yok

Özal'ın cesedi hiç bozulmamış


Naaşın gömülmesinin üstünden 20 yıl geçmesine rağmen Özal'ın cesedinin bozulmadığı ortaya çıktı.


Herhangi bir mumyalama işlemi yapılmayan cesedin bozulmamış olması uzmanları şaşkına çevirdi. Kemiklerden örnek almayı planlayan uzmanlar dokudan örnek alacak. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ölümüyle ilgili iddialar üzerine yürüttüğü soruşturma kapsamında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın cenazesi, dün Topkapı’daki Anıt Mezar’dan çıkarılarak, Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Naaşın Adli tıp Kurumu’na götürülmesinin ardından Bakan Ergin’den flaş bir açıklama geldi. Bugün TV’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ergin, “Özal’ın cenazesi bozulmamış, önemli bir kısmı 20 senelik bir cenaze değil. Kabirden çıkan cenaze araştırmaya şaşırtıcı derecede müsait. Eğer toksit madde varsa bulunabilir” diye konuştu. Adalet Bakanı Ergin, 'naaşın bozulmadan kaldığını ve inceleme için gerekli dokulara ulaşıldığını' söyledi. Ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kabri açıldı. Anıt mezardan çıkarılarak Adli Tıp'a götürülen naaşla ilgili Adalet Bakanı Sadullah Ergin'den bir açıklama geldi.
Ergin, "Özal'ın cenazesi bozulmamış. 20 yıllık bir naaştan daha fazlası ortada. Bu açıdan bakıldığında Adli Tıp çalışanlarının bir takım endişeleri vardı. Ama şu anda o endişeler gitti. Bizi sağlıklı sonuçlara ulaştıracak bir tablo var" diye konuştu.
Elde edilen dokuların olası bir zehirlenmeyi belirlemek için yeterli olacağına işaret eden uzmanlar, mezarın bulunduğu bölgedeki yoğun suyun cenazenin bozulmasını engellemiş olma ihtimali üzerinde duruyor.
Anıt mezarın saç levhalarla kapatılan bölümüne giren bir iş makinesi ve ''hilti'' adı verilen aletlerle lahit kırdı. Anıt mezarın kırılması işleminde, Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü'ne bağlı ellerinde kazma ve kürek bulunan yaklaşık 10 kişilik ekip de çalıştı.
Özal'ın cenazesinin çıkarılmasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Oktay Erdoğan'ın başkanlığında; Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce ile bir adli antropolog, bir jeoloji mühendisi, kimya ihtisas dairesinden bir kişi, morg ihtisas dairesinden 3 kişi çalıştı.
Çalışmalarda Özal ailesinin avukatı da hazır bulundu. Ancak daha önce çalışmaları yerinde inceleyeceğini açıklayan Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal mezarlığa gelmedi.
Basın mensupları, daha önce sac levha ile kapatılan anıt mezardaki çalışmaları görüntüleyemezken, iş makinelerinin girişi için açılan bölüm de üzerinde ''Polis-Olay Yeri İnceleme'' yazılı branda ile kapatıldı.
Anıt mezardaki çalışmaları inceleyen İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, Özal'ın naaşına saat 12.15 sıralarında ulaşıldığını belirterek, ''Ceset yerinde, üzerini kaldırdık. Bundan sonra ceset alınacak Adli Tıp Kurumu'nda incelenecek. Her şey planlandığı gibi oldu, herhangi bir aksama yok'' dedi.
Cenazeyi hafta sonunda aileye teslim etmeye çalışacaklarını belirten Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce ise “Cenaze Adli Tıp Kurumu'na geldikten sonra çalışmamıza orada devam edeceğiz. Beklentimiz cenazeyi cuma veya cumartesi günü aileye teslim etmek. Analizler bittikten sonra raporlama sürecini Cumhuriyet Başsavcılığı'na ileteceğiz, açıklamayı da onlar yapacak" diye konuştu.
Bir gazetecinin ''Cenazenin şu anki durumu incelemeye uygun mu? '' sorusuna İnce ''İncelemeye uygun'' karşılığını verdi.
Turgut Özal'ın cenazesi, 8 saatlik çalışmanın ardından mezardan çıkartıldı. Türk bayrağına sarılı çinko kaplı tabut, görevli polislerin omzunda cenaze aracına taşındı. Tabut, daha sonra Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü'ne ait cenaze aracına konularak, Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.

Hanedan

akıl tutulması denen şeye bir anlam veremiyorum;çok çok önemli bir insan aniden vefat ediyor ama köşkte ki doktorlar izinli,ambulans yok !!! amatör musabakalarda dahi ambulans eşliğinde sağlık personeli beklerken Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Köşkünde Ambulans,Doktor ,Sağlık Personeli yok !!aranan ikinci ambulans ise ne yazık ki gecikmeli geliyor.Bunlar üzerine düşülesi konular akıl tutulmasına gelmeden önce izinli personel nasıl izin aldı kim izin verdi bunlara cevabı Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak hala bekliyoruz.Teşekkürler yok çok önemli bir konuyu buraya taşımışsın Allah c.c razı olsun..

الدّجّال‎

Sevdigim ve takdir etigim bir insandi.Allah Rahmet eylesin insallah otopsi sonuclari aciklik getirir.

ARMİ

otopsi sonucunu bende merakla bekliyorum sayın hanedanın kafasına takılan sorular birçok kişinin kafasında soru işareti bıraktı. bekleyip görelim sonuç ne çıkacak ve sonuca göre neler yapılacak

yok

ADLİ Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, Sekizinci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın naaşının büyük bir bölümünün çürümemiş olmasında bir nevi mumyalaşma olan sabunlaşma sürecinin de etkili olduğunu söyledi.
ÖZAL'IN NAAŞI BÖYLE TAŞINDI... TIKLAYIN

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ahmet Özal ve naaşla ilgili bilgi sahibi olanların yaptıkları açıklamalar sonucunda Turgut Özal’ın iç organlarına kadar özellikle belden yukarısının vücut bütünlüğünün korunduğu anlaşıldı. khaber.com.tr, "Özal'a böcekler neden zarar vermedi? Su ve yarı tahnitin dışında böcekleri bedenden ne uzak tuttu?“ diye sordu. Bu sorulara Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy cevap verdi. khaber.com.tr'ye yaptığı ilk açıklamada çürümeyi yağların ve suyun önlediğini söyleyen Prof. Dr. Sevil Atasoy, Turgut Özal’ın naaşının çürümeyen bölümüne canlı organizmaların neden ulaşamadığını şöyle anlattı:

OLAĞANÜSTÜ ŞARTLAR BİRARAYA GELMİŞ

"Bu olağanüstü, ender karşılaşılan ve bir nevi mumyalaşma olan sabunlaşma süreci (adiposer oluşumu) ancak pek çok doğal faktörün biraraya gelmesiyle mümkündür. Naaşın sadece oksijensiz ortamda ya da suyun içinde kalması hatta bedenin yağ oranının yüksekliği dahi tek başına bir anlam ifade etmez. Defnin uygun mevsimde, çevrenin belli bir sıcaklıkta belli bir pH derecesinde (hafif alkali) belli bir derinlikte olması gerektiği gibi, naaşın içeriden ya da dışarıdan zarar verici hiçbir canlı organizmayla karşılaşmamış olması gerekir.

BEDENİ HIZLA KORUYUCU TABAKAYLA ÖRTÜLMÜŞ

Sabunlaşmanın definden ne kadar sonra başladığı bilinemez. Çünkü hemen bir kaç saat sonra bu koruyucu tabakanın oluştuğu ya da ancak 6 ay sonra tamamlandığını gösterir olgular mevcuttur. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın görgü tanıkları tarafından açıklanan ilk gözlemlerine göre olayı değerlendirdiğimizde, bedenini hızla koruyucu bir mum tabakasının örtmeye başladığını söylemek mümkün.

MUCİZE GERÇEKLEŞMİŞ

Normal şartlarda toprak altı canlıları hızla bedenden besin kaynağı olarak yararlanmaya başladıkları gibi beden içindeki bakteriler de yıkıma yol açar. Halbuki sabunlaşma olduğu takdirde iç organlara kadar vücut bütünlüğü korunur. İrili ufaklı çeşitli canlı organizmalar Turgut Özal’ın bedenine içeriden dışarıdan zarar vermiş olsaydı sabunlaşma mümkün olamazdı.

Özetle bu olayda sabunlaşmayı sağlayan ve çürümeyi önleyen bir çok uygun parametrenin biraraya geldiğini görüyoruz. Ben bunu bir mucize olarak değerlendiriyorum. Çünkü aynı yere gömülmüş iki kişiden birinde sabunlaşma meydana geldiği halde diğerinde bunun görülmediğini de biliyoruz.

CANLI ORGANİZMALAR VÜCUDA ULAŞMADAN SABUNLAŞMA BAŞLAMIŞ

Dolayısıyla merhum Cumhurbaşkanının naaşının büyük bir kısmının bütünlüğünü koruması, çürümemesi, bedenin böceklerin vücuda ulaşmadan önce, bir mum tabakasıyla korunmuş olmasından kaynaklanıyor.”

---------------

Tıp dalındaki uzmanlar için çürümeyen ceset hiç de yeni değil. Ancak aksini düşünenler de var. İlahiyatçı yazar Arif Arslan'a göre bu durum yalnızca mucize kavramıyla açıklanabilir.

Arslan bugün Habertürk ekranlarında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın cesedinin çürümemiş olmasını mucize olarak yorumladı:

-"Şu bir gerçek ki Turgut Özal'ın inançlı bir insan olduğu malum ve bu inancı doğrultusunda elinden geldiği kadar yaşadığı malum. Onun için milletin duasını da hakettiğine ve bu yüzden de korunduğuna ben inanıyorum. Buna inanmanın da dini hiç bir mahsuru olduğuna inanmıyorum."