Konu: Namaz Zekat
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-02-2012, 04:01   #1 (permalink)
musemma

 
musemma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Jan 2012


Mesajlar: 486
Konular: 443

Karma Puanı: 7

Standart Namaz Zekat

Namazın ve zekâtın delili ile tevhid’in açıklaması yüce Allah’ın şu buyruklarında dile getirilmektedir: “Halbuki onlar, O’nun dininde ihlâs sahipleri ve hanif’ler (İslâm’a bağlananlar) olarak Allah’a ibadet etmelerinden, namazı dosdoğru kılmalarından, zekâtı vermelerinden başkası ile emrolunmadılar. Dosdoğru din işte budur.” (el-Beyyine, 98/5)”
Yani namazın ve zekâtın dinin bir emri olduğunun delili yüce Allah’ın: “Halbuki onlar, O’nun dininde ihlâs sahipleri ve hanifler (İslâm’a bağlananlar) olarak Allah’a ibadet etmelerinden, namazı dosdoğru kılmalarından, zekâtı vermelerinden başkası ile emrolunmadılar. Dosdoğru din işte budur” (el-Beyyine, 98/5) buyruğudur. Bu âyet-i kerîme bütün ibadet türlerini kapsayan genel ve kapsamlı bir âyettir. İnsanın bütün ibadetlerini yüce Allah’a ihlâsla hanif olarak (yani diğer bütün din ve yollardan yüz çevirmiş olarak) ve O’nun şeriatına tâbi olarak yerine getirmesi gerekir.
Bu ilâhî buyrukta namaz ve zekâtın atfedilmesi hususi olanın, umumi olana atfedilmesi kabilindendir. Çünkü namazın kılınması ve zekâtın verilmesi ibadettendir. Ancak yüce Allah önemleri dolayısıyla bunları bilhassa zikretmiş bulunmaktadır. Namaz bedenin ibadeti, zekât malın ibadetidir. Bu iki ibadet yüce Allah’ın Kitabında bir arada çokça zikredilmiştir.
Bu buyrukta başka dinlerden uzaklaşarak, dini yalnızca Allah’a halis kılmak suretiyle, Allah’a ibadet etmenin, namaz kılıp zekât vermenin, Allah’ın dosdoğru dini olduğu açıklanmaktadır. Allah’ın dosdoğru dini de onda herhangi bir eğrilik bulunmayan din demektir. Zira Allah’ın dininde eğrilik olmaz, o müstakîm (dosdoğru) dır. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Şüphesiz ki bu Benim dosdoğru yolumdur. O halde ona uyun, başka yollara uymayın, sonra sizi O’nun yolundan ayırırlar…” (el-En’âm, 6/153)
Bu âyet-i kerîme ibadet, namaz ve zekâtı söz konusu ettiği gibi tevhidin hakikatini ve onun şirke meyletmeksizin aziz ve celil olan Allah’a ihlâsla yönelmek olduğu gerçeğini de ihtiva etmektedir. Buna göre Allah’a ihlâsla yönelmeyen bir kimse de, Allah’tan başkasına ibadet eden de muvahhid olamaz.
musemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla