Ruhani  

Go Back   Ruhani > Evrensel Enerjiler > Evrensel Enerji Sistemleri > Çekim Yasası
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 12-21-2011, 11:13   #1 (permalink)

 
güneşdeniz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 413
Konular: 234

Karma Puanı: 100

Standart Kişisel Başarı

kişisel başarı denildiğinde aklımıza hep sıfırdan başlamış, ama zor koşulları aşarak zirveye çıkmış insanlar grubu gelir. medya'dan gördüğümüz okuduğumuz öykülerde hep böyledir. sıfırdan çok zengin olmuş bir grup insan. bunları okuyarak,dinleyerek bilinçaltımızda çıkardığımız sonuç genelde şöyle olur:
demekki kişisel başarı/gelişim denilen şey çabalayıp bişeyler yaparak sonunda hayal bile edemeyeceğimiz bir zenginliğe, hayata kavuşmaktır. evet medyanın bize empoze ettiği düşünce budur. ama bu yargının kişisel başarıyla hiçbir ilgisi yoktur. o başaran insanların öyküleri bize örnek oluşturamaz, sadece etkiler. çünkü asıl başarı zengin olmak değil, gerçekten çok güç koşulların içerisinde bile kendine yeni bir yol açan kişilerin yaptıklarıdır. asıl başarı kişiye has hikayelerinin olmasıdır. kişiye has hikaye de ne demek?

örneğin bir kişi için başarı bulunduğu ilin en iyi avukatı olmakken, bir diğeri için başarı büyükbaş hayvan çiftliği kurmaktır. işte asıl başarı ise kişinin kendi iç dünyasında düşündüklerini, reel yaşamda gerçekleştirip,başkalarına hikaye olabilmesidir. bunu yaparkende gerçekten etrafındaki kabuğunu kırıp, kimsenin olanak bile vermediği bir durumu azimle gerçekleştirmektir.

kişisel başarı, herkes yapamazsın dese bile içinde daima bir umut fidanını yeşertmek, düşünce ve hedeflerinizle dalga geçseler bile umursamadan yoluna daha da dik şekilde devam edebilmek, tüm inancınız ve çalışmalarınızla istediğinize ulaşmanızdır.

bu yolda engel olarak genelde çevremizdeki olumsuzlukları görsekte şu bir gerçektir ki kişinin asıl engeli yine kişinin kendisidir. kişinin kendisine sunduğu mazeretleridir. mesela
- sürekli çalışılır mı hiç mi dinlenmicem
- telefonumsuz duramıyorum
- internete de mi girmicem yani
- gençlik elden gidiyor, bizim uğraştığımız şeylere bak
- hiç mi eğlenmicem ben
- nasıl olsa ailem arkamda olur, çırpınmaya ne gerek var gibi...

gerçekten başarılı olmak isteyen kişi, öncelikle net olarak kısa vadeli ve uzun vadeli hedeflerini ortaya koymalı sonrasında hedefe giden yolu belirlemeli ve bu yolda tüm mazeretleri bi kenara atarak kararlılık ve azimle çalışmalı.
evet istemek elde etmenin yarısı olsa da bariz gerçek şu ki, kalan yarısı da çalışmaktır... ve tek yarımla hiçbir zaman bir bütün elde edilemez.

şimdi okumanızı istediğim bir kişisel başarı üyküsüdür. hikaye sonrasında kişisel başarının nasıl kişiden kişiye göre değişebildiğini ve asıl başarı kavramını daha iyi algılayacağınızı umut ediyorum.

nergiz ilkesi

Kızım defalarca telefon edip, “Anne, zamanları geçmeden gelip nergisleri görmelisin” demişti. Aslında gitmek istiyordum, ama Laguna’dan Arrowhead Gölü neredeyse iki saatlik araba mesafesindeydi. Biraz gönülsüzce, “Haftaya salı geleceğim” diye söz verdim. Çünkü bu üçüncü telefon edişiydi. Ertesi Salı yağmur ve soğukta birlikte geldi. Ama ne çare, söz vermiştim bir kere ve bu yüzden arabaya atlayıp gittim. Carolyn’in evine girip kızımı kucakladıktan ve torunlarımla hasret giderdikten sonra dedim ki; “Nergisleri boşver Carolyn! Yol sisten görünmüyor. Zaten şu anda seni ve çocukları o kadar çok özlemiş durumdayım ki bir metre daha araba kullanmayı düşünmüyorum!” Kızım sakince gülümsedi ve “Biz her zaman böyle havalarda araba kullanıyoruz” dedi. Bense “Hava açılmadan dünyada tekrar yola çımkmam. O zaman da doğru evime döneceğim” diye karalılığımı bildirdim. Carolyn, “Arabamı almak için beni garaja kadar götürebileceğini düşünmüştüm” deyince “Ne kadar mesafede?” diye sordum. “Sadece birkaç yüz metre ötede” dedi Carolyn. “Tamam o zaman, götürürüm. Nasılsa bu kadar yola alıştım” dedim. Yola çıktıktan birkaç dakika sonra “Nereye gidiyoruz biz? Bu yol garaj yolu değil!” diye sordum. Carolyn gülerek, “Garaja uzun yoldan gidiyoruz” dedi, “Nergislerin yolundan.” “Carolyn!” dedim sert bir sesle, “Lütfen geri dön.” ” Tamam anne” dedi Carolyn, “İnan bana; bu fırsatı kaçırırsan kendini asla bağışlamazsın.”
Yirmi dakika kadar sonra küçük bir çakıl yola saptık ve ileride bir kilise gördüm. Kilisenin diğer ucunda elle yazılmış “Nergis Bahçesi” yazısı vardı. Arabadan çıkarak her birimiz bir çocuğun elinden tuttuk ve patikadan aşağı doğru yürüyen Carolyn’i takip etmeye başladım. Patika yolun dönemeç yaptığı yeri döner dönmez gördüklerim karşısında nefesim kesildi. Dünyanın en göz alıcı görüntüsü gözlerimin önünde uzanıyordu. Sanki birisi koca bir kazan dolusu altını alıp dağın zirvesinden aşağıya, yamaçlarına doğru boca etmişti. Çiçekler görkemli bir şekilde helezonlar halinde, koyu turuncu, beyaz, limon sarısı, somon pembesi, harda ve krem, rengarenk, adeta kurdelalar gibi ardarda dizilmişlerdi. Aynı renkteki çiçekler bir arada ekilmiş olduğundan, her biri kendi rengindeki bir ırmağı andırırcasına akıp gidiyordu. Beş dönüm çiçek vardı. “Fakat bütün bunları kim yaptı?” diye sordum Carolyn’e. “Sadece bir tek kadın” diye cevapladı. “Kendisi de burada yaşıyor, burası onun evi.” Tüm o ihtişamın ortasındaki küçük ve mütevazi , iyi bakılmış, A şeklindeki bir evi gösterdi. Eve doğru yurüdük. Evin girişindeki bahçede bir tabela gördük “Cevaplayabildiğim kadarıyla soracaklarınızın yanıtları” yazıyordu tabelada. İlk yanıt basitti, “50.000 çiçek soğanı” diyordu. İkinci yanıt, “hepsi birer birer, bir kadın tarafından iki el, iki ayak ve birazcık akıl ile.” Üçüncüsü, “1958′de başladı” idi. İste bu, “Nergis İlkesi” buydu. O an benim için hayatımı değiştirecek bir deneyim oldu. Hiç görmemiş olduğum bu kadıncağızı düşündüm, aşağı yukarı kırk yıl önce bu işe koyulan, her seferinde bir çiçek soğanı ekerek, görülmesi bile zor bir dağa göz zevkini ve neşesini getirmiş olan o kadını. Ama, her seferinde tek bir çiçek soğanı ekerek, yıllar boyu süren çabası sonucunda dünyayı değiştirebilmişti. Bu bilinmeyen kadın, içinde yaşadığı dünyayı ebediyen değiştirmişti. Tarifi zor bir büyülü ortam, güzellik ve ilham yaratmıştı.
Onun nergis bahçesinin öğrettiği ilke, en çok bilinen prensiplerden biriydi. Yani, amaçlarımıza ve arzularımıza doğru her seferinde bir adım atarak-daha çok küçük birer adım atarak-ulaşmayı öğrenmek. Bir iş yapmayı sevmesini öğrenmek ve zaman birikiminin nasıl kullanılacağını öğrenmek. Zamanın küçük parçalarını ufak günlük çabalarımızla çarpıttığımız zaman, kendimizin de muhteşem şeyler yapabileceğimizi görürüz. Biz de dünyayı değiştirebiliriz. Eşimizin işlerinin iyi olması halinde, daha güzel bir araba aldığımız zaman, güzel bir tatile çıkabilirsek, ya da emekli olursak, yaşantımızın eksiği kalmayacağını kendimize anlatır dururuz. Gerçek şudur ki, daha fazla mutlu olabilmemiz için içinde bulunduğumuz andan daha iyi bir zaman yoktur. Eğer şimdi mutlu olmayacaksak, ne zaman olacağız? Yaşadığınız her anı bir hazine gibi yaşayın, sizin için “zamanı birlikte yaşayacak kadar özel olan” kimselerle geçirdiğinizi düşünerek hazinenize daha sıkı sarılın… Ve unutmayın, zaman hiç kimseyi beklemez.
İşte bunun için beklemekten vazgeçin.
Evinizin ya da arabanızın ödemelerinin bitmesini…
Yeni bir ev veya araba alacağızı günü…
Çocuklarınızın evden ayrılacakları günü…
Tekrar okula dönmeyi, okuldan mezun olmayı…
On kilo vermeyi, ya da on kilo almayı…
Evlenmeyi, boşanmayı, çocuklarınızın doğmasını…
Emekli olmayı, yazın gelmesini…
Baharı, kışı, güzü, ölümünüzü beklemekten vazgeçin !
Mutlu olmak için şu andan daha uygun bir zaman yoktur.
güneşdeniz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
başarı, carolyn, kişisel


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:53.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner