02-08-2012, 18:21 | #1 (permalink) |
Üyelik tarihi: Feb 2012
Mesajlar: 54
Konular: 47
Karma Puanı: 2
|
Münafıkın Gözü olmasaydı
Bir gün öğle nemâzından sonra, Cebrâîl aleyhisselâm yetmişbin melek ile gelerek, Enâm sûresini getirdi. Resûlullah hazretleri o gece bütün Eshâb-ı kirâmı Âişe radıyallahü teâlâ anhâ hazretlerinin evinde topladı. Kandil yakıp, Sûre-i Enâmı okudular. Kandil ışıksız oldu.
Resûlullah hazretleri Ebû Bekr hazretlerine buyurdular ki, - Yâ Ebâ Bekr, kandili ışıklandır. Bir sâat sonra yine karardı. Hazret-i Resûl-i ekrem yine buyurdu. - Yâ Ebâ Bekr, kandilin ışığını çoğalt.. Hazret-i Ebû Bekr, kandili ışığını çoğaltmak için kalkdı. Bakdı ki kandilin yağı tükenmiş. Dedi ki, - Yâ Resûlallah! Kandilde yağ kalmamış. Bu gece yağ almak imkânımız da yokdur. Kandil bize lâzımdır, kelâm-ı Rabbilâlemîni okuyalım. Hazret-i Resûlullah buyurdular ki, - Bir mikdâr kendi ağzının tükrüğünden kandile damlat. Âişe-i Sıddika hazretleri buyurur ki, - Babam bir mikdâr ağzının suyunu, Resûlullah hazretlerinin emr-i şerîfi ile kandile damlatdı. Kandilin ışığı çoğaldı. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerinin emr ve fermânı ile şiddetli bir ışık oldu ki, Eshâb-ı kirâmın gözlerini kamaşdırdı. Server-i âlem sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem hazretleri buyurdu ki: - Bu kandili söndürmeyiniz! Kırk gün kırk gece o kandil, Âişe-i Sıddîka hazretlerinin evinde yandı. Bir münâfık hazret-i Âişenin evine geldi. O kandili gördü. - Ne acâib kandil, kırkgün kırk gecedir sönmez, dedi. O sâatde o kandil söndü. Cebrâîl aleyhisselâm geldi ve dedi: - Yâ Muhammed! Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri buyurur: "Ben çeşm-i bed [fenâ bakışlı kullar da yaratdım. Eğer o münâfıkın gözü olmasaydı, kıyâmete kadar o kandil; Ebû Bekrin radıyallahü teâlâ anh ağzının suyunun bereketi ile sönmez idi." |
Etiketler |
gözü, münafıkın, olmasaydı |
|
|