Hanedan

Öncelikle şunu bilmeliyiz ; Zevk almak için ibadet etmiyoruz.Örnek namaz farz kılınmıştır ama namazlarımdan zevk almıyorum,namazımı kılıyorum işim rast gitmiyor gibi sorular beynimizde döner durur.bilinmelidir ki namaz zaten farz ,o senin borcun.Bunun dışında elbette ki ibadetlerimizden zevk alamıyorsak;
-Günah ve isyanlarımız
-İmanın taklit,özenti olması
-İbadetlerimize neye,kime karşı yaptığımızın tam manası ile bilememiş olmamız
İbadet ; Allah c.c karşı kulluk vazifelerini yerine getirmek, Allah’ın emirlerine boyun eğmek.Kendi kusurunun farkına varmak,bunlarda ısrarcı olmamak,tövbe ve samimiyetle Rabbinin önünde secde etmek demektir.
Önce insan nedir onu bilicez.Herşeye ama herşeye aciz,harap,bitap,bitik olduğumuzu anlayacağız.ilk şart bu arkadaşlar.bu acizlik de nereden çıktı ? evet güzel bir soru.Peki o halde hadi saçının ağırmasını dökülmesini durdur.hadi tırnağının uzamasını durdur.Göz yapabiliyor musun,ayak,parmak,mide yapabiliyor musun mide ?Hadi bir ceset yap ona nefes aldır ya da bir böbrek yap.doğru ya saç ekebiliyoruz ,o halde buyrun bir kaş ekin,öyle bir ekin ki hiç uzamasın,olduğu gibi kalsın,yapabilir miyiz ,tabi ki hayır ,) öyleyse ibadet bize önce neyi öğretir biliyor musunuz,insanın ne kadar aciz bir varlık olduğunu,kul olduğunu,başı boş olmadığını çivi çakarcasına öğretir.
Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki, takva mertebesine nâil olasınız.(Bakara suresi 21)
İnsan ibadeti niçin yapar ve bu ibadet ona ne kazandırır?
Ayetteki, sizi ve sizden öncekileri yaratan ibaresi Rabbin sıfatıdır. Bu sıfatı bir an için düşünmediğimizde, ayet-i kerime, “Rabbinize ibadet ediniz.” şeklinde karşımıza çıkar. Demek ki ibadetin sebebi, Rabbimizin bizi terbiye etmiş olması. Rabbe, ibadet edilir.
Bu görevi idrak edebilelim diye Allah, vicdanımıza bazı işaretler koymuş; Babamıza itaat etmeyi vicdanî bir görev sayıyoruz. Niçin? Babamız olduğu için. Annemize isyandan sakınıyoruz. Niçin? Annemiz olduğu için.Kainat… Burada da sizi terbiye eden, besleyen, büyüten, yedirip içiren ancak O’dur.

Allah Rabdir ve her şeyi O terbiye etmiştir. İnsan ise , kuldur; her şeyiyle Allah’ın terbiyesinden geçmiştir. Elimizi tutmaya, ayaklarımızı yürümeye, ciğerimizi solunuma, midemizi sindirime, aklımızı anlamaya elverişli tarzda terbiye eden Allah’tır. Öyle ise biz Rabbimizin bu rakamlara sığmaz terbiye neticesinde edebimizi takınmak mecburiyetindeyiz.

Rabbimize karşı edepli olmak… Nefsimize takılan ve etrafımızı çepeçevre kuşatan bu kadar ihsana karşı O’na gereği gibi şükredememenin mahcubiyetini ruhumuzun ta derinliklerinde hissederek.
İşte Rabbine karşı şükür borcunu böylesine hisseden, idrak eden insan Kur’an’ın “Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin”, “Namazı ikame edin”, “Ramazan ayında oruç tutun” gibi emirlerini dinleyince aradığını bulmanın huzuruna erer.
Uzun sözün kısası ; Rahman ve Rahîm Rabbimizin bütün emirlerinde bizim için nice faydalar var. Ama, biz ibadetimizi bu faydalar için değil, O’nun emrini gözeterek ve rızasını umarak yapıyoruz.

Bu inceliği sezemeyen yahut görmezlikten gelenler, yanlış değerlendirmelerle kendilerine ibadet kapısını kapatır zevk alamıyorum,huşu içinde değilim gibi cümleler kurar.Vallahi kusura bakmayın zevk al diye emir koşulmamış ama zevk almasını bilmek de kendi elimizde vesselam.
kaynak : Hanedan