Ruhani  

Go Back   Ruhani > Gizli İlimler > Havas İlmi Genel Bilgiler > Dilekleri Gerçekleştirmek İçin
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 02-16-2012, 05:45   #1 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Jan 2012


Mesajlar: 291
Konular: 266

Karma Puanı: 2

Standart Kutsi dua

Hz. Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz buyurdular ki;

“Ameller niyetlere göredir”

“İnsanlar hangi niyetle göçtülerse o niyetle haşrolunur”

Allah Teâlâ´nın Efendimiz sallallâhü aleyhi ve selem ile bizlere olan yardımı ve hayırlı insanların himmetleri ile daha önce hazırladığımız Evrâd-ı Bahâiyye Açıklaması´nı güncelleştirip yeniden yazılması için gelen istekleri âcizane karşılamak için bir gayret hâsıl olmuştur.

Her insan yapığı işin rehni altında olmasından dolayı niyetimizi halisane tutmayı ve Allah Teâlâ´nın emrine itaat ederek bu eseri tekrar istifadeye sunmaya çalıştık.

Kitabı, Fahri Âlem Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz´in güzel nasihatleri, İmam Rabbanî (ks), Mevlana Celâleddin Rumî (ks), İsmail Hakkı Bursevî (ks), İmam Şarânî (ks), Aliyyü’l- Havas (ks), Elmalılı Hamdi Yazır (ks), İsmail Hakkı Toprak İhramcızâde Sivasî (ks) ve birçok büyük zevatın ilmî hikmetleri ile zenginleştirmeye çalıştık.

Kitap araştırma türü olması yanında her seviyeye hitap etmesi açısından gariplerin usulü üzere Yunusça yazılmıştır.

Tecrübelerin yer yer serpiştirildiği yerler görülürse, bu kısımlar terbiye yolundaki öğretilerden payımıza düşenlerdir. Hatalı bir durumda olmuşsa, o şahsımıza ait olup, dinimizi ve büyüklerimizi bu şeylerden tenzih ederiz.

Desteksiz bir şeyin olması zor olan işler sınıfındandır.

‘Olgun insan zor işleri Yener’

Yardımları ve desteği olan kişilerin hepsinden Allah Teâlâ´nın razı olmasını, ayrıca kitabın faydalı olmasını, temenni ve dualar ederiz.

Başarı Allah Teâlâ´dandır.

Kullarım,
Sana Beni sorarlarsa;
Şüphesiz ki Ben, çok yakınım. Bana dua edince Ben, o dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da Benim da’vetime icabet etsinler. Bana iman etsinler ki,doğru yolu bulmuş olsunlar.

Kur´an-ı Kerim, Bakara: 186

Her kap, içindeki olanı, dışarı sızdırır!

ÖNSÖZ

Yaratılışın sahibi, katında bir an[1] olan ezelden ebede kadar bölünmez basit bir kelamla söyleyen, her kuvvetin üzerinde bir başka kuvvet ve boyutları yaratan, yarattıkları ile hiçbir benzerliği, bağlılığı olmayan, adil olduğunu “Yanımda söz değiştirilmez. Ben kullarım için zulmedici değilim” (Kâf,29) buyurarak hayatı yaratan Allah Teâlâ´dır.

Allah Teâlâ müşahede edilmez, görünmez, düşünce ile bilinmez ve hayale sığmaz.[2]

Allah Teâlâ yalnızlığında iradesiyle âlemleri yarattı ve gizli hazineyi açığa saldı.

Allah Teâlâ hiçbir şeyle birleşmiş değildir.

O, kendisidir. Mahlûklar, yaratılmıştır.

O, erişilmez, anlaşılmaz, anlaşılamaz.[3]

Allah Teâlâ,“Sizi bir değersiz sudan yaratmadı‎k mı‎? (Mürselat, 20) dediği ancak yaratılışını mükemmel yarattığı insanla âlemlerini şenlendirdi. Fakat insanın gafleti onu perdeler gerisinde bıraktırmış, aslını kaybetmeye varacak kadarda kendisini kendinde unutturmuştur.

O,“Onu (ruhu), sonra en aşağı dereceye indirdik” (Tin,5) ayet-i kerimesi ile insanın bulunduğu hali de haber vermiştir.

Ayrıca insanın asılına da düştüğü aşağı dereceden kurtulmak sevdasını ve ulvî derecelere yükselme kabiliyeti ihsan etmiştir.

ثُمَّ سَوّيهُ وَنَفَخَ فيهِ مِنْ رُوحِهِ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَاْلأَبْــصَارَ وَاْلاَفْئِدَةَ قَلِيلاً مَا تَشْكُرُونَ

“Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfledi ve sizin için işitmeyi, görmeleri ve gönülleri yaptı. Siz çok az şükrediyorsunuz.” (Secde,9)

İnsana verilen nimetler karşılığında ise kulluk ve hakiki imana kavuşması istenmiştir.

Hakiki imana kavuşmak için ise önce nefsin terbiye edilmesi gerekmektedir. Nefis terbiye edilmedikçe gerçek hürriyete ulaşamaz.

İnsanın içi, zahirini tamamladığından, dış ile içi birbirinden ayırmamak lazımdır. Terbiye her ikisi için geçerlidir.

Nefis üç köşeli dikendir. Ne çeşit koysan muhakkak insana batar.

Nefsin terbiye edilmesi; ruhun emrindeki kalbin nefsi kontrol ve idare etmesi ile olur. Kalbin nefsi idare edebilmesi için, başka şeylerle meşgul olmaması ve Allah Teâlâ´dan başka hiçbir şeye bağlılığı kalmaması gerekmektedir.

Allah Teâlâ bu sebepten dolayı nefsin terbiye edilmesi için terbiye edilmiş nefisleri yani bütün varlıkların en üstünleri nebileri gönderdi. Onun için nübüvvet sonradan kazanılan bir fazilet olmayıp Allah Teâlâ´nın seçtiği kullara lütuf ve ihsandır.

İnsan, nebiler ve rasüller vasıtasıyla cesedin ve ruhun terbiyesine kavuşur. Bu terbiyeden sonra Allah Teâlâ´nın sevdiği kullar arasına girer.

Nübüvvet özellik yönünden yalnız insanlardan yana olmayıp, insanlardan ve Hakk´tan yanadır. Yani kalpleri ve ruhları Hak ile zahirleri halk iledir. Onlar Allah Teâlâ´nın huzuruna perdesiz olarak kavuşmuşlardır.

Rasüllerin âlemlere gelmesinde ki yegâne hikmet, manevî terbiyenin neticesi olarak insanın halifelik sıfatındaki asıl konumuna ve Allah Teâlâ´ya kavuşturmaktır. Fakat bu arada binlerce lütfun ihsan edilmesi ise Allah Teâlâ´nın ayrı bir ikramdır.

Allah Teâlâ, şükür etmek ve insanlara hakikati bildirmek için, “Yolların doğrusu, Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem´in yoludur”(Yasin,4) buyurdu.

Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem´in;

“Rabb´im beni en güzel edeple, terbiye etti” “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” buyurması, nefis terbiyesindeki kemal derecesinin kendisinin vasıtasıyla olacağındandır.

Ahiretteki kazanç sonsuzdur ve dünyada kazanılır. Eğer bu birkaç günlük hayat, dünya ve ahiretin en kıymetli insanı olan, Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem´e tabi olarak geçirilirse, kurtuluş umulur. Ona tabi olmadıkça, her şey boştur. Ona uymadıkça, her yapılan iyilik burada kalır, ahirette ise ele bir şey geçmez.

Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem´e kusursuz tabi olabilmek için, Onu sevmek lazımdır. Olgun sevginin alameti de, Onun sevmediklerini sevmemektir. Sevgiye gevşeklik sığmaz.

Sevenler, sevgilisinin divanesi olup, ona aykırı bir şey yapamaz. İki zıt şeyin sevgisi bir kalpte, toplanamadığı bir hakikattir.[4]

Hz. Muhammed sallallâhü aleyhi ve selem, Allah Teâlâ´nın yanında mukaddes olduğu gibi, kâinatta varlık merkezidir. Bizlerde O´nun gölgesine sığınıp kulluk yolunda adım atmayı kendimize hedef ve vazife kılmışızdır.

Allah Teâlâ´m bizleri Sen´den ve O´ndan ayırma.

Karşılıksız ihsan eden ancak Allah Teâlâ´dır.

Kurtuluş Hudâ´ya tâbi olanlarındır.

İlahi!
Dostlarını öyle yaptın ki,
Onları tanıyan seni buldu.
Seni bulmadıkça, onları kimse tanımadı

(Abdullah Ensarî -İ. Rabbanî, Mektubat-ı)
aSLı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
dua, kutsi, kutsi dua


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:31.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner