Ruhani  

Go Back   Ruhani > İslamiyet ve İslami İlimler > Tasavvuf
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 02-24-2012, 13:04   #1 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Dec 2011


Mesajlar: 536
Konular: 144

Karma Puanı: 22

Standart Evliya Nedir

Allah c.c dostları için büyük bir müjde içeren bu âyetler aynı zamanda bizim alışageldiğimizden daha farklı bir “evliya” tanımı yapıyor.

“Allah dostları” olarak tercüme ettiğimiz sözcüğün âyetteki aslı “evliyaullah”tır. Evliya ise veli sözcüğünün çoğuludur ki bu sözcüğün buradaki anlamına en yakın mânâyı “dost” kelimesi dile getiriyor. Böylece evliya için “Allah dostları” tabirini kullanmakla hem âyetin anlamına yaklaşmış hem de bizim “evliya”dan anlamamız gereken mânâyı ifade etmiş oluyoruz.

Evliya dendiği zaman bizim hayalimizde canlanan insanlar da Allah dostları tanımına girmekle beraber onlar bizim dikkatimizi çeken daha başka belirgin özelliklere sahiptir. Biz evliyayı daha ziyade olağanüstü işler yapan insanlar olarak biliriz. Dillerde dolaşan evliya menkıbelerinin çoğunluğu da bu özellikler üzerinde vurgu yapan menkıbelerdir. O kadar ki eğer bir insan evliyaullahtan ise bizim anlayışımıza göre o insanın birtakım kerametler göstermesi olağanüstü beceriler sergilemesi gerekir; bunu yapmayanı biz de evliya saymakta zorlanırız.

Fakat bu sonradan ortaya çıkmış ve zaman içinde yaygınlaşmış bir anlayıştır. Halk kitlelerinin olağanüstülüklere karşı bir meyli vardır. Allah’ın veli kullarına zaman zaman bağışladığı bazı olağanüstü haller de bu yüzden halkın dikkatini toplamış sonunda evliya kavramı keramet ile neredeyse özdeşleşecek duruma gelmiştir.

Kur’ân’ımız ise bu âyetlerde evliyayı daha farklı bir şekilde tanımlıyor ve onların “iman eden ve takvâya sarılan kimseler” olduklarını bildiriyor. Böylece evliya olarak anılabilecek kimsede iki özellik arıyor:

(1) iman

(2) takvâ.

Bu özelliklerden imanın ne olduğunu biliyoruz. Takvâya gelince:

Genel anlamıyla “korunmak sakınmak” şeklinde tanımlayabileceğimiz bu sözcük bir Kur’ân kavramı olarak “Allah’ın buyruk ve yasaklarına karşı gelmekten kaçınmak bu suretle kendi davranışlarının kötü sonuçlarından korunmak” anlamını ifade etmektedir.

Kur’ân’da takvâ sahiplerini tanımlayan âyetler de vardır. Bu âyetler çeşitli seviyelerdeki takvâ mertebelerini ifade ederler. Meselâ Bakara Sûresinin 2-4. âyetleri takvâ sahiplerini “iman eden namaz kılan ve zekât veren kimseler” olarak tanımlarken Âl-i İmrân Sûresinin 133-135. âyetlerinde bu özelliklere şunlar da eklenmiştir:

- bollukta olduğu gibi darlıkta da Allah için harcamak

- öfkesini yutmak

- insanları bağışlamak

- günahta ısrar etmeyip Allah’tan bağışlama istemek.

Daha başka âyetlerde takvâ sahiplerinin bunlardan başka özellikleri de sayılmaktadır. Bu farklı tanımlar farklı takvâ mertebelerini farklı takvâ mertebeleri de Allah dostlarının farklı mertebelerini ifade etmektedir. Namazını kılan zekâtını veren kimse Rabbinin emirlerine uymak suretiyle korunmuş takvâya sarılmış bir kimsedir. Ama zekâtını verdikten başka darlıkta da bağışlayabilen kimse bunun daha da ötesine geçmiş daha üst seviyede bir takvâya erişmiş demektir. Buna bir de öfkesini yutmak insanları bağışlamak gibi üstün ahlâk özelliklerini ekleyebilen kimsenin takvâsı ise hiç şüphe yok ki daha da üst bir seviyededir.

Takvâda mertebeler bulunduğuna göre takvâ sahibi olmak anlamına gelen “evliyalıkta” da mertebelerin bulunması gerekir. Onun için “Takvâya sarılsam ben de evliya olur muyum?” sorusuna verilecek cevap “Evet” olacaktır. Ancak bu bizim de bir Abdülkadir Geylânî olduğumuz anlamına gelmez. İman eden ve Allah’ın buyruk ve yasaklarına elinden geldiğince uymaya çalışan kimse elbette ki Allah’ın dostları arasındadır ve bu âyetin müjdesinden elbette bir paya sahiptir. Bir filiz de koca bir çınar ağacı da aynı mahiyete sahip olmakla birlikte o mahiyetten eşit paya sahip değillerdir. Bir avuç deniz suyu ile koca bir deniz arasında da mahiyet birliğiyle birlikte pek büyük bir “mertebe” farkı vardır. İnsanın da eline geçecek olan kendi çalışmasının karşılığıdır; ne kadar çok çalışır ve takvâda ne kadar ileri giderse Allah dostluğunda da o kadar yükselmiş olacaktır. Yalnız şu kadarını bilelim:

İman sahibi olduktan ve takvâdan da bir payımız bulunduktan sonra âyetin tanımına göre biz de Allah dostları arasındayız demektir.
Hanedan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
evliya, evliya nedir, nedir


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:24.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner