Üyelik tarihi: Dec 2011
Mesajlar: 656
Konular: 633
|
Mısır Hayatı Ve Halkın İsâ Aleyhisselâm'dan Gördükleri Şaşılacak Haller
Hz.Meryem, Mısır'da, on iki yıl kaldı. İsâ Aleyhisselâmı, halktan, gizledi. [77] Hiç kimse, İsâ Aleyhisselâmın, onun oğlu olduğunun farkına varmadı.
Hz.Meryem'in, ne oğlunun hayatı hakkında, ne de, geçimi hakkında, hiç kim*seye güvenci yoktu.
Bir tarladan ekin biçildiğini işitti mi? [78] hemen, oğlunun beşiğini, bir omuzu-na alır, toplayacağı başakları koyacağı kabı da, o bir omuzuna yüklenerek tarla*ya gidip başak toplardı.
Hz.Meryem; İsâ Aleyhisselâm, on iki yaşını tamamlayıncaya kadar, böyle yap*mağa devam etti. [79]
Hz.Meryem; Mısır halkından, bir çiftlik ağasının evine konuk olmuştu. Çiftlik ağasının evinde yalnız fakirler ve yoksullar, otururdu. O sırada, Çiftlik ağasına âid bir mal, saklandığı yerden, çalınmıştı. Fakat, Ağa, evinde barınan fakir ve yoksulları, suçlamıyordu. Hz.Meryem ise, ağanın uğradığı bu musîbetten dolayı, üzgündü.
İsâ Aleyhisselâm; annesinin, Ev sahibinin musibetine, üzüldüğünü görünce, ona:
"Ey anneciğim! Çalınan malını, ona, göstermemi istermisin? diye sordu.
Hz. Meryem:
"Evet! İsterim ey oğulcuğum!" dedi.
İsâ Aleyhisselâm:
"Öyle ise, ona, söyle: benim için, yoksulları, evine toplasın!" dedi.
Hz. Meryem, Ev sahibine, yoksulları, evinde toplamasını, söyledi.
Yoksullar, toplanınca, İsâ Aleyhisselâm, iki kişiyi suçlu buldu.
Onlardan, birisi: âmâ, diğeri: kötürümdü!
İsâ Aleyhisselâm, kötürümü, kör'ün omuzuna bindirdikten sonra,:
"Onunla birlikte ayağa kalk!" dedi.
Âmâ:
"Ben, bunu, yapmaktan âcizim!" dedi.
İsâ Aleyhisselâm:
"Peki! Dün gece, buna, ayağa kalkmağa, nasıl güc yetirdin?!" diye sordu.
İsâ Aleyhisselâmın, bu sözünü, işittikleri zaman, âmâyı, ayağa kaldırdılar.
Körün, ensesine binen kötürüm, oradan, deponun penceresine kadar uzandı.
İsâ Aleyhisselâm:
"İşte, dün gece, senin malını,âmâ olan,gücü ile, kötürüm olan da, gözü ile birbirine yardım ederek böyle, çalmışlardır!" dedi.
Kötürüm ve âmâ, İsâ Aleyhisselâmın sözünü, doğruladılar, Çiftlik Ağasına, ma*lını, geri verdiler.
O da, onu, mal deposuna koydu ve:
"Ey Meryem! Bu malın, yarısını, sen al!" dedi.
Hz.Meryem:
"Ben, bunun için, yaratılmadım!" dedi.
Çiftlik ağası:
"Öyle ise, onu, alıp oğluna, ver!" dedi.
Hz. Meryem:
"O, hal ve şan yönünden, benden daha büyüktür!" dedi.
O zaman, İsâ Aleyhisselâm, on iki yaşındaydı.[80]
B]Hz. Meryem'le İsâ Aleyhisselâmın Mısır'dan Şam'a Gidişleri: [/B]
Mısır halkı, İsâ Aleyhisselâmın yaptığı ve Allah'ın, ona verdiği şeylerden kork*mağa başlayınca, Yüce Allah, İsâ Aleyhisselâmın annesi Hz. Meryem'e oğlunu, Şam'a götürmesini, Vahy ve ilham etti.
O da, emrolunan şeyi, yerine getirdi. [81]
Sâm'ın Nasıra kariyesinde[82], Cebel-i'Halîl'de[83] yerleştiler.
Nasârâ adı da, bu kariyeden dolayı, verilmişti. [84]
İsâ Aleyhisselâm, otuz yaşına kadar, oradan ayrılmadı.[85]
|