Ruhani  

Go Back   Ruhani > İslamiyet ve İslami İlimler > Kur'an-ı Kerim Ve Hadisler
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 02-19-2012, 04:51   #1 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Jan 2012


Mesajlar: 291
Konular: 266

Karma Puanı: 2

Standart Kur'ân Öğrenmenin Fazileti

KUR'ÂN-I KERİMİ öğrenmek her Müslüman için önemli bir vazifenin yanında, aynı zamanda çok faziletli ve sevabı yüksek bir ibadettir. Bu hususta Peygamber Efendimizin (a.s.m.) teşvik dolu pek çok beyanları vardır.

Peygamberimiz (a.s.m.) bazen Sahabe-i Kiramdan Hz. Ebû Zer'in şahsında bütün ümmetine hitapta bulunurdu. Bir seferinde Kur'ân öğrenmenin fazileti ve sevabı hak-kında şöyle buyurmuştu:

'Ey Ebû Zer! Gidip Allah'ın kitabından bir âyet öğrenmen, senin için yüz rekât namaz kılmaktan daha hayırlıdır. Ve kendisiyle amel edilsin veya edilmesin ilimden bir mesele öğrenmen bin rekât namaz kılmandan daha hayırlıdır.'

Bir defasında da Peygamberimiz (a.s.m.) Hz. Ali'ye şu tavsiyede bulunmuştu:

'Yâ Ali! Kur'ân'ı öğren ve insanlara öğret. Her harfi için on sevap vardır, öldüğün zaman şehit olarak ölürsün.

'Yâ Ali! Kur'ân'ı öğren ve insanlara öğret. Öldüğün zaman insanlar nasıl Kâbe'yi tavaf ediyorlarsa, melekler de senin kabrinin etrafında dönerler.'

Enes bin Malik'in rivâyet ettiği bir hadise göre de Resulullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

'Dikkat edin! Kim Kur'ân-ı Kerîmi öğrenir, öğretir ve içindekilerle amel ederse ben onu Cennete sevk ederim ve Cennet için delili olurum.'

Kur'ân'la meşgul olmanın insana kazandırdığı ve ihsan ettiği en büyük nimet, ebedî hayatına nur olmasıdır. Me-leklerin onu kabrinde yalnız bırakmamasıdır, devamlı ziyaret ederek onun için Allah'tan af talebinde bulunmalarıdır.

* * *

Diğer ibadetler ve ameller gibi Kur'ân da mü'minlere şefaat eder, insanın kurtuluşu için Allah'tan dilekte bulunurlar.

Hasan el-Basrî'nin rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) bu hususta şöyle buyururlar:

'Kur'ân'ı öğreniniz. Muhakkak kıyamet gününde o eh-line en güzel bir şefaatçidir.'

Başka bir rivâyette de öğrenilen bir âyet-i kerîmenin insanı kıyamette nasıl karşılayacağı haber verilirken şöyle buyurulur:

'Kim Allah'ın kitabından bir âyet öğrenirse, kıyamet gününde o âyet, o kimseye yüzüne gülerek karşılar.'

Kıyamet gününde Cenâb-ı Hak canlılardan başka diğer varlıklara da şuûr verecektir. Onlar da konuşacak, cevap verecektir. Başta namaz ve oruç olmak üzere güzel amel-ler insanı karşılayacaklar, ona yardımcı olacaklar. İşte bu güzel amellerden birisi de öğrenilen ve okunan âyetlerin sevabıdır.

Çocuklara Kur'ân öğretin

Bir insan Kur'ân okumasını öğrendikten sonra çoluk çocuğuna da öğretmeye çalışır. Onların da Kur'ân'dan mahrum kalmamalarını temin eder. Aynı zamanda bu, Efendimizin anne-babaya yüklediği bir vazifedir.

Çünkü Kur'ân öğretmek, aynı zamanda insanın ebedî hayatının kurtulmasına da vesiledir.

Ebû Hüreyre'nin rivâyetine göre Resulullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

'Kim bir çocuğa Kur'ân-ı Kerîmi öğretirse, Allah onun boynuna öyle bir gerdan takar ki, kıyamet gününde önceki ve sonraki insanlar ona hayran olurlar.'

Bir çocuğun baba üzerinde bir takım hakları vardır. Bunlardan birisi de ona Allah'ın kitabını okumayı öğretmesidir. Bunun için müsaitse kendisi öğretir, değilse Kur'ân kursu ve benzeri bir yolla öğrenmesini temin eder. Küçük yaşta Allah'ın kitabını öğrenmeye çalışan çocuk Kur'ân terbiyesi ile yetişmeye, onun feyziyle teneffüs etmeye alışır.

Çocuk Kur'ân'ı öğrenmekle kendi mânevî hayatında mesafeler aldığı gibi, anne-babasının ebedî saâdeti için de faydalar temin eder.

Ebû Davud'un rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte Peygam-ber Efendimiz (a.s.m.) bu hususta şöyle buyururlar:

'Kim Kur'ân'ı okur, hükümleriyle amel ederse, onun anne-babasına kıyamet gününde bir taç giydirilir. Bu tacın nuru güneşin bütün dünyadaki evlerde bulunan ışığından daha parlak olacaktır. Kur'ân ile amel etmeyi ne zannediyorsunuz?'

'Kim Kur'ân okur, öğrenir ve onunla amel ederse, kıyamet gününde anne ve babasına nurdan bir taç giydirilir. Onun ışığı güneşin ışığı gibidir. Onun anne-babasına iki elbise giydirilir ki, dünya malı onunla boy ölçüşemez.

Onlar, ‘Hangi amelimizin karşılığında bunlar bize giydirildi?'derler.

‘Çocuğunuzun Kur'ân'ın hükümlerini tut-ması sebebiyle' denilir.'

Bunun için hem kendimizin, hem de çocuklarımızın rahatı ve saâdeti için Kur'ân'la hemhâl olalım. Onu öğ-renme ve öğretme gayreti içinde bulunalım. Bu sayede hem farz-ı kifaye olan dinî bir vazifemizi yerine getirmiş sayılırız, hem de gönlümüzü, vaktimizi ve evimizi nurlandırmış oluruz.
23- et-Tergîb ve't-Terhîb, 3:279
24- Kenzü'l-Ummâl. 1:531
25- Kenzü'l-Ummâl. 1:531
26- Dârimî, Fedâilü'l-Kur'ân:l
27- el-İtkan Fî Ulûmi'l-Kur'ân, 4:l05
28- Kenzü'l-Ummâl.1:533
29- Ebû Davud, Vitir: l4
30- Ebû Davud, Salât:14, Tirmizî, Kıraat:12

---------------

KUR'ÂN-I KERİMİ öğrenmek her mü'minin en zevkli ve en tatlı bir meşguliyetidir. Bunun için bir mü'min hangi yaşta olursa olsun, Kur'ân'ı öğrenmek için büyük bir gayret içine girer. Okumasını öğrendikten sonra da bu hazzı her fırsatta tatma imkânına sahip olur. Çünkü Kur'ân'ı öğrenmek imanın bir gereğidir.

Bir mü'minin Allah'ın kitabını öğrenmek kadar merak ettiği bir konu olamaz. Bundan dolayı, hem kendisi öğrenmek, hem de çocuklarına öğretmek için belli bir vakit ayırır, emek verir.

Kur'ân'ı öğrenenlerin nasıl bir kâr elde ettiklerini Kur'ân şöyle haber veriyor:
'Allah'ın kitabını öğrenip okumaya devam edenler, namazı dos doğru kılanlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık bağışta bulunanlar kat'iyen zarar etmeyecek bir kazanç umarlar. Çünkü Allah onların mükâfatını eksiksiz verir.'

Kendisini bir 'muallim (öğretmen)' olarak tanıtan Peygamber Efendimiz (a.s.m.), Ashabına Kur'ân'ı hem bizzat öğretir, hem de öğrenmeleri için teşvikte bulunurdu.

'Sizin en hayırlınız, Kur'ân'ı öğrenen ve öğretendir' meâlindeki hadis-i şerif, bu mübarek işle meşgul olmanın büyük bir ehemmiyet taşıdığını gösterir. Bu 'en hayırlıen iyi insan' olma gayretidir ki, asırlar öncesinden beri Müslümanları bu güzel işle meşgul olmaya sevk etmiştir.

Tâbiînin büyüklerinden olan ve kırk yıldan fazla Kûfe'de insanlara Kur'ân okutan Ebû Abdurrahman Sülemî bu hadise işaret ederek, 'Beni şu bulunduğum yerde Kur'ân öğretmek için oturtan sır işte budur' diyordu.

Kur'ân öğrenmek ne kadar şerefli, ne kadar mübarek ve ne kadar hayırlı bir iş ise, Kur'ân ehli de o nisbette şerefli bir insandır. 'Kur'ân ehli, ümmetimin en şereflileridir' buyuran Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.) bu gerçeği dile getirmektedir.

Sahabe-i Kiram Kur'ân öğrenmek için büyük bir yarış içine girerlerdi. 'Kur'ân'ı öğrenin, okuyun' ifadeleri, Sahabiler için en tatlı bir Peygamber tavsiyesiydi. Bilhassa işleri güçleri Kur'ân ve ilim olan Suffe Ashabı için bu meşguliyetin çok daha farklı bir mânâsı vardı.

Peygamberimiz (a.s.m.), hususi talebeleri olan Suffe Ashabının yanına sık sık uğrar, onlarla sohbet ederdi.

Bunlardan Ukbe bin Âmir, Peygamberimizin (a.s.m.) bir sohbetini şöyle nakleder:
Biz Suffede iken Resulullah (a.s.m.) dışarı çıkıp sorardı:

'Hanginiz bir günah işlemeden ve akrabalık bağını kesmeden Buhtan'a kadar veya Akik'e kadar gidip oradan iri hörgüçlü iki deve getirmesini ister?'
'Yâ Resulallah, biz onu isteriz' dedik.

'Öyle ise sizden biri mescide gider de Celîl ve Azîz olan Allah'ın kitabından iki âyet öğrenir yahut okursa, bunlar onun için iki deveden daha hayırlıdır. Üç âyet, onun için üç deveden daha hayırlıdır. Dört âyet, onun için dört deveden daha hayırlıdır. Bu âyetlerin sayısı aynı şekilde arttıkça, o kadar deveden daha hayırlıdır.'

O devirde Araplar için en kıymetli mal hörgüçlü deveydi. Peygamberimiz (a.s.m.) de onların yanında en kıymetli olan malı misâl olarak veriyordu.

Evet, bir Müslüman için Kur'ân'dan bir âyet öğrenmek, çok sevdiği ve arzu edip de eline geçiremediği en kıymetli maldan daha hayırlıdır.

Kur'ân okumasını öğrenen kimse, ondaki derin mânâları anlamak için de merak eder. Bu meşguliyetler artarak ve nurlanarak devam edip gider.

Kur'ân'la meşgul olan bir mü'min, Kur'ân ehli sayılır. Kur'ân ehlinin ise Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bir hadiste Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bu hususu şöyle dile getirirler:

'İnsanlardan Allah ehli olanlar vardır.'

Sahabiler sordular:

'Onlar kimlerdir yâ Resulallah?'

Resulullah (a.s.m.):

'Kur'ân ehli olanlar, Allah ehli ve Onun has kullarıdır.' buyurdular.
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) her vesileyle Kur'ân eh-lini öne çıkarırdı.
Tebük seferinde Neccaroğullarının bayrağını Zeyd bin Sabit'e vermiş ve 'Zeyd, Kur'ân'ı çok iyi bilir, Kur'ân'ın önceliği vardır' buyurmuştu.

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) imam yapacağı kimse-lerde de her şeyden önce Kur'ân'ı iyi bilme vasfını arardı. Bir hadislerinde:

'Cemaate Allah'ın kitabını en iyi okuyanlar ve okuma hususunda en kıdemliler imam olur' buyurmuştu.

Bu konuda genç-ihtiyar, hürköle ayrımı yapmazdı. Ebû Huzeyfe'nin âzatlı kölesi Sâlim imamlık yapmıştır.

Peygamberimiz (a.s.m.) yeni Müslüman olan kabilelere mürşid gönderirken, Kur'ân'ı en iyi bilenleri seçerdi.
15-Fâtır Sûresi, 29-30
16- Buharî, Fedâilü'l-Kur'ân: 21
17- Feyzü'l-Kadîr, 1:522
18- Tirmizî, Sevabü'l-Kur'ân: 2
19- Nevevî, Şerhu Sahihi'l-Müslim, 6:87
20- İbni Mâce, Mukaddime: 16
21- Tecrid-i Sarîh Tercemesi, 8:276
22- Müslim, Mesâcid:53
aSLı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
fazileti, kuran, öğrenmenin


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:44.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner