Ruhani  

Go Back   Ruhani > Gizli İlimler > Havas Bölümü Soru ve Yardım İstekleri
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 01-21-2012, 17:12   #1 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 536
Konular: 144

Karma Puanı: 22

Standart Uygulamalar neden başarısızdır?

Uygulamaların neden başarısız olduklarına gelince bunun aslında iki nedeni vardır. Birinci neden: Uygulamalar, kitaplarda görüldüğü gibi aynen yapılmayıp da, aşağıda görceğimiz gibi tanzim edilmiş, gerçek uygulamalar olsalar bile yukarda görüldükleri gibi basit şekilde bir kaç zikirle çalışamazlar. Bazı diğer çalışmalara ek olarak kullanılmaları gerekir. Bunun detayı aşağıda anlatılacaktır.

İkinci ve daha önemli neden ise, bu tür uygulamaların herhangi birisinin, bellirsiz bir zamanda, kimliği artık bilinmeyen bir kimse tarafından yine kimliği bilinmeyen bir kimse için, ne oldukları bilinmeyen esmâlar veya âyetler kullanılarak tanzim edilmiş olmalarıdır. Bunu daha açık bir şekilde anlayabilmemiz için gerek bu bölümde anlatılan tarzın gerekse Havâss’taki diğer bütün uygulamaların ilk kaynaklarını bilmemiz gerekir.

Şimdi, daha aşağıda tekrar, yukarda anlatılan çalışma tarzına dönemek ve bu uygulamaların nasıl tanzim edildiklerini, nasıl işe yarar şekilde kullanılabileceklerini görmek üzere konuya uzun bir ara vererek, Havâss uygulamalarının kaynaklarını ve neden bazılarının başarılı, bazılarının da başarız olduklarını görelim.
AYNI İŞİ YAPAN BİR ÇOK
HAVÂSS UYGULAMASI

Havâss veya değişik bir Majikal ekoldeki, büyü uygulaması sözü ile kastedilen nedir? Bir büyü uygulaması mesela “3000 defa La ilahe illallah de, on gün bunu yap istediğin olur” gibi bir şeydir. uygulama sözü yerine “Çalışma tarifi, Uygulama tarifi, Formül, Reçete” gibi isimler kullanmak da mümkündür. Çalışmaları tarif için kullanılan, geleneksel bir yerleşik söz yok. Bu yüzden ben “Uygulama” ifadesini tercih ediyorum fakat başka birisi de başka bir deyimi tercih edebilir. Buna diyecek bir şeyim yok. Önemli olan bir kavramın ifade edilmesidir.

Burada işlediğimiz konu Havâss olduğu için sadece Havâss sözünü kullanıyoruz fakat uygulamaların çeşitliliği konusu Havâss, Kabala, Pagan dinlerin majikal uygulamaları, Afrika, Uzak Doğu Majikal ekolleri ve Hatta Amerikan kızılderili ya da Eskimo, hiç farketmeksizin dünyanın her yer ve zamanındaki büyüsel çalışmalar için geçerli olan müşterek birşeydir.

Tabii, ciddi çalışma uygulamaları yukarda, öylesine yazdığım şey gibi basit değildirler. Ciddi uygulamalar, değişik bir vefk, bir talisman, bir mantra veya zikir sözü, oruçlar, riyazetler ve benzeri şeylerden oluşan bir çalışma programlarıdırlar.

HİÇ SORULMAYAN SORU

Gerek Batı majisi gerekse islami maji olan Havâss ile ilgilenmeye başlayanların, özellikle de ilgi alanları insanlar ve olaylar üzerinde etki yapmak, bir şeyleri ya da kişileri değiştirmek isteyenlerin dikkatlerini çekmesi gereken fakat her nedense kimsenin dikkat edip, başkalarına ve kendisine sormadığı bir durum var.

Burada o, sorulması adeta tabu olan soruyu, neden sorulmadığını ve sorunun cevabını inceleyeceğiz. Sorunun kendisine geçmeden önce Havâss ve Maji’nin dünyasal hedeflerini belirlememizde fayda vardır. İster Batı Maji’si, ister Havâss, ister uzak Doğu kökenli öğretiler

üzerinde çalışın. Şâyet amacınız dünyasal başarı ve istekler ise topu topu beş ana konu vardır. Bunlar sırası ile şöyledirler:

1 – Param olsun
2 – Sevgilim benim olsun
3 – Sağlığım düzgün olsun (Ya da başkasının sağlığı iyi olsun)
4 – Düşmanım kahrolsun ( Ya da sağlığı bozulsun veya başkasının
düşmanı kahrolsun veya düşmanım sevgilisinden ayrılsın)
5 – Cinler, Ruhlar, Melekler, başka boyut varlıkları ile iletişim
kurayım isteklerimi yaptırtayım veya bilgi alayım.

Akla gelebilecek olan bütün insani istekler, en çılgın fanteziler ve en değişik çalışmalar hep bu beş temel maddenin içindedir.

Şimdi akla şu gelmektedir. Bu beş maddeyi sağlayan ve mükemmelen çalışan topu topu beş uygulamanın mevcut olması bütün majikal ekollerdeki bütün çalışmalar ve istekler için yeterlidir.

Bir de şöyle düşünelim. Bir insan düşünelim. Bu insana, söz konusu olan beş madde ile ilgili beş tane çalışma uygulaması verelim. Bu formüller veya reçeteler son derece iyi çalışsınlar ve istenen şeyi daha mükemmeli olmayacak derecede iyi yapsınlar. Bu kişi her istediği zaman bu uygulamalardan birisini kullanarak bir iş yapabilsin. Bu durumda kişi acaba başka uygulama arar mı? Arasa ve eline de geçse bile bir iş yapması gerektiği zaman yeni ve bilinmedik uygulamayı deneyerek zaman kaybeder mi? En mantıklısı elinde olan ve çok güzel çalışan uygulamayı kullanarak işi bitirmektir. Günlerce bilinmedik, denenmedik birşey üzerinde çalışarak neden zaman kaybetsin? Bu durumda kişi diğer uygulamalara ya hiç değer vermeyip, kaldırıp atar veya onları sadece belge olsun diye saklar.

Demek ki, mantıken bütün majikal ekollerde sadece beş tane çalışma uygulamasının olması, bunların da sadece belki on sayfalık, belki elli sayfalık tek bir kitap olması yeterlidir. Başkasına gerek yok. Bunun farklı farklı dinlere, ekollere ve dillere göre olması da gerekmez. Bütün dünyada tek bir kitap! Bu Eski Mısır veya Sümer dil ve dininde de olsa farketmez.


İşte düşünülmesi gereken soru burada ortaya çıkmaktadır.

Dünyadaki değişik ekollerde, haydi değişik ekoller olarak tek tek sayıp boşuna zaman kaybetmeyelim de adına sadece Havâss diyelim. Nasıl olsa her ekolde durum aynı. Hiç bir farklılık yok.

“O zaman, Havâss’ta neden aynı işi yapan binlerce ve binlerce uygulama var? ? “

Bir Celbi Muhabbet dersek. Yani karşı cinsin beğeni, aşk, sevgi, cinsel istek gibi duygularını uyandırıp, kendine ya da istenen başka birisine bağlamak için yapılan çalışma dersek, Değişik zamanlarda yazılmış olan değişik Havâss kitaplarını açtığımız zaman aynı işi yapan binlerce uygulama buluruz.

Çalışmalara yeni başlayan bir kimse genellikle bir şey gerektiği için, acilen bir şeyler yapabilmek ve mesela elden kaçırmak üzere olduğu ya da kendisine hiç yüzvermemiş olan sevgilisini elde etmek için çalışmaya başlar. Bu yeni başlayan kişi bir, iki Havâss kitabı alır. Acele acele göz atarken aynı işi yaptığı iddia edilen uygulamaların değişikliği ve çokluğu ile karşılaşır. Aynı işi yapan bir çok uygulamanın olması çok kafa karıştırıcıdır.

“Neden aynı işi yapan bir çok uygulama var?”

Burada daha vahim ve önemli olan ikinci bir soru ortaya çıkmaktadır.

“Bunlar geçerli ve çalışan şeylerse sadece bir tanesi yeterlidir. Böyle, herkes birşey yazıp uydurduğuna göre bunların tamamı birer palavra olamaz mı?”

Yeni başlayan kimselerin bir iki uygulama deneyip başarısız olduktan sonra da umutsuzluğa kapılmaları kaçınılmazdır. Bir çok kişi benden ya yüzyüze konuşurken, ya da yazışma yolu ile, çalışan bir uygulama sormuşlardır. Yüzde yüz çalışan bir uygulama! Garantili!

“Bana yüzde yüz çalışan bir cin daveti ver”


“Bana hemen çalışan yüzde yüz başarılı bir aşk büyüsü yaz”

Bunlarla çok karşılaştım ve ister inanın ister inanmayın hayatımda kendimi en çaresiz hissettiğim istekler bunlar oldu çünkü bunların cevabı ancak burada gördüğünüz bu yazı gibi uzun uzun anlatılması gereken bir şey.

“Sizin için, size verebileceğim garantili çalışan bir uygulama yok!!!”

Neden yok??

Hem neden olmadığını hem de yukardaki iki önemli sorunun cevabını verebilmek için önce büyü uygulamalarının ne olduklarını ve nasıl meydana getirildiklerini görmemiz lazım.


HAVÂSS UYGULAMALARININ
KAYNAGI NE VEYA NERESİDİR?

Basit ya da komplike, bütün bu uygulamalar nereden çıkmışlardır?

Herhalde bundan yüzlerce yıl önce birisi oturup da, “Yahu ben şu Kuran’dan ya da Tevrat’tan veya çok eski dinlerin tapım şekillerinden birşeyler alıp, şu ve şu şekillerde deneyeyim belki de istediğim olur” tarzında düşünüp deneme yanılma yöntemi ile bir sürü büyü uygulaması bulmuş değildir. Bu zaten saçma bir varsayımdır.

Şu kesin olark bilinmelidir ki, bütün gerçek Havâss uygulamaları fizik plan ötesindeki bir “Zeka’dan” alınmışlardır. Buna “Zeka” diyorum. Siz, Cin, Demon, Şeytan, Melek, Evliya, Bir üst boyutun ileri bir varlığı ve akla gelebilecek benzeri herşeyi düşünebilirsiniz. Bu sayılan türlerin hepsi de olabilir. Ben, toplu olarak anlatabilmek için “Dünya dışı zeka” deyimini tercih ediyorum.

Evet. Bütün Havâss formülleri kök olarak bir Dünya dışı zeka’dan gelir. Bunun işleme mekanizması hemen hemen her çağda, her ekolde ve yerde aynıdır.

İnsan’ın kendi âlemi dışında kontak kurabileceği varlıkları iki ana türe ayırmak gerekir. Madde boyutlarının varlıkları ve Astral varlıklar. Madde boyutu varlıkları bizim gibi yaşayan ve kendilerine göre düzenleri, fizik yasaları olan varlıklardır. Bu varlıkların bazıları bizim boyutumuza geçebilirler ve bu durumda maddesel olarak var olabilirler. Tabii biz de başka boyutlara geçebiliriz ve orada madde olarak bedenimizle mevcut oluruz. Buna dair bir sürü kayıt vardır fakat bu yazının konusu boyutlar arası yolculuk ve bunun tartuşması değil.

Bir çok kişinin zannının aksine İslam literatüründe çok sözü edilen “Cinler” bir Astral varlık türü, demonlar, şeytanlar değil başka bir madde boyutunun varlıklarıdırlar. Kur-an’a, hadislere ve olaya şahit olan kimselerin ifadelerine göre İslam peygamberi birden fazla defa Cinlerin boyutuna geçip, geriye dönmüştür. Bir çok ciddi kayıt da bizim boyutumuza gelen ve burada uzun süre yaşayan cinlerden bahseder.

Cinler hakkında yazılan en detaylı kitaplardan biri de İmamı Şibli’nin “Cinler” isimli kitabıdır. Bu kitapta insanlar arasında geçici fakat uzun süre için bulunan, insanlarla birlikte medreseye giden, insani ilimleri öğrenen fakat ne oldujlarını belli etmeyen cinlerden de bahsedilir.

Şimdi cinlerin bizimle olan ilişkilerini bir yana bırakarak yine dünya dışı zekâlar konusuna gelelim. Madde boyutu varlıklarından sonra Astral varlıklar gelir. Astral âlem’e ister ilahî âlem, ister Sefirot veya isterseniz ilahi gök katları ya da sadece Katlar diyelim, sonuç değişmez. Bu madde dışı ya da bizim bildiğimiz fizik planın maddesine göre çok ince olan bir madde âleminin kendisine has varlıkları vardır. Bunlar, yukarda anlatılan madde boyutu varlıkları gibi fiziksel bedenleri ile bu boyutta bulunamazlar. Bu tarafa geçer veya geçirilirlerse sadece bir hologram görüntüsü gibi olurlar fakat buna karşılık enerjileri bu boyutta işlevseldir.

Astral varlıkların dışında, Astral âlemde başka madde boyutlarının varlıklarının Astral yansımaları da vardır (Tıpkı bizim yansımalarımızın da orada olduğu gibi). Bu varlıklarla fiziksel olarak

boyut değiştirmeden Astral âlemde de kontak kurmak mümkündür. Astral âlemin diğer madde boyutlarından en büyük farkı, diğer madde boyutlarına fizik bedenimizle geçebilmemizin mümkün olmasına karşılık (Tabii teorik olarak), Astral âleme fiziksel olarak geçemez, sadece Astral bedenimizle orada bulunabiliriz.

Astral âlemde bulunan bazı varlıklar da, ya Astral âlemin çok üst seviyelerine ait olan Astral varlıklar ya da çok ileri bir madde boyutunun astral yansımalarıdır ki, bu varlıklar öğretici, bilgi veren, rehber varlıklardır (Tabii ki, hepsi değil ve hepsi her zaman iyi niyeti de olmayabilir).

Yukarda belirttiğim gibi bu varlıklara istediğiniz tür ismini verebilirsiniz. Aslında bunlar her türden de olabilirler ve ayrıca pozitif ya da negatif yapıda da olabilirler. Bu varlıklar karşılaştıkları ya da aynı izdüşümde bulundukları insanın kendi alt yapısı, istekleri ve kültürüne göre uygun bir kalıpta görünürler (Daha doğrusu insan onları bu faktörlere göre değerlendirip, kendi algıladığı kalıplarda görür) ve yine insanın algısına, isteğine, kültürürüne, dinine ve alt yapısına göre bilgi verirler. Özet olarak söylemek gerekirse bu varlıklar ille de Havâss öğretirler diye birşey yok.

Aslında onlar, ne olduklarını düşünüyorsak veya ne olmasını istiyor ve bekiliyorsak O’dur.


ÖNEMLİ NOT

Yukarda anlatılan bilgi alış verişi bundan yüzlerce yıl önce olup bitmiş şeyler değildirler. Bu tür bilgi alışlar her zamanda ve dünyanın her yerinde, her inanç sisteminde ve dinde olmuş şeylerdir ve günümüzde de olmaya devam etmektedirler. Havâss formülleri dediğimiz uygulamalar kadar daha bir çok konuda bilgi alınması mümkündür ve bu olmaktadır. Konumuz olan Havâss’a bakarsak şunu söylemek gerekir ki, Havâss yüzlerce yıl eskiliğinde olan şeylerin papağan gibi tekrarlanması değil, yaşayan bir gerçekliktir.

Burada dikkat edilmesi gereken şey şudur. Bilgi alış verişindeki yöntemler ve görülen şeylerle ileri seviyedeki bir şizofrenin dünyası arasında çok az fark vardır ve şizofrenin kafasında yarattığı hayaller ile başka bir âlemden alınan bilgiler kolaylıkla karıştırılabilir.

Günümüzde bu tür sahte bilgiler alan deli ya da obsesyonlu kişilerin sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur. Bu yüzden her deliyi mürşid kabul etmemek veya bu gibi bir durum kendi başımıza gelirse bilinçaltı fışkırmalarımızı ilahî vahiyler olarak görmemek gerekir. Bu gibi şeyler mutlaka kontrol edilmeli ve gerçek bilgi olup olmadıklarına bakılmalıdır.

HEPSİ ÇALIŞMAYAN
BİRÇOK FORMÜL

Şimdi yeniden bir, iki sayfa öncesine, “Dünya dişi zekalardan alinan bilgiler” başlıkı bölüme dönerek kaldığımız yerden, konuya devam edelim.

Dünya dışı bir zekâdan uygulama formülleri alan kişi zamanı gelip de ölünce biriktirdiği formüller başka birisinin eline geçer. Ya da usta ölmeden önce elindeki formülleri bir şekilde başka birisine, mesela bir çırağına verebilir. Bu notları elinde tutan kimse notlara “Ahmet hocanın kitabı” gözü ile bakar ve bu notlarla çalışmaya başlar. Bu şekilde çalışma notları elden ele geçerek ve başka ustalara ait notlarla da karıştırılarak giderek şişerler. Tabii bu formüllere ilk alıcılarından sonra, Astral âlemden alınan yeni bir bilgi katılmamaıştır.

Çalışma notlarını ele geçiren ve bunlarla çalışma yapmak isteyen kimsenin bir karşı cins çalışması yapmak istediğini varsayım. Bu durumda elindeki aynı şeyi yapan mesela yirmi kadar formülden birisini dener. Şansı varsa ve biraz da kâbiliyetli ise ilk denemesinda başarılı olabilir fakat büyük bir ihtimalle de başarılı olamaz. Bu durumda başka bir formül dener ve bu şekilde deneyerek belki beşinci, belki onuncu değişik formülle yapılan denemde başarıya ulaşır. Yani formüller ilk alıcısında çalışmaktadırlar fakat onları sonradan ele geçiren kimsede hepsi sonuca ulaşamamaktadır. Bunun nedeni çok basit ve açıktır. Söz konusu formüller ilk alıcısına, o kimsenin enerji yapısana, aurasına, kişiliğine göre verilmiş şeylerdir ve onda hepsi çalışır. Bu çalışmaların bazıları da ilk alıcısına ve o kimsenin istediği hedef kişiye göre yani belli bir enerji karışımına göre tanzim edilmişlerdir. Hatta bazıları mesela bir karşı cins ilişkileri çalışması ilk alıcının enerji yapısı ve başka birisini isteyen, başka birisi için tanzim edilmiştir. Bu durumda da diğer iki kişi ve ustanın yapı ve kişiliği söz konusudur.

Anlaşıldığı gibi ilk alan ustada hepsi çalışır fakat formülleri sonradan alan ikinci kuşak ustada sadece yüzde elli veya kırkı çalışır. Çünkü formüllerin çoğu onun ve hedef aldığı kimselerin yapısına uymaz.
İkinci kuşak usta deneme yanılma yöntemi ile kendisinde çalışan formülleri bulmak zorundadır. Tabii ki, bir çok formülün bazıları onun kullanımına da uygun olabilir.


BAZI KİMSELERDE BAŞARILI,
BAZI KİMSELERDE BAŞARISIZ
OLAN UYGULAMALAR

Yukarda anlatılan durumlardan dolayı Havâss uygulamalarının başarılı olup, olmamaları kişiden kişiye değişebilir. Şimdi elimizde basit veya karmaşık bir uugulama tarifi olduğunu düşünelim. Ahmet ve Mehmet isimlerindeki iki de uygulayıcı olsun. Hedef alınan kimseler de Ayşe ve Lale isimlerinde olan iki kadın olsun. Aynı uygulamayı Ahmet, Leyla için yapar ve başarılı olur. Mehmet Lale için yapar, başarısız olur. Ahmet leyla’da başarılı olduğu uygulamayı Lale’nin üzerinde dener ve başarısız olabilir. Buna karşılık Mehmet Ayşe üzerinde denerse başarılı olabilir. Ya da sadece birisinin her denemesi başarılı olur da, diğeri her denemede başarısız olur. Başka bir uygulama ele alınır, bunda Mehmet her denemede başarılı olur fakat bu sefer Ahmet hiç başarılı olamayabilir. Bu değişik sonuçların nedeni, uygulamaların ilk alınışlarında belli bir kimsenin kullanımı için verilmiş olmalarıdır. Ahmet ve Mehmet’in uygulaması için değil.

Bu durumda Ahmet ve Mehmet’in yapabilecekleri en etkili ve mantıklı şey, kendileri ile uyumlu uygulamaları bulana kadar, yapmak istedikleri her tür iş için değişik uygulamaları deneyerek çalışmaktır. Özellikle yeni başlayan kimselerin kendileri ile uyumlu uygulamalar bulabilmeleri kolay olmayabilir. Bundan dolayı motivasyon kırıklığı yaşamamak gerekir. Bu iş nereye kadar sürer? Bu çalışmalar Ahmet veya Mehmet’in ya da her ikisin de iyice ustalaşmalarına ve kendilerine bilgi ve kendileri için olan özel uygulamalar verecek olan bir Astral varlıkla karşılaşmalarına kadar sürer. Bununla beraber bu tür kontaklar ender rastlanan şeyler olmasalar da yine de çok kolay bulunan şeyler değildirler. Ömür boyu çalışan, kendileri ile uyumlu bir sürü uygullama bulan ve genel olarak başarılı olan ve hatta büyük usta olarak kabul edilen bir kimse bile ömrünün sonuna kadar böyle bir kontak kuramayabilir. Hatta bir çok alt seviyeli varlıkla iletişin kursa bile söz konusu bilgi alma durumu olmayabilir.

Buraya kadar yazılanlar Havâss’ta neden aynı işi yapan bir çok farklı uygulama olduğunu izah edebilmek için yeterlidir. Ayrıca özellikle yeni başlayan kimselerin neden bir çok defa başarısız olduklarının da açıklamasıdır. Görüldüğü gibi, aynı şeyi yapan farklı uygulamaların çokluğu ilk bakışta zannedildiği gibi saçma ve mantıksız bir durum değildir.

ALINAN UYGULAMALARDAKİ GELİŞMELER

Bazı ustalar da (Tabii ki, usta sözü ile Havâss ustalarını kastediyorum) eskiden kalma uygulamalar üzerinde çalışıp, onları sistematize edebilirler. Bu kimseler kendileri bilgi alacakları bir kontak kurmuş olmasalar bile bunu yapabilirler çünkü konuyla olan ilgileri ve Astral âlemden aldıkları bilgi ve sezgi açıklığı bunu yapabilmelerine yeterli olabilir. Bu gibi kimselere örnek vermek gerekirse, kendileri bir kontak kurdular mı, kurmadılar mı? bunu bilemeyiz fakat bir çok uygulamayı toplamak, üzerlerinde tadilat yapmak konusunda Gazali ve Şemsül Maarif’in yazarı olan İmam Ahmed Bin Ali El-Buni’yi gösterebiliriz. Yine örnek vermek gerekirse Kenzül Havâss ve başka bir çok Havvâss kitabının yazarı olarak görülen Seyyid Süleyman el Hüseynî ise ne bir derleme yapmıştır, ne de kendisine ait bir uygulaması vardır. O sadece eski uygulamaları ve bilgileri bir araya toplayıp, kitap hâline getirip, kendi adı ile yayınlamıştır. Bu kimselerin kitaplarını ve konunun işleniş tarzını incelemek bu kanaate varmak için yeterlidir.

Aslında, yaygın Havâss kitaplarından bir çoğu gözden geçirildiği zaman şu görülür. Bu kitaplar bir kitap formasyonunda hazırlanmış şeyler değildir. Hemen hepsi de sanki düzenli bir kitap değil de, çalışma yapmış birisinin not defterine benzerler. Büyük bir çoğunluğunda asla neyin, nasıl yapıldığını anlatan bir kısım yoktur. Sadece eski uygulamalardan oluşan ve mesela Esmâül Hüsnâ gibi
konularda bol bol Allah’ı övüp, yüceltme sözleri vardır. Teknik bilgi ise hemen hemen hiç yoktur.

Teknik bilgi sözünden kasıt ise papağan gibi tekrarlanan bir uygulama değil, o uygulamanın nasıl tanzim edileceğine dair bilgidir.

Buraya kadar yazılanlardan oraya çıkan bir diğer cevap ise, neden kimseye tavsiye edilebilecek “Garantili çalışan” bir Havâss uygulamasının verilemediğidir. Bir aşk büyüsü ya da kesin çalışan bir cin davetini istemek düşünmeden yapılan bir istektir çünkü bende çalışan bir uygulama, o uygulamayı isteyen kimselerde çalışmayabilir. Bu isteklerde bulunan kimseler zaten herhangi bir uygulamayı çalıştıracak kadar ileri seviyeli olsalar bu isteklerde bulunmazlar. Kendileri zaten birşeyler bulmuşlardır. Aslında yapabilecekleri en uygun şey ellerindeki bütün uygulamaları denemektir çünkü en aptalca görünen bir kitaptaki, herhangi bir uygulama, rastgele bir kimsede çalışabilir fakat hiç kimse onlara kesin ve garantili bir uygulama veremez. Bunu yapabilmek için kişinin ki, bu durumda kişi ben olmaktayım, bilgi veren bir dünya dışı zekâ olması gerekmektedir. Ancak bu şartla bir insana kesin olarak onda çalışabilecek bir Aşk büyüsü ya da cin daveti vermek mümkün olabilir.

Kaynak ; Havasın Derinlikleri
Hanedan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 00:52   #2 (permalink)

 
güneşdeniz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 413
Konular: 234

Karma Puanı: 100

Standart

bence ehil birinden bu işi öğrenip el almayan kimseler zaten havas uygulamalarını yapmaya çalışmamalı. ruh hallerine daha beter zarar verebilirler. mis gibi dualarımız var niçin illa havas? havas yapınca dileklerimizin oluşumu hızlanıyor? peki havasta dualarda allahın izniyle gerçekleşmiyor mu? benim şahsi görüşüm inatla duamıza devam edersek moral bozmadan herşeyden daha etkili ve kalıcı olur.


















__________________

aynı anda başka insanlara,
seni seviyorum demişizdir....
mutlak güven duygusuyla,
başımızı başka omuzlara dayamışızdır
olamaz mı? olabilir.
onca yıl sen burada
onca yıl ben burada
yollarımız hiç kesişmemiş
şu eylül akşamı dışında
güneşdeniz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-06-2012, 16:08   #3 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 0
Konular: 37

Karma Puanı: 10

Standart

Alıntı:
güneşdeniz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bence ehil birinden bu işi öğrenip el almayan kimseler zaten havas uygulamalarını yapmaya çalışmamalı. ruh hallerine daha beter zarar verebilirler. mis gibi dualarımız var niçin illa havas? havas yapınca dileklerimizin oluşumu hızlanıyor? peki havasta dualarda allahın izniyle gerçekleşmiyor mu? benim şahsi görüşüm inatla duamıza devam edersek moral bozmadan herşeyden daha etkili ve kalıcı olur.
Doğru temas....

Konuya tam anlamıyla vakıf olamadım ama enazında havas ilmindeki başarısızlık sebeblerine dair nacizane aktarabileceğim bazı şeyler var.

Sayın Hanedan !
Yukarıda özellikle vurguladığınız usul ve kaide olayları asla başarı konusunda belirleyici ana hatları oluşturamaz.
Yanılgıdasınız !
Havas ilminde formül öğrenmek en son iştir. Hatta doğrusu formüllerde aranan şeyler gereksizdir.
Bu iş tıpkı devlet dairesinde bir işini gördürmeye benzer.
İçeridekilerle ilişkin iyi ise prosedürleri yok sayarak işinizin görülmesini sağlarlar.
Ama; İçeride ahbabınız yoksa tam prosedüre uygunda olsanız uğraşır durursunuz.
İşte bu iş bunun gibidir. Hatta bazıları havas yaparken aynı zamana paralel korunma ayetleri okuyor. Çok saçma aslında. Çünkü Yardıma çağırdıklarını rahatsız eden / canlarını yakan bir enerji ile karşılamış oluyorsunuz. bir insanın onlara işi düşmüşse onlara biryandan savaş açıp biryandan iş yaptırmayı aklından geçirmemelidir bile.
Çok teferruatlı bir konu değil aslında ama anlatmakta zorluk yaşıyorum.
Zaten havas gereksiz bir ilimdir. Rukye ilmini tenzih ederim.
Vesselam
Guest isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-06-2012, 18:17   #4 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 536
Konular: 144

Karma Puanı: 22

Standart

Kaynak ; Havasın Derinlikleri

,) peki kitabın rahmetli yazarına ulaşır derhal sizi bilgilendiririm.
Hanedan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-06-2012, 18:54   #5 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 0
Konular: 37

Karma Puanı: 10

Standart

Bülent kısa hakkında ne kadar bilgi ve donanımın var bilmiyorum ama onun hakkındaki genel düşünce kaba tabirle "cinlere karışmış bir kaçık" dır.
Sadece bildiğimi aktarıyorum. Kendisiyle tanışmış, yoldaşlık etmiş, sofrasına oturmuş değilim. Kaynakları iyi seçmek gerektiği taraftarıyım sayın Han !
vesselam.
Guest isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-06-2012, 21:47   #6 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 536
Konular: 144

Karma Puanı: 22

Standart

haklısın bu konuda makaleleri alırken de seçmek gerek
Hanedan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
başarısızdır?, neden, uygulamalar


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 14:40.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner