Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-23-2012, 17:54   #1 (permalink)
Sahir

 
Sahir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 656
Konular: 633

Karma Puanı: 10

Standart 3. Kehanetin eşiğindemiyiz ?

Kimi ve Hıristiyanların inancına göre Mesih`in yeniden yeryüzüne gel(ebil)mesi için Üçüncü Kehanet`in gerçekleşmesi gerek. Acaba yaşanan savaşla bu kehanetin bir ilgisi var mı?
Bayzan, Türkiye`de misyonerlik konusunda kafa yorup, kitaplar kaleme alan, misyonerlik kavramına hassas ve dengeli bakış açısı sergileyen önemli bir yazar... Yazarın son kitabı Türkiye`de Amerikan Misyonerleri`nde aynı hassasiyet ve dengeyi görmek mümkün. İfrat ve tefrite kaçmadan olayın gerçek yüzünü sergilemeye gayret eden yazarın kitabından ilginç bir kaç metni sizin için özel izinle alıntıladık.. İşte Bayzan`ın kitabından ilginç bir kaç tespit.. Kimi ve Hıristiyanların inancına göre Mesih`in yeniden yeryüzüne gel(ebil)mesi için Üçüncü Kehanet`in gerçekleşmesi gerekmektedir. `Mesih`in Gelişi` ve `Armageddon: Kıyamet Savaşı` kehaneti/inancı, yalnızca kimi Yahudi ve Hıristiyanlar açısından değil yeryüzünde yaşayan her insan ama özellikle de biz Türkler açısından da büyük önem taşımaktadır. Çünkü bu kehanete/inanca göre `Mesih`in Gelişi` ve `Kıyamet Savaşı` Tanrı`nın elinin güçlendirilmesi hatta Tanrı`nın Kıyamet`e zorlanması gerekir. Tam burada şunu da ifade etmek gerekir ki Protestanlığın önderlerinden Martin Luther`e göre Türkler, Armageddon`da Mesih`in savaşacağı Ye`cüc Me`cüc ordusunda yer alacaktır. Bu bakımdan Protestan Hareketin ve Köktenci, Mesihçi ve Kıyametçi Yeni Hıristiyani Akımların en büyük düşmanı Türklerdir. Şimdi gelelim Üçüncü Kehanete. Üçüncü Kehanet`in iki koşulu vardır: İsrail`in vaat edilmiş topraklara (Eretz Israel) ulaşması gerekir. `Eretz Israel`in sınırları Türkiye`nin Güneydoğusu`nu da kapsamaktadır Armageddoncular bu kehaneti, kendi elleriyle gerçekleştirilmeye kalktıkları için artık bu aşamadan sonra bir inançtan söz edemeyiz; basbayağı bir teo-politik proje ile karşı karşıyayız demektir. Amerikan Yönetimi`ni hemen her zaman elinde bulunduran WASP`ın en güçlü kanadı Amerikan Evanjelikleri, Başkan Bush ve Neo-Conlar aracılığıyla bu projeyi açık seçik bir biçimde dış politika haline getirmiştir. Türkiye`nin yaşadığı Çuval Olayı ve PKK`nın Kuzey Irak`ta Amerikan himayesi görmesi, İsrail`in kaçırılan askerlerini bahane ederek Filistin`i ve Lübnan`ı cehenneme çevirmesi, Bush Hükümeti`nin İsrail`i Suriye ve İran üzerine kışkırtması bu projenin somut ve özel uygulamalarıdır. Mescid-i Aksa`nın ve Kubbetu`s-Sahra`nın yıkılıp yerine Yahudi Tapınağı`nın inşa edilmesi gerekir. Bu inanç Hıristiyan literatüründe `Hıristiyan Siyonizmi` olarak tanımlanmaktadır. Bu inanç gereği `Hıristiyan Siyonizmi`, `Yahudi Siyonizmi`ni sonuna kadar desteklemeyi öngörür. Amerikan Evanjeliklerinin başını çektiği Hıristiyan Siyonistler, son yirmi yılda İsrail`e milyonlarca dolarlık bağış akıttılar, Likud ve genişletilmiş `Büyük bir İsrail` isteyen diğer İsrailli politikacılarla güçlü bir ittifak kurdular ve ABD`nin benzer bir siyaset izlemesi için toplumsal gayretleri seferber ettiler. Elli beş ülkede şubeleri bulunan en geniş Siyonist grup olan International Christian Embassy Jerusalem`ın yöneticisi Malcolm Hedding: `Biz, 4000 yıl önce Tanrı`nın İbrahim`le yaptığı akitte verdiği bütün toprakların İsrail`e ait olduğunu savunuyoruz... ve Tanrı İsrail`in ebediyen kendisine ait olan payı nasıl tevarüs edeceğine dair işleri düzenleyecek.` diyor. Bu bağlamda Şikago`daki North Park Üniversitesi`nde Din ve Ortadoğu Çalışmaları Profesörü olan Donald Wagner`in belirttiğine göre bu işte başı çeken Lindsey`in Pentagon, CIA, İsrailli generaller ve Amerikan Kongresi`yle ortak çalışmalar yürütmüştür. Hıristiyanlar arasında `Mesih`in İkinci Gelişi` ve `Kıyamet Savaşı` konusunda harareti en yüksek olan mezhepler, yeni akımlardır. Biz bu akımları `Köktenci, Mesihçi ve Kıyametçi Yeni Hıristiyani Akımlar` olarak isimlendiriyoruz. Sözünü ettiğimiz yeni akımlar, XIX. yüzyıldan itibaren Amerika merkezli olarak ortaya çıkmıştır. Bu akımların en temel özelliği `fundamentalist/köktenci` oluşlarıdır. Daha önce yayımladığımız `Küresel Vaftiz` adlı çalışmamızda (IQ Kültür Sanat Yayıncılık, birinci bası Mayıs 2004, ikinci bası Ağustos 2004.) Protestan ve Katolik Misyoner Örgütlerin Türkiye ile Orta Asya Türk Cumhuriyetleri`nde yürüttükleri aktüel faaliyetlerini ele almıştık. `Türkiye`de Amerikan Misyonerleri` adlı çalışmamızda ise, Türkçede üzerinde pek az araştırma yapılan Köktenci, Mesihçi ve Kıyametçi Yeni Hıristiyani Akımlar`ın önde gelen dört tanesini Türkiye`deki faaliyetleriyle birlikte inceleyeceğiz. `Türkiye`de Amerikan Misyonerleri` adlı çalışmamızda ele aldığımız köktenci akımlar tarihsel olarak ortaya çıkış sırasına göre şunlardır: · Mormonlar, · Yedinci Gün Adventistleri, · Yehova Şahitleri, · Moon Hareketi. `Türkiye`de Amerikan Misyonerleri` adlı çalışmamızda ayrıca aktüel önemi dolayısıyla, Amerikan Board Teşkilatı, Barış Gönüllüleri, SOS Çocukköyleri, Yoga Hareketi, Scientology Hareketiyle ilgili dosyalar da yer alacaktır. Yoga Hareketi, Hıristiyanlık`tan çıkmış değilse de misyoner örgütlerle ilginç ilişkileri vardır.
Sahir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla