Birde Araf 139.Ayet 21 Defa Eklemeyi unutmuşum.
---------------
HER ŞEYİN TAMAMLANMASI 40 GÜNDÜR.
ADEDSE EBCEDİ KEBİR ADEDİDİR 40 GÜN İÇİNDE TAMAMLANMASI LAZIM
11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 ADEDLER HER ADEDİN AYRI BİR GÖREVİ VARDIR.
---------------
ALLAH HERŞEYİ BİR SEBEBE BAĞLAMIŞTIR KESİNLİKLE GERÇEKTİR !
DENEYİN KENDİNİZ ANLAYIP HİSSEDECEKSİNİZ
HİÇ KURANI KERİMİN ŞAKA İLE ALAKASI OLURMU ?
ALLAHA GÜVENİP DAYANARAK ONA İÇTENLİKLE DUA EDİNİZ.
İSTEDİMDE VERMEDİ DEME
İSTEMEYİ BİLMEDİN BARİ YALAN SÖYLEME!
---------------
KARA BÜYÜ PAPAZ BÜYÜSÜ HAZİNE BÜYÜLERİ İNSAN CİN HER TÜRLÜ HANGİ BÜYÜ OLURSA OLSUN HAK BATILIN KAFASINI HER ZAMAN PATLATIR.
DENEYİNDE GÖZÜNÜZLE GÖRÜN GERÇEĞİ
---------------
DEFİNE TILSIMINI BOZMA
KARA BÜYÜLERİ BOZMA
ŞEYTANLARIN YAPTIKLARI BÜYÜLERİ BOZMA
PAPAZ BÜYÜSÜNÜ BOZMA
TILSIMLARI BOZMA
HEPSİNDE MÜCERREPTİR.
KESİNLİKLE ...
ASLA OLMADI OLMAZ DEMEYİN
GERİSİ CİNLERİN ZORUNA GİDEN BİR VESVESE ALDATMASIDIR
NAS SÜRESİNİ OKUYUN!
ÇÜNKÜ ONLAR BÜYÜ İLE SAVAŞIRLAR İŞLERİ BOZULUNCADA
APAŞIP KALIRLAR ZORLARINA GİDER.
GALİP OLAN HER ZAMAN HAKTIR.
---------------
Şura 45. Ayetide Unutmuştum Buda Sonuncu 21 Defa Okuyunuz!
Ayetlerin Anlamlarına Bakınızda Gerçeği Anlayın ve Görün.
Ayetin Açıklaması Anlatıyor Zaten
---------------
فَلَمَّا أَلْقَواْ قَالَ مُوسَى مَا جِئْتُم بِهِ السِّحْرُ إِنَّ اللّهَ سَيُبْطِلُهُ إِنَّ اللّهَ لاَ يُصْلِحُ عَمَلَ الْمُفْسِدِينَ
Fe lemmâ elkav kâle mûsâ mâ ci’tum bihis sihr(sihru), innallâhe se yubtiluh(yubtiluhu), innallâhe lâ yuslihu amelel mufsidîn(mufsidîne).
وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَلْقِ عَصَاكَ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ
Ve evhaynâ ilâ mûsâ en elkı asâke, fe izâ hiye telkafu mâ ye’fikûn(ye’fikûne).
وَأَلْقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلْقَفْ مَا صَنَعُوا إِنَّمَا صَنَعُوا كَيْدُ سَاحِرٍ وَلَا يُفْلِحُ السَّاحِرُ حَيْثُ أَتَى
Ve elkı mâ fî yemînike telkaf mâ sanaû, innemâ sanaû keydu sâhır(sâhırin), ve lâ yuflihus sâhıru haysu etâ.
أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا فَإِن يَشَأِ اللَّهُ يَخْتِمْ عَلَى قَلْبِكَ وَيَمْحُ اللَّهُ الْبَاطِلَ وَيُحِقُّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
Em yekûlûnefterâ alâllâhi kezibâ(keziben), fe in yeşeillâhu yahtim alâ kalbik(kalbike), ve yemhullâhul bâtıla ve yuhıkkul hakka bi kelimâtih(kelimâtihî), innehu alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).
إِنَّ هَؤُلاء مُتَبَّرٌ مَّا هُمْ فِيهِ وَبَاطِلٌ مَّا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
İnne hâulâi mutebberun mâ hum fîhi ve bâtılun mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
فَأَلْقَى مُوسَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ
Fe elkâ mûsâ asâhu fe izâ hiye telkafu mâ ye’fikûn(ye’fikûne).
لَهُ مُعَقِّبَاتٌ مِّن بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِ يَحْفَظُونَهُ مِنْ أَمْرِ اللّهِ إِنَّ اللّهَ لاَ يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتَّى يُغَيِّرُواْ مَا بِأَنْفُسِهِمْ وَإِذَا أَرَادَ اللّهُ بِقَوْمٍ سُوءًا فَلاَ مَرَدَّ لَهُ وَمَا لَهُم مِّن دُونِهِ مِن وَالٍ
Lehu muakkibâtun min beyni yedeyhi ve min halfihî yahfezûnehu min emrillâh(emrillâhi), innallâhe lâ yugayyiru mâ bi kavmin hattâ yugayyirû mâ bi enfusihim, ve izâ erâdallâhu bi kavmin sûen fe lâ meredde leh(lehu), ve mâ lehum min dûnihî min vâl(vâlin).
Pardon yukarda şura yazmışım o şuara olacak Şuara 45
|