02-18-2013, 19:48 | #1 (permalink) |
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 40
Konular: 7
Karma Puanı: 2
|
Kitabım için yardım
1- Sınav denilen hayatmı yoksa geleceğe karşı sorumluluk mu?
2- Hümanizm 3- çocuk yapmak ve görücü usulü evlilik 4- geleceğin teknolojileri 5- Süper güç türkiye yakındır 6- sahte cennet ve köle hayvanlar 7- engellilerin yaşam hakkı 8- yabancı ve yerli mallar 9- içgüdüsel yaşamak 10- Adaletsizlik arkadaşlar başlıklardan birini seçip edebi dilde çok fazla yorum yapabilirsiniz. |
02-18-2013, 20:14 | #2 (permalink) |
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 5
Konular: 0
Karma Puanı: 2
|
1 - sınav denilen olay geçmişten günümüze bağlantılarıyla başlayıp günümüzden geçmişe uzanan kısmi bizi ilgilendiren kısmi bizi ırgalamayan bir bütünleşik yapıdır char, sen hayatın içinde kendi sınavınla meşgulken çocuğun seninle sınav edilecek, sen çocuğunun psikolojisini bozacak kadar büyük bir cürüm işlersen bu torunlarının torunlarının torunlarına kadar ulaşacak, ama senin bu halde olmana sebep öğretmeninse ve onun da annesi babasıysa buda büyük büyük büyük dede yada ninelerine kadar çıkan ayrı bir silsiledir, hayat dediğin mefhum bir bardağın içinde ki kabarcıklardır, biri patlar ama diğeri onun yerini alır, sonuçta hep bir balon eksilmiş olur ve bu bardak içinde ki tüm kabarcıklara etki eder
--------------- 2 - Hümanizm safsatası : Avrupanın lokal yahudilikleri, katolikliğin katı baskıları ve paganizmin insan doğasına yakışmayan doktrinleri sonucuyla ortaya çıakrak gelişmesini sürdürmüş ve maalesef gelişen avrupa sayesinde doğu mistisizmine de etkisi girmiş bir felsefi akımdır. genellikle agnostik ve ateist tabanlı olsa da şimdiki hümanistlerin ne idüğü belirsiz olmalarında ki asıl sebep ilk hümanistlerin mistisizmi tamamen reddetmelerine karşın ortaya çıkan mistisizm zaferleridir, hümanizm kökende gelenekleri de reddeder, bir hümanist için milliyet kavramı yavaşça ortadan kalkmaya başlaması gerekirken avrupai hümanistlikte maalesef bu düzlem kafatası ırkçılığına kadar dayanmıştır, hümanizm kökende her zaman bilimsel şüpheciliği ve bilimsel doğrulamayı kabul eder, bu durumsa bazı şeyleri en geç farketmelerini sağlayacak kadar körleşmelerine sebep olur, tatlı ve tuzlu suyun kavuşması ama karışmaması meselesi bilimsel olarak ispatlandığı halde en son kabul etmek zorunda kalan hümanist bilim adamlarıydı, uzay zaman teoremlerinde ki alemler ve paralel evrenler konularını halen daha kabul etmek istemeyenler maalesef ki hümanist bilim adamlarıdır, bilimde doğruluğu kesin ispatlanamamış olan bilgi birikimlerine teori, ispatlanabilmiş bilgi birikimlerine de kanun adı verilir, hümanist kökenlik bilim adamları halen kalıtım yasasını kabulde zorlanırken evrim teorisini kabul etmekte asla bir çekince göstermezler, çünkü kökenlerinde ateist yapıları vardır. --------------- 3 - aslında bu konuyu ayırman gerekirdi çocuk yapmak ayrı görücü usulü evlilik ayrı bir konu bu sebeple ben ayıracağım. 3-a ) çocuk yapmak : çocuk yapmak isteyerek veya istemeyerek her canlının cinsine göre bir münasebet yoluyla dişinin döllenerek (RNA aktarımının birleşimlerle DNA oluşturarak mitoz ve mayoz bölünme yapmalarına zemin hazırlamak) kendi türünden (at ve eşekler hariç) bir canlı vücuda getirmesidir, çocuk neslin devamı, soyun yürümesi ve mileltin yok olmasını engelleyen unsurların başıdna yer alsa da kültürel eğitim farkları bir milleti yok etmeye yeterlidir, bunun tarihsel süreçte örnekleri mevcuttur sosyalist akım sonucund bir çok türk maalesef türklüğünü unutmuş kendisini sovyet vatandaşı veya çin vatandaşı olarak kanıksayarak kendi kandan gelen milletini inkar etmiştir. çocuklar masumiyetleri ve bakımlarında ki anne ve baba hassasiyetinden dolayı aileye bir neşe ve sevinç getirirler, çocuğu olmayan ailelerin genellikle evlerinde çocuk olan ailelerin neşesinden yoktur, çocuğun dünyaya gelemsi sonucu "anne kutsaldır" fikrine kendisini kaptırıp kendi eşini kutsal sayıp eşi olarak görmekten vazgeçen ve başka kadınlara meyleden erkeklerde maalesef mevcut olup bunlara ben şahsen öküzün geviş getirmeyeni diyorum. Çocuk yapının durduğu ülkelerde nüfus yaşlanarak üreme hızı düşmekte ve bir süre sonra bir millet yok olmaktadır, bkz. Almanya, Fransa, Türkiye. Alman ırkının korunabilmesi için her alman erkek ve kadının toplamda 21 çocuk yapması gerekir ki bu akla mantığa sığamaz bir doğum oranıdır, bu yüzden Alman hükümeti herhangi birşeyi bahane edip 3 yaşını geçmeyen çocukları ailelerinden kopartarak kültürel asimile politikası gütmeye başlamıştır, fransa bu durumda aile başına 17 çocuk yapması gerekir ki buda neredeyse imkansızdır, türkiye de türk nüfusunun korunabilmesi için aile başına "başbakanın sözünü doğruluyorsun demeyin ben bilimsel doğruyu söylüyorum" 3 çocuk gerekmektedir, şu anda ki doğum hızının devam etmesi halinde 50 yıl sonra her türk aile türk nüfusunu korumak için en az 5 çocuk yapması gerekecek, bu duruma birde diğer taraftan bakarsak kürt nüfusunun aynı hızla artışının devam etmesi halinde kürt nüfusu türkiye sınırları içerisinde türk nüfusunun 8 kat üstüne çıakcaktır. 3-a ya sonra kürtaj, doğum kontrol ile devam edeceğim bekle beni char |
02-20-2013, 00:31 | #3 (permalink) | |
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 40
Konular: 7
Karma Puanı: 2
|
Alıntı:
|
|
02-20-2013, 00:46 | #5 (permalink) | |
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 17
Konular: 0
Karma Puanı: 2
|
Alıntı:
|
|
02-20-2013, 12:55 | #6 (permalink) |
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 5
Konular: 0
Karma Puanı: 2
|
teşekkür ederim hayat
3-a devamı ) kürtaj dinen ve fikren aslında olmaması gereken bir durumdur, tecavüze uğramış bir kadın bile olsa tıp bir ay içerisinde hamileliği yok edebilecek seviyeye gelmişken, bir müddet daha bekleyip içine can yerleşmiş günahsız ama bir günahın meyvesi olan bir bebeğin canına kastetmeyi ne vicdan nede din kabul ediyor, doğum kontroldeyse elbette bir sıkıntı olmaması normal, gerek hap gerek kullanılan materyaller karı koca arasında ki muhabbet ve sevgiye engel teşkil etmeyip sadece çocuk oluşumuna engel teşkil etmektedir, zaten peygamber zamanında bile azil yoluyla korunma yöntemleri uygulanmıştır. |
02-21-2013, 04:08 | #8 (permalink) |
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 7
Konular: 0
Karma Puanı: 2
|
Cocuk yapma konusunda MyrCat'e biraz muhalefet edecegim. Verdigi bilgiler kesinlikle dogru bilgiler.Sorun o degil. Gittigi mantikta dogru. Onda da sorun yok.
Sorun su bir milletin varliginin salt devam etmis olmasi icin devam etmesi ne kadar dogru? Kabul etmek gerekirki egitimsiz ve egitilmeyi reddeden bir milletiz.Bunun cesitli sebepleri var.Ayrica maddi olarakta Turk ailelerinin buyuk cogunlugu 3 cocugun egitimini ve ihtiyaclarini karsilayacak durumda degil.Egitimsiz ana-babalarin egitemeyecegi ve maddi ihtiyaclarini gideremeyecegi cocuklarin dunyaya getirilmesi sadece varligimizi korumus olmak icin kendimizi kandirmak olmaz mi? Nufusumuzun yuksek olmasi bugune kadar bize ne katti? Peki ornek olarak verilen Almanlar,Fransizlar dusuk nufuslari ile nerdeler? Meselenin ozunde MyrCat arkadasimin dedikleri dogrudur. Ama su ortamda saglikli bir sistem kurmak icin azalmamiz gerekir.Azal - saglikli sistemi kur - cogal. Saglikli sistemden kastim dogru egitim veren, maddi gucunu kazanmis bir toplum. Bunu saglamadan cogalmak buyumeye degil sismanlamaya sebeptir. |
02-21-2013, 19:39 | #10 (permalink) | |
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 40
Konular: 7
Karma Puanı: 2
|
Alıntı:
gelgelelim standart diye kastettiğim şey aslında cinni musallatı farkendilinceye kadar gerek kalmadan cinninin teknolojiyle gebertilmesidir. şunu söylim cinni musallatına uğrayan kişiler aklı açıdan dengesiz olsa da bir o kadar da dinden çıkma eğilimlidirler.yani diyeceğim şu ki kimse cin musallatıyla sınav edilmek istemez. kimse de durup dururken ilerleyen teknolojinin sapıklıklarıyla sınav edilmek istemez.yani cinni musallatına,vücuda yerleşmesine karşı bir teknolojik önlem bir dünya standartıdır.bu standartlar her ne kadar materyalizm kökenli gibi yani dünyanın sonsoz bir yaşam kaynağı gibi düşünülmesine yol açsa da bu standartlar hakkındaki görüşleri almak istiyorum. sınav derken buruk buruk yaşayıp birinin verdiği parayı alıp tatlısını yemekse bırak sınavı, cennetin senin olsun dünyanın temellerini atmakta fayda var. bugün baktığımızda eflasyon, ekonomi gibi faktörlerin 1. si de moleküler varedimdir. gelgelelim sanal hayata , matriks sistemi gibi aç olduğunu hissetmessin fakat yalancı olur. ineklerin kesilmesine gönlüm razı olmasa da tavuk döneri çok severim. işte moleküler varedim adlı bir icat bu kesimleri de önleyecektir. ayrıca sanal hayat ve yapay zeka sayesinde hayvanlara da bu sektörde ihtiyaç duyulacak. yani standartlar dediğim bunlardır. |
|
|
|