Ruhani  

Go Back   Ruhani > Evrensel Enerjiler > Astroloji , Sır Kartları,Fal ve Rüyalar > Tarot ve Fal Çeşitleri
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 01-23-2012, 15:52   #1 (permalink)

 
Sahir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 656
Konular: 633

Karma Puanı: 10

Standart El falı

El falı kişinin geleceğini öğrenebilmede bir çeşit alın yazısı olarak görülen
avuç içindeki çizgileri okuyabilme sanatıolarak görülmüştür.
Chirology, Palmistry, İlm-i Sima, İlm-i Kiyafe, İlm-i Firase gibi adlarla
anılan bu ilimler Doğu’da ve Batı’da birçok kişi tarafından ilgi görmüştür. Bu
sanatın büyük temsilcileri arasında Müslüman alimler de yer almaktadır. Muhyiddin ibnü-l Arabi,Erzurumlu İbrahim Hakkıve Fahreddin Razi bunlar arasındadır.

Bu ilimlere dair hususi eserler yazmışlardır. Said Nursigibi isimler de bazı
eserlerinde bu konulara değinmiştir.

Tarihi

El falının tarihi, ortaya çıkışı şimdiye kadar pek incelenmemiştir. Hindistan
ve Antik Yunan da bilindiği kesindir.229 Hinduların 3 bin yıl önce yazılmış olan
Vedalar kitabında da yer aldığı söylenmektedir. Doğudan, Batıya Bohemyalılar
denilen çingeneler tarafından taşınmış olabileceği ihtimali üzerinde durulur.

İlk zamanlar bu fal çeşidi insan yeteneklerinin saptanması için kullanıldığı halde giderek gelecekten haber verme (kehanet) şekline dönüşmüştür.
O çağlarda ilmin en fazla inceleme alanı insan olduğu için, Hindular ilk
önce vücudun çizgilerini ve şeklini inceleyerek “mastrika” adını verdikleri bir ilim ortaya çıkarmışlar, sonraları ise ellerdeki çizgilere bakarak, onları incelemişler ve “samudrika” ismini verdikleri el falının esaslarını kurmuşlardır.Buna Hast Samudrika da denilir.Bu teknik oldukça ilkel bir görünümdedir. Kullanılan bu yöntemde, günümüze kadar fazla bir değişme olmamakla birlikte, hala kullanılmaktadır.

Hindulardan sonra el falı Çin’de, Tibet’te, İran’da, Mısır’da daha sonra
M.Ö. 423 yılında Eski Yunanistan’da kullanılmıştır.El falının gelecekten haber
verme şekline, “chıromante” (kiromanti, şiromansi) denilmiştir. Bu ismin Eski
Yunanlılar tarafından verildiği, Yunanca’da “keir” in el, “manteia”nın da kehanet
anlamına geldiği, bunun da el falını ifade ettiği görüşü yaygındır.

Bir de elin, özellikle el ayasının bir fal aynası gibi kullanılıp ona bakarak
düş kurma, hallusinasyonlar oluşturmak için el yerine tırnağın kullanıldığı -özellikle de başparmağın- gelecekten haber verme yöntemi bulunmaktadır.Buna “Katoptromanti” adı verilmektedir. Bu usul, düşleme yoluyla bakılan fallar arasındadır.

Özellikle Eski Yunan’da el falı, oldukça itibar edilmiş bir ilim dalı olarak
görülmüştür. Zamanın Yunan filozoflarının bir çoğu bu alanla ilgilenmiş, hem
kendileri öğrenmiş hem de başkalarına öğretmişlerdir. Platon ve Aristo gibi büyük filozofların yanında Anaksagoras’ın da fala önem verenler arasında olduğu söylenir.

Paracelsus, Cardamis ve İmparator Augustus gibi önemli şahsiyetler de falla
ilgilenenler arasındadır.

Antik dönemde el okuma işi halk arasında oldukça yaygın olmasına rağmen,
sosyal yaşamda rol oynadığını ortaya koyan herhangi bir araştırmanın olamadığı söylenmektedir. Roma döneminde astrolojiyle sıkı bir ilişkiye girerek Ortaçağda başarı elde etmiştir. El falının astrolojiyle olan alakasının temel sebebi astrologların yıldız ve gezegenlerin etkileri sonucu insanın doğum anında birtakım izlere sahip olduğu bunun da insanın karakteri ve vücut yapısında birtakım işaretleri olduğuna
inanılmasıdır.

El falı, çağdaş biçimine büyük bir olasılıkla Ortaçağ da kavuşmuştur.
Hindistan’dan ilkel bir şekilde Batı’ya taşınan el falına, Batılılar tarafından farklı
bir ilim dalı olarak bakılmış, üzerinde çalışılmıştır. Onlar el falını, fal ve bilim
olarak ikiye ayırmışlardır. Bir bilim dalı olarak gördükleri için de bu fal çeşidine
önem vermişlerdir.

Arapça çeviriler sayesinde antik dönemin astrologlarının metinlerine ulaşan
Ortaçağ bilim adamları, bu teorileri değiştirmemişler ve olduğu gibi almışlardır. XIII. Yüzyılda kiromanti tüm büyük skolastikler tarafından kapsamlı bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır. Astrolojiyle olan sıkı bağlantısı onu diğer kehanet türlerinden ayırarak saraya girmesini sağlamıştır. Fakat kilisenin bazı temsilcileri tarafından bir bilim olarak kabul edilirken, bazıları tarafından dinsizlik olarak görülmüştür.

El falını yapılışına göre ikiye ayırmışlardır. Birincisi elin biçimini ve
parmakların yapısını, boyutlarını v.s. ele alan (cheirognomy) şironomi, diğeri de, okültizmin benzeşim (analoji) ilkesine dayanarak, elin çizgileriyle ve aralarındaki boşluklarla ilgilenen (cheirosophy) şirozofidir. Şiromansi, gelecekle ilgili birtakım varsayımlarda bulunarak insan iradesini geçersiz kıldığı için Orta Çağ’da Katolik Kilisesi tarafından yasaklanan kehanet türleri arasına girmiştir.

1475 yılında “El çizgilerini okuma sanatı” adlı bir kitap yayınlanmış, Kral
VIII. Henry, talip olduğu hanımların başlarına gelebilecek akibetleri öğrenmelerini istemediği için 1490 yılında, bu kitabın da etkisiyle el falını yasaklamıştır. Kral Henry’nin talip olduğu hanımların öldürüldüğü söylenir

Astrolojiyle olan sıkı ilişkisi sayesinde kiromanti doktorların teşhislerinde
kullanılmıştır. Almanya’da üniversitelerde XVIII. yüzyıla kadar kiromantinin
öğretildiği söylenmektedir. Bu üniversiteler arasında Halle üniversitesi de
bulunmaktadır.

Eski Hindistan’da, Mısır’da, Eski Yunanlılarda, günümüze kadar devam
eden süreç içersinde ve günümüzde halen ilgi görmesinin temel sebebi, geleceği öğrenme merakı ile eldeki çizgilerin, işaretlerin kişinin sağlık durumunu, kaderini yansıttığına inanılmasıdır.
Alıntıdır.

---------------

El Falına Bakma Usulleri

El falına bakarken bazı usuller kullanılmış, özellikle yorum yaparken avuç içi daha önemli görülmüştür. Elin üstü, parmaklar, tırnaklar, elin tüylü ya da tüysüz olması, kemik yapısı, boğumları, rengi, yıldızlarla olan ilişkisi dikkate alınmış ve bunların bir bütün olarak değerlendirilmesi öngörülmüştür.

El falına baktıklarını söyleyenler, kendilerinin insanların karakterlerini belirlediklerini iddia etmekle birlikte, gelecekte olacaklar, karşısındaki kişinin yapacakları, yapması ve yapmaması gereken şeyler hakkında bazı şeyler söylemeyi de ihmal etmemişlerdir.

Profesyonel bazı falcılar, kendilerine gelen insanların ellerini yorumlayıp,doğuştan gelen karakterlerinin, zaaflarının ve onların bu karakterlerinin sağlık, meslek ve sosyal ilişkilerini nasıl etkilediğinin, hangi alanlarda başarılı ya da başarısız olacaklarının ortaya çıkartılabileceğini iddia etmektedirler.

El falına bakarken bazen iki ele birden bazen de sadece sol ele bakılarak yorumlar yapılmıştır.

Falcıların bir kısmı insanın başına gelecekte nelerin geleceğini, nasıl bir hayat geçireceğini gösteren elin sol el olduğunu söylerken, bir kısmı da sol elin doğuştan sahip olduğumuz kaderi, sağ elin de bu kaderin kişiyi nasıl yönlendirileceğine işaret ettiğini düşünürler. Hatta insan kendini değiştirdiği zaman kader çizgisinin de değişebileceği kanaatindedirler.Yani sol el Tanrı’nın insana verdiği bütün yeteneklerin ve imkanların deposu iken, sağ elin bu hazineden ne kadarını kullandığımızı veya kullanacağımızı gösterdiğine inanılmıştır.Mesela şiir yazma yeteneği olan birisinin şairlik çizgisi varsa ve hayatında hiç şiir yazmamışsa o kişideki bu yeteneğin kullanılmayarak yok olup gideceğine inanılmıştır.

Hintlilerde el falını inceleyen ilkel bir bilim olarak kabul edilen Hast Samudrika’ya göre ise, ister kadın olsun ister erkek her iki elle de fala bakılabilmektedir. Hindistan da sol el hastalıkları, tehlikeleri, mutlu ve mutsuz
olayları anlatırken sağ el kişinin eylemleri ve kendi iradesiyle varacağı noktaları ve elde edeceği başarıları ifade etmektedir.


Sol elin ki şinin ezoterik ya da gizemli yanını temsil etmesi belki de kalbe daha yakın olması nedeniyle midir bilinmez ama el ve iskambil falını batıda kuşaklar boyu sürdüregelen çingenelerin, fala bakarken sol eli tercih ettikleri söylenmektedir.


Bunların dışında bazıları da sol elin sağ ele göre daha az yıpranmış olması, çizgilerin daha belirgin olması sebebiyle daha ziyade kullanılan el sol eldir derler.


Bazıları ise kişinin sağ veya sol eli arasında tercih yapmakta yorum yaparken de o kişinin yaşını dikkate almaktadırlar. Onlara göre sağ ve sol elin beynin karşılıklı bulunan iki yarı küresiyle de ilgisi vardır. Buna göre de sol yarı kürede entelektüel yetenekler, sağ kürede ise sezgi ve duygular yer almaktadır. Sağ elin ana çizgileri ruhsal ve dış bölgedeki zorlukları, sol elin ana çizgileri duygusal yaşam ve kişisel alandaki problemleri ortaya koymaktadır.Etkileyici yorumlar yapabilmek için de yorumcunun hayal gücünün gelişmiş olması gerekmektedir.



Karşıdaki kişinin doğum günü, buna bağlı olarak burcu, doğduğu saat buradan hareketle de yükselen burcunu bilmek önemli görülmüştür. Önce elin her tarafı incelenmektedir. Elin şekline tipine bakılır, sonra elde bulunan 3 temel çizgi, daha sonra yardımcı diğer çizgiler, şekiller, tepeler böylelikle de bütün el teker teker incelenmiş olur ve bu verilere dayanarak birtakım yorumlar yapılır. Fakat yapılan yorumların bazılarında kendi içlerinde tutarsızlıklar yaşanmaktadır. Mesela bir el tipinin özelliğine baktığımız zaman o el tipine sahip birinin sabırlı bir insan olacağı söylenirken, hemen sonra bu el tipinin sabırsız bir kişi olabileceğini de söylemektedirler.



Alıntıdır.

---------------

EL TİPLERİ


El falında çizgilerin yorumuna geçmeden önce ilk yapılması gerekenlerden biri el tipinin belirlenmesidir. El tipleri yediye ayrılmış ve her tipe farklı özellikler yüklenmiştir. Bu ayrım parmaklar ve avuç boylarına ve birbirlerine oranlarına göre yapılmıştır.

1) Su Eli:

Uzun parmaklar ve dikdörtgen şeklinde bir el olan su eline sahip kişilerin sessiz, sakin ve çekingen bir insan olması beklenir, bu kişiler hayal dünyası geniş, yaşadıkları sürece zengin olabilme ihtimali olan, fakat kendilerini olduklarından farklı göstermeye çalışan insanlar olarak görülmüşlerdir. Bu kişilerin mutsuz oldukları, sıkıntılarla karşılaştıkları zaman uyuşturucu madde kullanma ve intihar etme olasılıklarının bulunduğu söylenmektedir.İnsanlarla ilişkilerinde idealist olup, şefkatli, hassas ve romantik insanlar olarak nitelendirilmişlerdir. Kolayca etki altında kalabileceklerine, kaba insanlar tarafından kullanılabileceklerine inanılmıştır. Meslek hayatlarında ise terapist, ressam, şair, tasarımcı olmaları muhtemeldir. Hatta iki farklı alanda bile çalışabilirler. Nazik insanlardır. Alerji ve romatizma bu grubun en yaygın hastalıkları olarak kabul edilir. Uyuşturucu ve alkol bağımlılığından sakınmaları tavsiye edilir. Para ve şans yönüne gelince, yaratıcı yetenekleri sayesinde zengin olabileceklerine, maddiyatçı, iş kafalı ya da ekonomi bilgisi olan insanlar olduklarına inanılır. Kültürel faaliyetlerden, müzikten, türbelerden ve spiritüel gücü olan yerlere gitmekten, kalabalık bir şekilde seyahat etmekten hoşlanırlar. Ayrıca emekli olmak onları mutlu edecektir. Emekli olduktan sonra bu insanlar günlerini sanatla, müzikle ya da kitap okuma ve şiirle geçirebileceklerdir


2) Hava eli:

Uzun parmaklı ve kare şeklinde bir eldir. Sürükleyici gerçek bilgiyi,başkalarıyla konuşmayı ve fikirlerini paylaşmayı seven insanlar olarak görülürler. İşde ve satranç gibi oyunlarda meydan okumadan çekinmezler. İnançlarında ise fanatiktirler. Bu kişilerin vejeteryan olacaklarına inanılmıştır. Başkalarının haklarına ve inançlarına karşı saygılıdırlar.Bu elin sahipleri zeki, esprili ve arkadaş çevresi oldukça geniş insanlar olarak görülür. Fakat yakın arkadaş konusunda seçicidirler. Sadakatsiz oldukları da söylenir. İnsanlarla iletişimleri güçlü olduğu için politika,atış, medya, eğitim gibi alanlarda çalışmayı, elektronik eşyalarla uğraşmayı seveceklerdir. Bu grubun tipik hastalığı ise solunum yetmezliği ve tansiyon olarak belirtilmiştir. Paralarını daha çok, yatırım yapmakta kullanırlar. Yabancı ülkeleri gezmekten büyük zevk alan hava eli sahiplerinin, emekliliklerinin gelmesinden pek hoşlanmayacakları bunun için de işlerine, iş arkadaşlarının yanına geri dönmek isteyecekleri söylenir.


3) Toprak eli:

Parmaklar kısa, avuç ise kare şeklindedir. Dürüst, sağduyu sahibi ve ciddi insanlar olarak görülürler. Sadık insanlar olmalarına rağmen pek romantik olmadıkları söylenir. Toprak ele sahip insanlar ellerini kullanmaktan hoşlanırlar fakat bunu bir ofiste değil, endüstriyle ilgili işlerde kullanmayı tercih edeceklerdir. Bu insanların bağırsak ve mide sorunlarına karşı meyilli oldukları söylenir. Stres ve fazla kilolardan kaçınmaları, bol bol egzersiz yapmaları, temiz hava almaları tavsiye edilir. Para biriktirme konusunda yeteneklidirler, çok çalışırlar ama yavaş para kazanırlar. Söylenenlere göre seyahat etmeyi sevmezler, ev onlar için daha rahattır. Gezmeye gitseler de kırsal alanları tercih ederler. Emekli olmaktansa hoşlanmazlar. İnsanları ve hayvanları seven insanlar olmakla beraber, bitkilerle de uğraşmaktan hoşlanırlar. Mükemmel bir hafızaya sahip, becerikli, dürüst insanlar olarak görülürler. Bu kişilerin en mutlu oldukları an ise tanıdıkları bir yerde tanıdıkları kişilerle olmaktır. Bu kişiler örgü örmek, dikiş dikmek, yemek yapmak, elbise dikmek gibi işlerde becerikli olacaklardır. Toprak ele sahip insanlar spor yapmaktan hoşlanan, sert, kaba ve enerjik insanlar olarak tanımlanmışlardır. Ayrıca yetenekli, boksör, güreşçi, futbolcu olmaya kabiliyetli insanlardır.




4) Ateş eli:



Kısa parmaklar ve dikdörtgen şeklinde bir avuç yapısı olan eldir. Ateş burada sayılan dört elementin en aktif ve en enerjili olanı olduğu için diğer el tiplerinin en iyisi olarak görülmüştür. Sıcak, sempatik ve eğlenceyi seven insanlar olarak görülürler. Fakat hava elli insanlarla pek fazla anlaşamazlar. Gündemde olmayı, olayların içinde olmayı, hareketliliği seven tiplerdir. Gürültülü danslara, partilere gitmekten hoşlanırlar. İş ilişkilerinde ve hukuk kurallarına uymada dikkatlidirler. Bu kişilerin el tipine göre, bu insanlarda sevinçte keder de bir arada bulunmaktadır. Ateşin sıcaklık özelliğinden olsa gerek, bu elin sahiplerinin çok çabuk aşık olacaklarına ve kendilerine aşık olunacağına inanılmıştır. Organizatör bir yapıya sahip olup sosyal kişilerdir. Eğlenceyi, sanatla uğraşmayı, mücadele etmeyi severler. Stresli durumlarda bile çalışabilirler. Kalp hastalığına meyillidirler. Aceleci olup düşünmeden hareket ederler. Para durumları belirsiz, sallantıdadır. Geniş çaplı yatırım yapmayı severler. Maceraperesttirler, yeni yerler görmekten zevk alırlar.
Emekli oldukları zaman arkadaşlarını özlerler bu özlemlerini bastırabilmek için de birtakım derneklere, klüplere üye olarak, hayatlarını devam ettirirler

Alıntıdır.
Sahir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
avuç, el falı, el., falı


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:33.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner