10-02-2013, 19:39 | #1 (permalink) |
Üyelik tarihi: Sep 2013
Mesajlar: 88
Konular: 75
Karma Puanı: 2
|
mahkemesi olanlar için mürselat suresi
bu sureyi okumaya devam edenler şirkten ve günahlardan uzaklaşır...
düşmalarına galip gelir... mahkemesi olanlar okursa mahkeme alehine sonuçlanmaz.. Bismillahirrahmanirrahim 77/MURSELÂT-1: Vel murselâti urfâ(urfen). Ardarda (marufla, irfanla) gönderilenlere andolsun. 77/MURSELÂT-2: Fel âsıfâti asfâ(asfen). Ve de şiddetle estikçe esenlere (andolsun). 77/MURSELÂT-3: Vennâşirâti neşren. Dağıtıp yayanlara andolsun. 77/MURSELÂT-4: Fel fârikâti ferkâ(ferkan). Ve de ayırdıkça ayıranlara (andolsun). 77/MURSELÂT-5: Fel mulkıyâti zikrâ(zikren). Ve de zikri ilka edenlere (andolsun). 77/MURSELÂT-6: Uzren ev nuzrâ(nuzren). (Bu yeminler), özür olarak (mazeret olmaması) veya nezir olarak (uyarması) içindir. 77/MURSELÂT-7: İnnemâ tûadûne levâkı’(levâkıun). Muhakkak ki vaadolunduğunuz şey, mutlaka vuku bulacaktır. 77/MURSELÂT-8: Fe izen nucûmu tumiset. Öyle ki, o zaman yıldızların ışığı giderilmiştir. 77/MURSELÂT-9: Ve izes semâu furicet. Ve o zaman gök yarılmıştır. 77/MURSELÂT-10: Ve izel cibâlu nusifet. Ve o zaman dağlar dağılmıştır. 77/MURSELÂT-11: Ve izer rusulu ukkıtet. Ve o zaman resûllere vakit bildirilmiştir. 77/MURSELÂT-12: Li eyyi yevmin uccilet. (Bunlar) hangi gün için tecil edildi (ertelendi)? 77/MURSELÂT-13: Li yevmil fasl(fasli). Fasıl (ayırma) günü için (tecil edildi). 77/MURSELÂT-14: Ve mâ edrâke mâ yevmul fasl(fasli). O fasıl gününün ne olduğunu sana bildiren nedir? 77/MURSELÂT-15: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne). İzin günü, yalanlayanların vay haline. 77/MURSELÂT-16: E lem nuhlikil evvelîn(evvelîne). Evvelkileri Biz helâk etmedik mi? 77/MURSELÂT-17: Summe nutbiuhumul âhırîn(âhırîne). Sonra diğerlerini (arkadan gelenleri) deonlara tâbî kılarız. 77/MURSELÂT-18: Kezâlike nef’alu bil mucrimîn(mucrimîne). Mücrimlere işte böyle yaparız. 77/MURSELÂT-19: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne). İzin günü yalanlayanların vay haline. 77/MURSELÂT-20: E lem nahlukkum min mâin mehîn(mehînin). Sizi Biz, değersiz bir sudan yaratmadık mı? 77/MURSELÂT-21: Fe cealnâhu fî karârin mekîn(mekînin). Sonra onu sağlam bir yerde kararlı kıldık (yerleştirdik). 77/MURSELÂT-22: İlâ kaderin ma’lûm(ma’lûmin). Bilinen bir süreye kadar. 77/MURSELÂT-23: Fe kadernâ fe ni’mel kâdirûn(kâdirûne). İşte Biz, böyle takdir ettik. Bunu takdir edenler ne güzel (kudret sahibi). 77/MURSELÂT-24: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne). İzin günü yalanlayanların vay haline. 77/MURSELÂT-25: E lem nec’alil arda kifâtâ(kifâten). Biz arzı toplanma yeri kılmadık mı? 77/MURSELÂT-26: Ahyâen ve emvâtâ(emvâten). Canlılara ve ölülere. 77/MURSELÂT-27: Ve cealnâ fîhâ revâsiye şâmihâtin ve eskaynâkum mâen furâtâ(furâten). Ve orada yüksek sabit dağlar kıldık. Ve sizi tatlı su ile suladık (içecek su verdik). 77/MURSELÂT-28: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne). İzin günü yalanlayanların vay haline. 77/MURSELÂT-29: İntalikû ilâ mâ kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne). O yalanlamış olduğunuz şeye gidin! 77/MURSELÂT-30: İntalikû ilâ zıllin zî selâsi şuâb(şuâbin). Üç çatallı olan gölgeye gidiniz. 77/MURSELÂT-31: Lâ zalîlin ve lâ yugnî minel leheb(lehebi). Gölgelendirmez ve yakıcı aleve bir faydası olmaz. 77/MURSELÂT-32: İnnehâ termî bi şerarin kel kasr(kasri). Muhakkak ki o, saray gibi (büyük) kıvılcımlar atar. 77/MURSELÂT-33: Ke ennehu cimâletun sufr(sufrun). Sanki o (kıvılcımlar), sarı erkek develer gibidir. 77/MURSELÂT-34: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne). İzin günü yalanlayanların vay haline. 77/MURSELÂT-35: Hâzâ yevmu lâ yentıkûn(yentıkûne). Bu, (yalanlayanların) konuşamayacakları bir gündür. 77/MURSELÂT-36: Ve lâ yu’zenu lehum fe ya’tezirûn(ya’tezirûne). Ve onlara izin verilmez ki, özür beyan etsinler. 77/MURSELÂT-37: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne). İzin günü yalanlayanların vay haline. 77/MURSELÂT-38: Hâzâ yevmul fasl(fasli), cema’nâkum vel evvelîn(evvelîne). Bu ayrılma günüdür. Sizi ve evvelkileri biraraya topladık. 77/MURSELÂT-39: Fe in kâne lekum keydun fe kîdûn(kîdûni). Haydi eğer sizin bir tuzağınız varsa hemen Bana karşı tuzak kurun. 77/MURSELÂT-40: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne). İzin günü yalanlayanların vay haline. 77/MURSELÂT-41: İnnel muttekîne fî zılâlin ve uyûn(uyûnin). Muhakkak ki takva sahipleri gölgelerde ve pınarbaşlarındadır. 77/MURSELÂT-42: Ve fevâkihe mimmâ yeştehûn(yeştehûne). Ve canlarının çektiği (iştah duydukları) meyveler vardır. 77/MURSELÂT-43: Kulû veşrebû henîen bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne). Yaptıklarınız sebebiyle afiyetle yeyin ve için. 77/MURSELÂT-44: İnnâ kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne). Muhakkak ki Biz, muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız. 77/MURSELÂT-45: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne). İzin günü yalanlayanların vay haline. 77/MURSELÂT-46: Kulû ve temetteû kalîlen innekum mucrimûn(mucrimûne). Yeyin ve biraz da metalanın (faydalanın). Çünkü siz mücrimlersiniz. 77/MURSELÂT-47: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne). İzin günü yalanlayanların vay haline. 77/MURSELÂT-48: Ve izâ kîle lehumurkeû lâ yerkeûn(yerkeûne). Ve onlara: “Rükû edin!” denildiği zaman rükû etmezler. 77/MURSELÂT-49: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne). İzin günü yalanlayanların vay haline. 77/MURSELÂT-50: Fe bi eyyi hadîsin ba’dehu yu’minûn(yu’minûne). Bundan başka artık hangi söze inanacaklar? |
|
|