Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-20-2012, 13:18   #1 (permalink)
musemma

 
musemma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Jan 2012


Mesajlar: 486
Konular: 443

Karma Puanı: 7

Standart Büyünün Din ve Bilimle İlişkilendirilmesi

İnsan kültüründe sihir, din kadar eski bir olgudur.Eski Mezopotamya ve Mısır?dan kalma efsun sözleri ve sihir formülleri içeren pek çok metin günümüze kadar ulaşabilmiştir. I. ve IV. yüzyıllarda ait Yunan ve Mısır papirüslerinde de insan ve hayvanlarla ilgili majik formülasyonlar pek çoktur.Akad, Babil ve Asur?larda şeytanlara karşı korunmak için muskalar yapılmakta idi.Özellikle Babil?lerde toplum hayatı sihir üzerine kurulmuştu.Öyle ki sanat , din , ticaret , savaş , avcılık v.s.faaliyetler sihir ile iç içe idi.
Uzak doğuda Çin, Japonya ve Hindistan?da dolayısıyla Taoizm, Şintoizm , ve Hinduizm?de sihir oldukça yaygındı.Özellikle hastalıkların tedavisinde ve tıbbi uygulamalar olarak çeşitli şekillerde majik ameliyeler icra ediliyordu.
Eski Türklerde sihir, kehanet ve falcılık oldukça yayılmıştı.Tanrı , ruhlar ve cinlerle ilişki kurabildiğine inanılan kişilere Şaman deniliyordu.Şamanlara çok sık müracaat edilir, insanların cinlere ve nazara karşı korunması için sihir ve efsun yaptırılırdı.Mesela cin tasallutuna karşı hastaya soğuk su serpilerek ?kovuç kovuç?(çık git , çık git)denilerek üzerlik ve öd ağacı tütsülenirdi.Ayrıca bugünde Anadolu?da yaygın olan kurşun dökme ameliyesi ta eski Türk boylarından beri uygulanmakta idi.
İlahi dinlere gelince :Yahudilikte hem gelecekten haber verme ;kehanet ,falcılık ve müneccimlik hem de direkt olarak efsun ve sihirle bir takım gayelere ulaşma formül ve ameliyeleri söz konusu olmuştur.Tevrat?ta bir takım sihir uygulamalarının geçtiği kıssalar anlatılmıştır.Ancak İslamiyet de olduğu gibi Musevilikte de sihirden genel bir yasaklama söz konusu olmuştur.Talmut ve Mişna metinlerinde sihrin haram oluşu takrir olunmuş, hatta Mişna da putperestlikle bir tutulmuştur.Bu yasaklama Hristiyanlık?ta da sürdürülmüştür.İncil?de İsa peygamberin havarilerinden Paulos?un cin çıkarma operasyonları anlatılır.Hristiyan engizisyonu sâhir ve sâhirilere karşı sert bir tutum takınmış ve sihri putperest kavimlerin adeti olarak tanımlamıştır.
Sihrin İslam düşüncesindeki yeri, boyutları ve hukuki platformda uygulayıcılara karşı takınılan tavır ilerideki bölümlerde ele alınacaktır.
Modern batılı bilim adamlarının çoğunluğu sihri;bir uydurma bilim olarak niteleyerek ilkel kabilelerin sihir ile olaylar arasında kendi düşünce ve inançlarına göre bir sebep-sonuç ilişkisi kurmaya çalıştıklarını, dolayısıyla dinle sihrin aynı düşünce sisteminin ayrı parçaları olduğunu ileri sürmüşlerdir.
musemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla