Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-13-2012, 19:19   #1 (permalink)
Çapulcu

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Aug 2012


Mesajlar: 25
Konular: 6

Karma Puanı: 2

Standart Ben Neden Mutlu Olamıyorum?

Bir Çapulcunun Hayatından Gelip Klavyesinden Geçenlerdir





Al sana sorunun cevabı, sorun sende hemşerim. Herkes aynı soruyu soruyor ben neden mutlu olmıyorum diye. Uzmanlar yıllarca bu konuda çakışma yapsada, ya tatmin edici bir sonuç bulamadılar yada buldukları sonuçları insanlara uygulatmayı başaramadılar. Bu yazıyı okuyan vatandaşım şunu unutma ki, bu yazıları yazan kişi senin gibi sokaktaki bir adam. Senden büyük değil, küçükte değilim yani ben senim. Söyleyeceklerime itibar etki, sende mutlu olasın.

Kendine şu soruyu sor "Ben ne istiyorum şu hayattan?" diye. Her şeyden önce isteklerinle gösterdiğin mücadele eşit olmalı ki, beklediğin sonuçları hayat sana versin. Zengin olmak istiyorsun ama bir şirkette mal dağıtım elamanı olarak çalışıyorsun. Hiç bir zaman zengin olamayacağın için bu ulaşamayacağın zenginlik seni her zaman mutsuz edecek. Ama sen beyninde normal bir gelirli yaşantıyı kabul edersen, yaptığın işi hem seversin hemde standart yaşantından memnun olursun.

Bir idealin olabilir, benimde vardı astronot olmak istiyordum. Gel gelelim astronot olmak için hiç bir çaba sarf etmedim ve rahmetli dedem bana dediki, "Sen bırak uzaya helaya bile gidemezsin." ve haklıydı çünkü hayalimi gerçekleştirmek için çaba ve azim göstermedim. Belkide mutluluğu uzanamayacağım ciğerde aradım. İsmini hatırlayamadığım bir kitapta diyorduki yazar, insanlar ister fakat isteğine ulaşmak için asla zahmet etmek istemez. Buna ise atalet hali diyordu yani eylemsizlik, hareketsizlik hali. Bu nedenle isteklerimize ulaşamıyoruz.

Rahmetli dedem bana her zaman mutluluğu uzaklarda aramanın çok yersiz olduğunu, mutluluğun ise burnumun dibinde olduğunu ve bunu görmek istemessen göremeyeceğim kadar şeffaf olduğunu söylerdi. Hep ne demek istediğini anlayarak kapsamlı idrak etmek istedim ve galiba başardım.

Aradan biraz zaman geçti ve beynimde yazara karşı bazı anti cevaplar, uyandırdığı fikirleri farklı uygulayarak mutluluğu yakalamayı düşündüm. Madem atalet halinden kurtulmuyorum, atalet halinden kurtulmadan ve rahmetli dededin dediğinide göz önünde bulundurarak bir mentalite buldum. Bu mutluluğu yakalamam için benim gibi üşengek bir adamın tam aradığı şeydi. Bu aradığım hayatı ve hayattaki rolümü KABULLENMEKTİ. Artık astronot olmak istemiyorum, çünkü ben bu yaşantımdan memnunum.

Asla kızmayın ve lanet etmeyin. Küçük ayak parmağınızı çarpsanız bir yere, acıdığında yüzünüzde hafif bir tebessümle gülün ve yine çarptık diye mutlu edin kendinizi. Olumsuz düşüncelerden arının ve herşeye olacak gözüyle bakın. Biri kçtü bir söz söylediğinde içinizden "Sende antisosyal saplantılı kişilik bozukluğu var hemşerim" diyerek gülümseyin. Somurtmak için insan yüzünde 14 kas çalışır ama gülmek için sadece 4 müydü 2 miyde neydi öle bir sayıda kas çalışır işte. "Kendimi yalanda olsa mutlu etmek neyime yarar ki?" demeyin, zamanla bunlar sizde kemikleşen huylar olur ve dünyanın en mutlu insanı olursunuz.

Mutluluğun formülü bu, içinde bulunduğun yaşantıyı kabullenmek ve büyük bir aşk ile sevmek. Ulan iyiki 15 tllik ayakkabıyı giyecek ayağım var ve iyiki ayağım 45 bayan için (41) numara. İşimide seviyorum çünkü bütün fatura ve yaşamsal ihtiyaçlarımı karşılayabiliyor. Daha ne isterim ki? Küçük olmaktan mutluyum çünkü bu benim ve yükseğe çıkmak bende yükseklik korkusunu tetikliyor. Korkmuyor çünkü küçüğüm.

Bir çok şeyden zevk almaya başladığınız zaman, hayatınızdaki bu pesimistlik ve arabesk ortadan kalkacak, kocaman şeylerin mutlu etmediği adam yada kadın ufacık şeylerden mutlu olacak. "Ben neden mutlu olamıyorum" diye sormayı bırakıp "Ben aptalmıyım şu üç günlük dünyada mutlu olmuyorum.?" diye kendinize kızmalısın. Buda bir sokaktaki adamın tavsiyesidir.
Çapulcu isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla