Ruhani  

Go Back   Ruhani > İslamiyet ve İslami İlimler > Tasavvuf
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 05-10-2017, 18:03   #1 (permalink)

 
zeinarda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Oct 2012


Mesajlar: 1.884
Konular: 657

Karma Puanı: 2

Standart Kırık Cam ve Tevbelerimiz

"Kırık Cam Teorisi" ABD'li suç psikologu Philip Zimbardo'nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alınarak geliştirilmiş.


Zimbardo, suç oranının yüksek olduğu, yoksul Bronx ve daha yüksek yaşam standardına sahip Palo Alto bölgelerine birer 1959 model otomobil bıraktı. Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı. Ve olup bitenleri izledi. Bronx'taki otomobil üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandı.


Diğerine ise bir hafta boyunca kimse dokunmadı. Ardından Zimbardo ve iki öğrencisi 'sağ kalan' otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırdı. Daha ilk darbe indirilmişti ki çevredeki insanlar (zengin beyazlar) da olaya dahil oldu. Birkaç dakika sonra o otomobil de kullanılmaz hale gelmişti.

"Demek ki" "ilk camın kırılmasına ya da çevreyi kirleten ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz." diyordu Zimbardo,

---------------

"Kırık Cam Teorisi"nin takipçilerinin tesbitlerine bakalım;


"Metruk bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırık olsa, o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede, oradan geçen herkes bir taş atıp, binanın tüm camlarını kırar.


İlk kırılan camı tamir ettirmelisiniz


Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir.


İlk bırakılan çöp torbasını hemen kaldırmalısınız...

---------------

Bu kırık cam teorisi bizi nereye mi götürecek???

Kalbimizde ucundan kıyısından kırılmış camlar taşıyoruz sürekli...

Ruhumuzun başköşelerine ilk başta önemsiz görünen, laf etmeye değmez çöpler bırakıyoruz her gün.

Küçük küçük günahlar, minik hatalar camı kırık araba gibi diğerlerini de camları kırmaya, kapıları çerçeveleri indirmeye teşvik ediyor.


Pişmanlığımızı fırsat bilip ortadan kaldıracak kadar ciddiye almadığımız "çöpler"imiz, sürçmelerimiz, kötülüklerimiz, ayıplarımız, kokuşmuş çöp dağlarına, kötülük yığınlarına kapı aralıyor. "Böyle gelmişse, böyle gider" diye kendi kendimizi ağır veballer altında ezdirdikçe ezdiriyoruz.

---------------

Kırık camın oradaki varlığı, diğer camların da kırılabileceğine dair bir haklılık üretir içimizde.

Çöpün bizden önce oraya atılmış olması, oraya çöp atmanın bir alışkanlık olduğunu söyler bize.

Çok geçmeden biz de o alışkanlığa alışır, alışık olunanı yapmakta haklı görürüz kendimizi.

Cam ilk kırıldığında hafife alırsak, ağırlaşır cam kırıkları.


Çöp ilk atıldığında umursamazsak, umursamazlığımız bir çöp dağını beslemiş oluruz....

---------------

Tam da "hafife almakla" açılan, "umursamazlıkla" genişleyen bir yolu tarif eden sûre'nin (Mutaffifîn) berceste ayetinin konusudur "cam kırıkları teorisi":

"Yapmaya alıştıkları kötü işler, gitgide kalplerini paslandırdı." (Mutaffifîn, 83/14).

Bir de aynı ayeti yorumlayan Efendimizin[asm] küçümseyerek/hafife alarak ilerlediğimiz yolu tarif edişine kulak verelim:


"İnsan bir günah işler ve onu tevbe ile silmezse, kalbinde bir leke olarak kalır. Eğer tevbe ederse kalbi yine parlar.

İkinci bir günah işlediğinde ise o leke büyür. Ve kalb günah işleye işleye öyle bir kararır ki, bütün kalbi ele geçirir."

---------------

Bu yüzden galiba... "Günah insanı kâfir yapmaz ama istiğfarsızlık küfre götürebilir" ...

"Her günahta küfre giden bir yol var"sa, ilk "cam kırığını" onarmamaktandır bu.

Masum görünen her hata, her günaha yaklaşış, bir büyük günaha doğru sürüklüyorsa bizi, ilk atılan çöpü kaldırmamaktandır bu.


Af dilemeye değmez gördüğümüz küçücük bir cam kırığı, bizi af dileyemez bir kırıklığa mahkum etmiyor mu.....

---------------

Tevbe kişinin kendini yenilemesi ve bir iç onarımıdır.

Yani, kötü yönlendirici düşünce ve davranışlarla bozulan kalbi yeniden dengeye ,düzene koyma yolunda, insanın Hak’dan Hakk’a kaçması, daha doğrusu,


O’nun gazabından lütfuna affına, hesabından ve inâyetine sığınmasıdır tevbe.

---------------

Hadis-i şerifte beyan buyurulan:

“Kul bir günah işlediği vakit, kalbinde siyah bir nokta oluşur.

Eğer tevbe edip vazgeçer, af dilerse kalbi yine parlar. Ama tekrar günaha dönerse, o leke büyür, nihayet bütün kalbini ele geçirir.”


Yukarıdaki hadise göre insanın duygu dünyası zamanla kirlene kirlene artık doğruları göremez olur ve sonrasında yanlışlarda ısrar eder ve sapkınlığını arttırır ; ayette değinildiği gibi “Allah onların kalplerini mühürler”(Bakara7)Bu mühürleme İnsanın seçimlerinin sonucu haline gelmiş olur..

---------------

“Allah kulunun tövbesinden dolayı sevinir”-

“Eğer siz hiç hata yapmasaydınız Allah yerinize tövbe edenleri getirirdi.”

Günahının büyüklüğüne değil,Allah’ın Rahmetinin büyüklüğüne güven”


“Ey Ademoğlu! İşlediğin günahların affını umarak bana dua ettin ben de kabul ettim,

ey insanoğlu günahların gökyüzüne ulaşsa sen bana dönerek tevbe edersen ben yine affederim.


Ey ademoğlu sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla bana gelsen bana ortak koşmadıkça ben de sana yeryüzünü dolduracak kadar mağfiret/bağışlamayla gelirim."

---------------

Kul için gerekli olan şu üç şeydir:

Birincisi: Kabulünü umarak dua etmek. Çünkü Rabbimiz buyuruyor ki: "Rabbiniz dedi ki bana dua edin,cevap vereyim"


İkincisi: Mağfiret(affedilmek) için istiğfarda(af isteğinde) bulunmak velev ki günahların bir ucu bulutlara değse bile. "Allah'tan mağfiret/af dileyin, muhakkak ki Allah çok affedicidir, çok merhametlidir."

Üçüncüsü: Tevhid üzere olmak, Allah'a şirk koşmamak. Kim tevhidi kaybederse, mağfireti/affı de kaybeder. Çünkü Rabbimiz buyurdu ki: "Muhakkak ki Allah kendisine şirk (ortak) koşulmasını affetmez. Bunun dışındakileri dilediği için affeder

---------------

Tevbe konusunda dengeyi yakalama adına bir taraftan Allah'ın sonsuz merhametine güven esas alınıp istek duygusu güçlendirilmeli, diğer yandan da günahların çirkin yüzü gösterilip, işlenen günahlar neticesinde bir kısım duyguların ölebileceği ve telafisi mümkün olmayacak bazı mahrumiyetlerin yaşanabileceği bilinmelidir.....


İnsanın hata yapması onun ayrılmaz özelliği olup; mükemmel olmadığı anlamına gelir.....

Peygamberimizin de (asm) ifade ettiği gibi,

“Pişmanlık tövbedir.” Ve pişmanlık yeniden doğuştur, hayata yeniden tutunuştur. Kalbin temizlenmesi, ruhun güzelleşmesi, hep Allah’ın emirlerinde gizlidir..........


Pişmanlığın ilâcı tövbedir, istiğfardır, oruçtur ve namazdır.

---------------

Kur’an-ı Kerim de “Kendisini kınayan nefse yemin olsun”(Kıyamet suresi 2)ayetinde hatasını anlayan ve bunu bilen sonra da gereğini yapan insanın bu yaptığının önemine binaen Allah Kur an da bu nefse yemin etmektedir


-“İşlediği hatadan sonra tevbe edip davranışlarını düzeltenler bilsin ki, Allah onların tevbesini kabul eder. Hiç şüphesiz Allah affedicidir ve merhametlidir.(Maidesuresi39.ayet)

---------------

Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem): “Allah bir kulunu severse artık ona günahı zarar vermez.” buyuruyor. Bu peygamber beyanından anlıyoruz ki, Allah'ın bir kulunu sevmesi, o kulun günahlardan korunması adına çok önemlidir. Çünkü Allah (celle celâluhu) sevdiği kulun kalbine günahın çirkinliğini bütün dehşetiyle duyurur ve onun içinde günaha karşı tiksinti duygusu hâsıl eder.




"Yine onlar bir kötülük işlediklerinde ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının affedilmesini dilerler. Günahları Allah'tan başka kim affedebilir? Onlar işledikleri günahlarda, bile bile ısrar etmezler." (Al-i İmran Suresi, 135)

Büyük günahlardan sakınılınca yüce Allah'ın kendi inisiyatifi ile ve tek taraflı olarak küçük günahları bağışlayacağıdır.


Hata/günahtan sonra af dilenmeli ve o kötülükleri affettirici iyilikler yapılmalıdır..

Tevbe kuru kuruya bir söz olmayıp hal ve hareketleriyle bu pişmanlığı göstermektir


– Şüphesiz Allah, çokça tevbe edenleri ve tevbe edip tertemiz olanları sever.” (Bakara Sûresi, 2/222)


---------------

Resulullah (sav) (bir Hadis-i kudsi'de) Rabbinden naklen buyururlar ki:

"Bir kul günah işledi ve: "Ya Rabbi günahımı affet!" dedi.

Hak Teala da: "Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır."

Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim günahımı affet!" der.

Allah Teala Hazretleri de: "Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır.

Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim beni affeyle!" der.

Allah Teala da: "Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muaheze eden bir Rabbi olduğunu bildi. Dilediğini yap, ben seni affettim!"

buyurdu."(Ebu Hüreyre, Hadis No: 4143-Buhari)

---------------

Allah'tan gelen merhamet sayesinde onlara yumuşak davrandın. Eğer sert, katı kalpli biri olsaydın, kuşkusuz çevrenden uzaklaşırlardı. Onları bağışla, kendileri için Allah'tan af dile, yapacağın işler hakkında onların görüşlerini al, ama karar verince artık Allah'a dayan. Hiç kuşkusuz Allah kendisine dayananları sever.(Ali imran159 )



Hiç kimse başkasının günahını yüklenmez.(Fatır suresi 18)

Herkes kendi yükünü sırtında taşır. Hiç kimse başkasının yükünü taşımaz.


---------------

M.Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:
Dertlerin, belaların gitmesi için, istiğfar okumak çok faydalıdır. Çok tecrübe edilmiştir. Beyheki'nin bildirdiği hadis-i şerifte, (İstiğfara devam edeni, çok okuyanı, Allahü teâlâ, dertlerden, sıkıntılardan kurtarır. Onu, hiç ummadığı yerden rızıklandırır) buyuruldu. (c.2, m.80)


---------------

İstiğfar, insanı her murada, afiyete kavuşturur. Şifa için; tevbe etmeli, istiğfarı çok okumalı. Bütün dertlere, sıkıntılara karşı faydalıdır. Çünkü Allahü teâlâ, istiğfar okuyanların imdadına yetişir. (Hud 52, Fevâid-i Osmaniyye)

---------------

İstiğfar, günahın affını istemek, Estağfirullah demektir. Estağfirullah, günahlarımı affet Allah’ım, demektir.

İstiğfar etmek, günahların affına sebep olan iyilikleri yapmaktır. Mesela Kur'an-ı kerim okumak, sadaka vermek ve diğer hayır hasenatta bulunmaktır.


Tevbe, haram işledikten sonra, pişman olup, Allahü teâlâdan korkmak, bir daha yapmamaya azmetmek, karar vermektir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Tevbe, günahtan sonra o günahı bir daha yapmamaktır.) [İ. Ahmed]

---------------

Hasan-ı Basri hazretlerine birisi kıtlıktan şikayet etti. Başka birisi fakirlikten, diğer birisi de çocuğunun olmadığından şikayette bulundu.

Hepsine de istiğfar etmesini tavsiye etti. Daha başka insanlar da çeşitli konularda sual ettiler. Onlara da istiğfar etmelerini tavsiye etti.

Sebebini sorduklarında, Nuh suresi 10,11 ve 12. âyet-i kerimelerini okudu.

10. "Dedim ki: ‘Rabbinizden bağışlama dileyin; çünkü o çok bağışlayıcıdır.'

11. ‘(Bağışlama dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.'


12. ‘Sizi mallarla, oğullarla desteklesin ve sizin için bahçeler var etsin, sizin için ırmaklar var etsin.'


Nasr suresinde Allahü teâlânın tevbeleri kabul edeceği bildirilmektedir. Şartlarına uygun yapılan tevbeyi muhakkak kabul eder.

---------------

Belalardan, sıkıntılardan kurtulmak için, istiğfar okumak çok faydalıdır.

Her zaman yüz defa

(Estağfirullâhel'azim ellezi lâ ilâhe illâ hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh)


demeli ve manasını düşünerek söylemelidir!
Manası, (Kendisinden başka ilah bulunmayan hay, kayyum ve azim olan Allah’a istiğfar eder ve günahlarıma pişman olup Ona sığınırım) demektir.


[Azim, zatı ve sıfatları kemalde, yani büyüklükte benzeri olmayan demektir.
Hay, ezeli ve ebedi bir hayatla diri olan,
Kayyum, zatı ile kâim olan, yarattığı her şeyi varlıkta durduran demektir.]


Yukarıda bildirilen istiğfarı ikindi namazından, tesbihlerden ve duadan sonra yüz defa okumalıdır!

Ehl-i sünnet itikadında olmak, kul haklarını ve kazaya kalan farzlarını ödemek ve haramlardan vazgeçmek şartı ile Cuma günü sabah namazından önce, yukarıdaki istiğfarı okuyanın bütün günahları affolur.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kıyamette, amel defterinde çok istiğfar bulunanlara, müjdeler olsun!) [Beyheki]

(İstiğfara devam eden, her türlü sıkıntı ve üzüntüden uzaklaşır, geçim darlığından kurtulur, ferahlığa çıkar, ummadığı yerden rızka kavuşur.) [Nesai]

(Derdiniz, günahlardır, devası da istiğfardır.) [Hakim]

(Kalblerin cilası istiğfardır.) [Beyheki]

Allahü teâlâ buyuruyor ki:

(İstiğfar edeni affederim. Kendisini affetmeye kadir olduğumu bilenin günahlarını affederim.) [Tirmizi]

---------------

Yüce Allah kullarını tövbeye çağırmakta ve şöyle buyurmaktadır:

“Ey müminler! Hepiniz toptan Allah’a tövbe ediniz ki, felaha edesiniz.” (Nur, 24/31)

Başka bir ayette ise Yüce Allah, Peygamberine şöyle buyurur:

“De ki: “Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Al lah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O, çok affedicidir, merhamet ve ihsanı fazladır.” (Zümer, 39/53


















__________________

ÖLÜMle YAŞAMı AYIRAN ÇİZGİ

SİYAHla BEYAZı AYIRAMAZ Kİ
zeinarda isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:22.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner