ile insanoğlunun dünyaya gelmeleri yetmiş bin sene olmuş, altmış bin senesi Can Cin kavmi ile geçmiş, yedi yahut dokuz bin senesi de Adem (as)'dan bu yana geçmiş. Bunun, insanoğlunun on bin sene dünyada kalıp yetmiş bin sene tamam olunca, kıyamet kopacağını söyleyenler var. Ama kesin bir delil yok. (Yine de Allah (cc) bilir.)
Melâikeler Allah (cc)'ne:
– Fitne yapıcı bir kavim mi yaratacaksın? diye sormuşlardı. Allah (cc):
– Siz bilmezsiniz, ben bilirim dedi. Herkes Adem (as)'a baktı. İblîs de geldi baktı. O zaman Melâikelere hocalık yapardı. Adı Ezazil'di. Kendinden daha yüksek bir ilme sahip olacağını ve kendisine düşman olacağını anladı, tükürdü. Cebrâil (as), Allah (cc)' nun emri ile tükürdüğü yeri koparıp attı. Atılan çukur (göbek), atılan parça köpek oldu. Köpekte, İblîs'in huyu ile Adem (as)'ın huyu karışıktır. Şöyle ki: Bir köpek sahibine çok itaatli olur. Ömür boyu evini, mallarını ve canını korur. Onun yemeğini, ekmeğini yediği için, bu adet Adem (as)'dan gelir. Yine bir köpek dünyada iken sahibini korur. Sahibi ölürse esas düşmanlığı meydana çıkar. Sahibinin etini yer. Bu da İblîs'in adetidir. İblîs, insana dünyada iken dostmuş gibi görünür. Ölürken imânsız göndermeye, öldükten sonra kabirde, Münkir ve Nekir meleklerinin sorularına yanlış cevap verdirtmeye çalışır. Allah'a asi etmek ister, düşmanlığı meydana çıkar.

(Kütüb-i Sitte, Cild 6, Hadis No: 1699, s. 393)

Hz. Ebu Hureyre (ra)'den:
"Allahu Teâlâ, Hz. Adem (as)'i yarattığı ve ruh üflediği zaman, Adem hapşırdı ve Elhamdülillah diyerek, izni ile Teâlâ'ya hamdetti. Rabb'i de ona:
– Ey Adem, Yerhamukallah (Allah sana rahmet etsin), (mukarreb) meleklerden şu oturan gruba git ve "Esselamü aleyküm" de, dedi. Hz. Adem öyle yaptı. Hitabettiği melekler:
– Ve aleyke's-selamu ve rahmetullahi ve berekatuhu, diye karşılık verdiler. Sonra Adem (as) Rabb'ine döndü. Rabb'i ona:
– Bu cümle senin ve evlatlarının aralarındaki selamlaşmadır, dedi. Allahu Teâlâ Hz. leri, elleri kapalı olduğu halde Adem'e:
– Dilediğini seç, dedi. Hz. Adem:
– Rabb'imin sağ elini seçtim! Rabb'imin iki eli de sağdır, mübarektir, dedi. Sonra Allahu Teâlâ Hz.leri sağ elini açtı. İçinde Hz. Adem ve onun zürriyeti (nin emsalleri) vardı. Hz. Adem (as):
– Ey Rabbim, bunlar nedir? dedi. Rabb'i Teâlâ:
– Bunlar senin zürriyetindir, dedi. Her insanın, iki gözünün arasında ömrü yazılıydı. Aralarında biri hepsinden daha parlak, daha nurlu idi. Hz. Adem:
– Ey Rabbim bu kimdir? dedi. Rabb'i Teâlâ Hz.leri:
– Bu senin oğlun Davud'dur. Ben ona kırk yıllık ömür takdir ettim, dedi. Adem (as):
– Ey Rabbim onun ömrünü uzat, talebinde bulundu. Rabb'i Teâlâ:
– Bu ona takdir edilmiş olandır, deyince Adem:
– Ey Rabbim, ben ona kendi ömrümden altmış senesini verdim, diye ısrar etti. Bunun üzerine Rabb'i Teâlâ:
– Sen ve bu (talebin berabersiniz). Sonra Adem cennete yerleştirildi. Allah'ın dilediği kadar orada kaldı. Sonra cennetten(arza) indirildi. Adem burada kendi ecelini yıl be yıl sayıp hesaplıyordu. Derken ölüm meleği geldi. Hz. Adem (as) ona:
– Acele ettin, erken geldin. Bana bin yıl ömür takdir edilmişti, dedi. Melek:
– İyi ama sen oğlun Davud'a altmış senesini verdin, dedi. Ne var ki o bunu inkâr etti, zürriyeti de inkâr etti; o unuttu, zürriyeti de unuttu." Resûlullah (sav) ilâve etti:
– O günden itibaren yazma ve şahidlik emredildi. (Tirmizî Tefsir Muavvizateyn, Cild 5, (3589, 3271).

Kur'an-ı Kerim'de; "Ey habibim! Senin elinden tutup biat ettiklerinde, onların elinin üstünde, Allah'ın eli vardı" âyetini, Cevahir-ül İslâm kitabımızın içinde yazıldığını gören hocalar, bana toplu olarak; "Allah mekândan münezzehtir. Allah'ın eli olmaz. Bunu da nereden çıkardınız?" diye mektup yazdılar. Onlara cevaben: "Bu onların elinin üstünde Allah'ın eli vardı" sözü bizzat doğrudan doğruya âyet meâlidir.
Derler ki; "felan adam öldürülmüş, öldüren adam onu öldürecek adam değil. Bunun öldürülmesinde; felan yerde, felan adamın eli var." Halbuki onun eli kendi yanında. Bu adam çok uzakta. "Öldürmüş, eli var" demek onun yaptırmasıdır. O yaptırdı anlamındadır. İtiraz edenler iyi baksınlar, bu hadiste de daha açık söylüyor. "Allahu Teâlâ'nın sağ elini seçti. Rabbımın iki eli de sağdır." dediğinden de anlaşılıyor ki; onların görüşleri yanlış, bizim yazdığımız âyet ve verdiğimiz misaller doğrudur.

(Sahih-i Müslim, Cild 8, Hadis No: 2841)
Sahir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
adem, aleyselamın, as., hz., ilk, insan, yaratılışı


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:38.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner