musemma

Astral seyahat nedir? Astral seyahat, basitçe söylemek gerekirse, fizik bedeninizi geride bırakmak, gitmek istediğiniz herhangi bir yere gitmek ve tekrar bedene geri dönmek anlamına gelir. Daha doğru bir isim genellikle kısaltma olarak BDD (OBE ya da OOBE) şeklinde bilinen "Beden Dışı Deneyim"dir (Out of Body Experience).

Tarihin başlangıcından beri, astral seyahat yapabilmiş kişilerle ilgili anlatılar bulunmaktadır. Tarih öncesi astral seyahatlerle ilgili betimlemeler Mısır, Hindistan, Çin ve Tibet'ten gelmiştir. Tibet'te astral seyahat yapmış kişilere "Öte'den geri dönen" anlamına gelen delogs adı verilmiştir.1

Eski Mısırlılar Ka (astral duble) ve Ba'ya (can ya da ruh) ve her ikisinin de istedikleri zaman bedenlerinden aynlabil-diklerine inanırlardı (Şekil 1). Egyptian Bookof the Dead'in (Mısır'ın Ölüler Kitabı) giriş bölümünde E. A. Wallis Budge eski Mısırlıların Ka'yı ait olduğu kişinin özelliklerine sahip olan ve onun gibi görünen soyut bir beden olarak gördüklerini belirtir. Bununla birlikte, fizik bedenden bağımsızdır ve istediği her yere gitmekte özgürdür.

Eflatun, fizik bedenlerimiz içinde sürdürdüğümüz yaşamın aslında fizik bedenden bağımsızken ruhlarımızın görebileceği şeyin ancak soluk bir taklidi olduğuna inanırdı. Aristotle ruhun bedenden ayrılabileceğine ve ruhlarla iletişim kurabileceğine inanırdı. Yunanlılar da ikinci bir bedene, bir süptil bedene sahip olduğumuza inanırlardı.

İncil’de, bir vaftizden sonra "Rabbin ruhu Philip'i alıp götürdü...ve Philip, Azorus'ta bulundu" derken astral seyahate bir gönderme yapılmaktadır.2

Korintoslulara Mektup'ta, Paul şöyle yazar: "On dört yıl önce Mesih'te bir adam tanımıştım. Bedende mi bedenden hariç mi bilmem... Üçüncü göğe kadar kapılıp götürülmüş ve insana söylemek haiz olmayan söylenmez sözler işitmişti"3

Druid geleneğinde de, açık bir astral seyahat anlatımı olan, Batı Munster-den Mog Ruith'in adlı bir druidin kuş kostümü içinde düşman ordularının başları üzerinde uçup onlarla ilgili ayrıntılarla geri dönmesini konu eden eski bir öykü anlatılır.4

1808 yılında, bir Alman iş adamı olan Bay vesermann astral seyahat yapabildiğini ve üstelik rüyalarında arkadaşlarına “gorünebildiğini" fark etmişti. Bir dizi deneme yapmış, bu denemelerin dördünde arkadaşları kendisinin onların rüyalarında görmelerini istediği şeyi görmüştü.

Beşinci deney oldukça ilgi çekici olmuştu. Teğmen N.'nin saat 23:00'de bir rüya görmesi ve rüyasında beş yıl önce ölmüş bir kadını görmesi bekleniyordu. Bunun olacağı gün, Teğmen N. bir arkadaşıyla Fransa'ya karşı seferberliği tartışmış ve bu nedenle de o gece geç saatlere kadar yatama-mıştı. Saat 23:00'de kapı açılmış ve başında siyah bir eşarp olan beyazlar içinde bir kadın içeri girmişti. Kadm önce odada bulunan arkadaşına üç kez başını sallamış, sonra da Teğmene dönmüş ve hafifçe gülümsedikten sonra dönüp odadan çıkmıştı. Bir anlık bir şaşkınlıktan sonra kadının arkasından koşan iki adam ortada kimseyi görememişlerdi. Kadın ortadan kaybolmuştu ve kapıdaki nöbetçi de hiçbir şey görmediğine yemin etmişti.5

Astral seyahatle ilgili ilk bilimsel deney Fransız bilim adamı Hector Durville tarafından on dokuzuncu yüzyılın sonunda yapıIdı. Durville istediği zaman bedeninin dışına çıkabildiğini iddia eden bir denekle çalışmıştı. Bu adam, bedeninin dışında olduğu sırada, odanın uzak köşesindeki bir masaya hafifçe vurarak sesler çıkarmış, fotoğraf plakalarında bir sis etkisi oluşturmuş ve kalsiyum sülfit ekranların daha açık görünmesine yol açmıştı.

Madam Blavatsky ya da Teozofistlerce kısaltılan adıyla H.P.B. 1875 yılında New York'ta Theosophical Society'yi kurmuştur. Kırk yıl kadar Doğu'da seyahat etmiş ve oradaki üstatlardan pek çok şey öğrenmişti. Onun topluluğu, bizim sadece fizik bedenlerimizin bir ürünü olmadığımız, daha çok üst üste giysiler gibi en az yedi bedenden yapılmış olduğumuz fikrini ileri sürmüştür. Theosophical Society'nin Doğu felsefesinin birçok yönünün yanı sıra astral seyahati de tanıtmada muazzam bir etkisi olmuştur.

Astral seyahat konusu yirminci, yüzyılda buyuk bir popülarite kazandı. Birinci Dünya Savaşı Avrupa'nın büyük bölümünü yakıp yıkarken, iki adam sessiz sedasız astral seyahatle ilgili deneyler yapıyordu. Bu kişılerden ilkı, Astral Projection adlı kitabı hala bu konudaki en iyi kitaplardan biri olan mühendis veTeozofist Hugh Callavvay'di. 1920 yılında Occult Review için yazmış olduğu iki uzun makaleden yola çıkarak hazırladığı kitabı "Oliver Fox" takma adıyla İkinci Dünya Savaşından hemen önce yayımlandı. İkincisi ise, İngilizce'de Practical Astral Projection (Pratik Astral Projeksiyon) olarak çevrilen Le Midecin de l'Ame adlı kitabını "Yram" takma adıyla yayımlayan Manş Denizinin diğer ucundaki Fransız mistik Marcel Louis Forhan'dı.

On yıl sonra, Slyvan Muldoon ABD'de astral seyahatle ilgili deneyler yaptı. Herevard Carrington ile yazdığı ilk kitabı The Projection of the AstralBody (Astral Bedenin Projeksiyonu) 1929 yılında çıktı. Astral seyahatin yalnızca belli kişilerce yapılabileceğine inanıyor gibi görünen Oliver Fox ve Yram'm aksine, bu deneyimin herkes tarafından yaşanabileceğine inanan Sylvan Muldoon kendiliğinden astral deneyim yaşayarak güvenli bir şekilde bedenlerine geri dönmüş pek çok kişiyle ilgili raporlar toplamıştı.

Sylvan Muldoon'un bu çalışması 1960'lı yıllarda, emekli bir jeolog olan ve tıpkı Muldoon gibi astral seyahat hakkında raporlar toplayarak analiz eden Dr. Robert Crookall tarafından daha da ileri götürüldü. Dr. Crookall, on yıllık bir sürede 750 farklı vakayla ilgili bilgi toplamış ve bunları yazıya dökmüştü. Bu konudaki ilk kitabı The Study and Practice of Astral Projection (Astral Projeksiyon Araştırma ve Uygulaması 1960 yılında yayımlandı.

Dr. Crookall konuyu daha iyi anlamasına yardımcı olabilecek ortak faktörleri tespit etmeye çalışarak her vakayı dikkatlice değerlendirmişti. Uzun araştırmalardan sonra, değerlendirdiği her vaka için geçerli altı özellik olduğunu buldu. Bu deneyimi yaşayanlar:

1. Bedenlerinin dışına başlarının üzerinden çıktıklarını hissediyorlardı.
2. Tam astral ve fizik bedenlerinin ayrıldığı anda çok kısa bir süre bilinçlerini kaybediyorlardı.
3. Astral bedenleri ileri gitmeden önce bir süreliğine fizik bedenlerinin üzerinde süzülüyordu.
4. Astral bedenleri, geri dönmeden önce de yine fizik bedenlerin üzerinde süzülüyor.
5. Astral bedenleri geri dönerken geçici bir süreliğine yine bilinç kaybı yaşıyordu.
6. Astral bedenleri çok çabuk geri dönerse, fizik bedenleri hırpalanıyor ve sarsılıyordu.

Dr. Crookall bu konuyla ilgilenmeden önce beden dışı deneyimler üzerine çok az sayıda ciddi bilimsel inceleme yapılmıştı. Ancak onun çalışmalarından sonra, çok sayıda bilim adamı birçok inceleme yapmış ve tahmin edilenden çok daha fazla sayıda kişinin beden dışı deneyim yaşadığı anlaşılmıştır.

Dr. Crookall'dan bu yana, Institute of Psychophysical Research'ten Celia Green çok sayıda beden dışı deneyim vakası toplamıştır. Green'in incelemesi şimdiye kadar yapılmış en esaslı incelemedir ve basındaki ilanlar aracılığıyla ulaşılan toplumun her kesiminden insanı içermektedir.6

Her ne kadar bilim adamlar, sonuçlanılın ülkeden ülkeye farklılık gösterdiğini bulsalar da, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde yirmisinin yaşamlarının herhangi bir döneminde bir beden dışı deneyim yaşayabileceği görünmektedir.7 Diğer insanlara göre üniversite öğrencilerinin beden dışına çıkma deneyimi yaşamaları daha olası gibi gözükmektedir. Celia Green 1968 yılındaki çalışmasında Oxford öğrencilerinin yüzde otuz dördünün en az bir kez bedenlerinin dışına çıktıklarını bulmuştur. 1975 yılında yapılan daha geniş bir incelemede genel popülasyondaki yüzde on dörtlük orana kıyasla incelenen öğrencilerin yüzde yirmi beşinin bir beden dışı deneyim yaşamış olduğu açığa çıkmıştır. Bir Amerikan dergisi, okuyucularına bir astral seyahat yaşayıp yaşamadıklarını sormuş, gelen 1500 yanıttan 700'ü, bir başka deyişle yanıtlayanların %46.6'sı yaşadığını iddia etmiştir ve bu durumu daha da karışık bir hale getirmiştir.8

Topeka VA Medical Center'dan Dr. Stevvart Tvemlow'un yaptığı bir inceleme 1980 yılında American Psychiatric Associ-ation'un yıllık kongresinde sunulmuştur. Tvvemlovv astral seyahat yapan kişilerin yüzde seksen beşinin bu deneyimden hoşlandım, yarıdan fazlasının da bu deneyimi "neşeli" olarak tanımladığını tespit etmiştir. Dr. Tvemlow "Tam olarak incelemeye katılan kişilerin yüzde kırk üçü bunun başlarına gelen en muhteşem şey olduğunu düşünmüştür," demiştir.' İçlerinden pek çoğunun bir kez daha astral seyahat yapmayı istemesinde şaşılacak hiçbir şey yok. Şarkıcı Kate Bush bir keresinde bu deneyimi bedene bir iple bağlı olan ve havada serbestçe süzülebilen bir “uçurtma” gibi olmak şeklinde tanımlamıştır.10 Ögrenclerimin tümü de onun bu mükemmel tanımıyla aynı fikirdedir.

Günümüzde, birçok parapsikolog uzaktan görmeyle igili incelemeler yapmaktadır. Uzaktan görmede test edilen kişiden bazen binlerce kilometre uzaktaki belirli bir yerde süregi den olayları, nesneleri ve yerleri anlatması istenir.

Bilim adamlarının artan ilgileri oldukça ümitlendiricidir North Carolina State University'de psikoloji profesörü olan Dr. Eugene E. Bernard şöyle diyor: "Görünüşe göre psikolojik olarak sağlıklı olan bu kadar çok sayıda kişinin halüsinasyon görmesi ihtimal dışıdır. Zihin ve zihnin yetenekleri hakkında hala bilmediğimiz çok şey var. Ne kadar süre alacağını bilmiyorum ama astral seyahat teorisinin kanıtlanabileceğine ve kontrol edilebileceğine inanıyorum."11

Beden dışına çıkmayla ilgili sayısız kişisel anlatı da bulunmaktadır. Çok bilinen örneklerden biri ilk olarak Edmund Gurney'in 702 psişik deneyimi anlattığı ilgi çekici kitabı Phan-tasms of the Living'de 14. Vaka olarak kaydedilmiştir. 1881 yılının Kasım ayında, Bay S. H. Beard nişanlısının yatak odasına başarılı bir astral seyahat gerçekleştirmiştir. Beard deneyimini şöyle anlatıyor; "1881 yılı Kasım'ında bir Pazar akşamında, insan iradesinin uygulayabileceği muhteşem gücün gösterdiği üzere, varlığımın bütün gücüyle, Kensington'daki Hogarth Road 22 Numarada bulunan bir evin ikinci katında ön cephedeki yatak odasında ruhen bulunabileceğime karar verdim." Bu odayı nişanlısı Bayan L. S. Verity ve on bir yaşındaki kız kardeşi paylaşıyordu.

Bay Beard, Bayan Verity'den yaklaşık üç mil ötede oturuyordu ve nişanlısına yapmayı planladığı şeyi söylememişti. Takip eden Perşembe günü onu gördüğünde. Bayan Verity hemen geçen Pazar akşamı ne kadar korktuğunu, çünkü onu yatağının yanında dururken gördüğünü anlattı. Adam kendisine doğru hareket edince çığlık atmıştı. Bu çığlıklar kız kardeşini uyandırmış, o da bu görünüme şahit olmuştu.

Doğal olarak başarısından çok hoşlanan Bay Beard iki kez daha nişanlısına astral seyahat yapmıştı. Bay Beard bunu nasıl yaptığını şöyle anlatmıştı: "İrade gücümü çok kuvvetli bir şekilde kullanmamın yanında, sözcüklere dökemeyeceğim bir çaba da ortaya koydum. Bedenime sızan bir tür gizemli etkinin farkındaydım ve aklımda o ana dek bilmediğim, ama artık belirli zamanlarda istediğim an harekete geçirebildiğim bir güç harcadığıma dair açık bir izlenim vardı."

Başarıyla belgelenmiş bir başka vaka ise Emmanuel Svedenborg (1689-1772) ile ilgilidir. 17 Temmuz 1759'da, Stockholm'da feci bir yangın başladığı sırada Svedenborg, yaklaşık 300 mil uzaktaki Göteborg'da bir partide bulunuyordu. Saat 18:00'de Svedenborg'un birden beti benzi attı ve diğer misafirlere yangından söz etmeye başladı. Diğer misafirlere yangının nasıl ve nerede başladığı ve nasıl ilerlediğini anlatarak huzursuz bir şekilde evin içinde ve bahçede dolanıyordu. Onlara adını da vererek bir arkadaşının evinin yok olduğunu, kendi evinin de tehlikede olduğunu söyledi. Saat 20:00'de, Svedenborg dışarı çıktı ve "Tanrıya şükürler olsun, yangın söndürüldü, evimden üç kapı uzaklıkta!" diye bağırdı. Ertesi gün Svedenborg yangınla ilgili şeyleri tekrar anlatmak için resmi emirle Vali'nin evine çağrıldı. Göteborg'daki birçok kişi yangın hakkında kaygılanmıştı çünkü çoğunun Stockholm'de yaşayan arkadaşları ve akrabaları vardı. Bazılarının aynı zamanda orada malı mülkü de bulunuyordu. Stockholm'den habercilerin gelmesi ve Svvedenborg'un anlattıklarını her ayrıntısıyla doğrulaması iki günü buldu. Svedenborg istediği yere astral seyahat yapma yeteneğine sahipti hatta meleki alemlere bile gitmişti. Oradaki izlenimlerini kapsamlı bir şekilde yaz mıştır.12

1918 yılında, Ernest Hemingvvay İtalya'da görevli on dokuz yaşında bir askerdi. İtalyan askerlerine çikolata dağıtırken bacaklarından kötü bir şekilde yaralanmış ve kendiliğinden bir beden dışı deneyim yaşamıştı. Bu olayı, "Ruhumun ya da öyle bir şeyin bedenimden çıktığını hissettim, ipek bir mendili bir köşesinden tutup bir cepten çekmeye benziyordu", diye anımsıyor.13 Hemingway A Fareıvell to Arms'\ (Silahlara Veda) yazarken kitabın kahramanı Frederick Henry'e bir beden dışı deneyim yaşatarak bu deneyimi başarıyla kullanmıştı.

Tüm zamanların en ünlü astral seyyahlarından biri Edgar Cayce'dir. Cayce kendisinden belki de binlerce kilometre uzakta olan hasta insanlara tıbbi tanı koyabilmek için trans haline geçebiliyordu. Trans halindeyken, yaşamsal işlevleri sanki ölüme yakın bir komadaymış gibi tamamen yavaşlıyordu. Daha sonra, kendisinin "daha ince beden" adını verdiği beden, sorunun ne olduğunu belirlemek için hastalarının bilinçaltı zihinlerine seyahat yapıyordu.

Edgar Cayce'nin, trans halindeyken hiç kimsenin bedeninin önünden bir şey geçirmesine izin vermediğine dikkat çekmek ilginç olacaktır, çünkü fizik bedenini daha ince bedenine bağlayan görünmez bağ elde olmadan zarar görebilir ya da kesilebilirdi.14 Bu bağ genellikle "gümüş kordon" olarak tanımlanan bağdır.

Astral seyahat yapabilme yeteneği size birçok biçimde son derece yarar sağlayabilir. İnsanların sizin hakkınızda gerçekte ne düşündüğünü öğrenebilirsiniz. Kafanızı karıştıran sorulara yanıtlar bulabilirsiniz. Nasıl olduklarını görmek için arkadaşlarınızı ve sevdiklerinizi ziyaret edebilirsiniz. Dünyayı, hatta tüm evreni evinizin güvenliği içinde dolaşabilirsiniz. Zaman içinde ileri geri yolculuk yapabilirsiniz. İstediğiniz zaman astral seyahat yapabilmeyi öğrendiğinizde artık asla can sıkıntısı çekmezsiniz.

Birçok kişi için astral seyahatin en önemi, yanı bu seyahatin ruhun beden olmaksızın da yaşayabildiğimi., yani, ölümün son olmadığını göstermesidir. Bunun farkına varmak binlerce kişinin ölüm korkusundan kurtulmasını sağlamıştır. Bilim adamları ölüm anında bedenin altmış-doksan gram arasında bir kilo kaybettiğini ve bir karartının baş bölgesinden bedenin dışına çıkar gibi göründüğünü kanıtlamışlardır. Bu, elbette kişinin son beden dışı deneyimine başlayan astral bedeni ve ruhu olabilir.

İstem dışı bile olsa bir astral seyahat yaşamış olanların neredeyse hepsi bunu yeniden yaşamak istemiştir.

İşin iyi yanı bu, herkesin öğrenebileceği bir beceridir. Birçok açıdan, araba kullanmayı öğrenmeye benzer. Bazı insanlar bunu doğal olarak başarabilir ve istedikleri yere güven içinde gitmeden önce çok az ders almaları gerekir. Bazılarının öğrenmesi ise daha uzun sürer, ama eninde sonunda daha hızlı öğrenen kişiler kadar başarılı olurlar. Bazı kişilerin öğrenmesi ise yıllar alabilir. Bu kişiler sinirli ya da ürkek olabilirler ya da eğitmenleri iyi olmayabilir. Ama eninde sonunda onlar da öğrenir.

(alinti)

__________________

la ilahe ente sübhaneke inni küntü minezzalimin