Ruhani  

Go Back   Ruhani > Gizli İlimler > Havas Bölümü Soru ve Yardım İstekleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 12-07-2013, 02:56   #1 (permalink)

 
zeinarda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üyelik tarihi: Oct 2012


Mesajlar: 1.884
Konular: 657

Karma Puanı: 2

Standart Riyazat ve Halvet Nedir?

Riyazetin gerçek anlamı Zühd ve takva maksadıyla dünya zevklerinden kaçınma ve nefsin isteklerini yenmeye çalışmadır.


Tasavvufi hal ve makamları elde etmek için harcanan sürekli ve düzenli çabalara mücahede ve riyazet denir.



Riyazet daha ziyade, nefsin arzularına karşı koymak; mücahede ise Ahlâk değişmesini sağlamak demektir.


Riyazet ve mücahede yolu tasfiye yoludur. Bu yolda olanlar gerek hak, gerekse halk ile olan muamelelerinde sadakât üzere olurlar. Çünkü bu yol ebrâr*yoludur.


İnsanın dünyaya bağlı bütün eğilimlerinden sıyrılması, kendini Allah'a adaması anlamına gelen riyazetin amacı, insan nefsini eğitmek, Allah sevgisi dışında kalan bütün istekleri yok etmektir.



Allah'tan başka bir şey düşünmemek, daima zikir ve ibadetle meşgul olmaktır. Netice olarak riyazet, genellikle takva ve vera; doğruluk; keşf ve ilham sahibi olmak için yapılır....



Demek ki riyazetin gerçek amacı hiçbir zaman cinlerle irtibata geçmek için değildir. Tersine İlahi yakınlığı elde etmektir asıl olanda budur.



Riyazetlerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta daha önce amel ve taat yapmamış şahısların bazı hususiyetleri elde etmek için girdikleri birkaç günlük riyazetlerde tehlikeye düşme ihtimallerinin olmaları ve muvaffak olamamalarının en büyük sebebi riyazetlerde belli bir ilim ve amel birikiminden sonra riyazete girmemeleri ve dinin edebine uygun riyazeti uygulamamalarıdır.



Bilinmeli ki Şeriat edebine Rasulullah Sallahu Aleyhi ve Selemin sünnetine uygun olmayan bir halvet ve riyazet enfazla nefiste bir iç temizliği ve Hint fakirlerinde olduğu gibi şeytanın ilhamını ve kandırmasını kazandırmak ve ahretten nasibi kesmekten başka bir şey değildir.



Şeytan Ona iyi ve güzel gibi bir çok sonu kötü olan şeyleri süslü gösterir. Nitekim ayetlerde:

Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar.” (Neml 24)



Şeytan onlara (birçok) vaadde bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaadde bulunuyor. (Nisa 120)


“Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi? ” (Yasin 60) buyurulur.


Demek ki Riyazetlerde hasıl olabilecek harikulade şeylerde mesela ilerde olacak şeylerin kendisine belli olması bunu bilmesi gibi durumlarda kişi bunları İlahi ikramlar sayacak ve nefsine mal etmeyecek yaptığı ameli görmeyecek ve asıl olan şeyin dinde istikamet olduğunu bilecek.



Keşfen gelen bilgilerin doğruluğunu Kurana ve Sünnete arz edecek eğer onlara uyuyorsa kabul edecek. Tersi bir durum da ise dinin edep ve ölçülerine riayet etmezse kişi böyle harikulade şeyler yaşadığında onun Haktan daha çok sapacağına uzaklaşmasına nefsine ve şeytana aldanmasına insanları küçük görmesine sebep olacak ve bu halde devam ede, ede sonunda İslam dairesinden bile çıkacak ibadetlerden maksadın sadece Allahı (c.c) zikretmek olduğunu zannedecek Rasülüllah Sallahu Aleyhi ve selleme Mutaabatı uymayı bile terk edecek Ve sapıtacak Rabbim muhafaza buyursun.



Evet Sufilerin ve Havass Alimlerinin Riyazet ve Halvette genel de kırk gün bulunmaları ve ölçü edinmelerinin sebebine gelince Rasulullah Sallahu Aleyhi ve Sellemin:

“Kim kırk gün Allah için İhlasla amel ederse kalbinden diline doğru Hikmet pınarları fışkırır buyurması ve benzer hadislerdir. (Ebu Nuaym Hilye 5,189.Acluni Keşful Hafa 2-224 Hads.no:2361)


Kuranda da Allah Teala Musa Aleyhisselamın kıssasını anlatırken Kırk günü özellikle zikretmiş ve:


“ Mûsâ’ya otuz gece süre belirledik, buna on (gece) daha kattık. Böylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı. (Araf 142) Buyurmuştur.


Tenhada oruçla ibadet ve taatle meşgul olmaya bu ayet teşvik etmiş ve bir sırra işaret etmiştir midenin aç kalması ( Manevi terbiye ve Terakkide) büyük bir esastır. Nitekim Hz. Musa Aleyhisselam da Allah Teala (c.c) ile bu kırk günün sonunda Vasıtasız konuşmuş ve Kelimullah Vasfı ile vasıflanmıştır.


Arifler bu kırk günde Allah Tela ile kulun kalbi arasında bulanan perdelerin her gün birinin kalkacağını ve kırk günün sonunda kurbiyetin hasıl olacağını zikreder. Tabi bunda daha nice rabbimizin ve dilediği kullarının bildiği Hikmetler ve sırlar vardır......
zeinarda isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-07-2013, 13:59   #2 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: May 2013


Mesajlar: 287
Konular: 6

Karma Puanı: 2

Standart

emeğine sağlık abla çok faydalı bilgiler teşekkürler
zeytınn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-11-2014, 06:08   #3 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Feb 2014


Mesajlar: 30
Konular: 7

Karma Puanı: 2

Standart

Allah razı olsun
El Müntehabatu Min Ulumil Havas - hkerrar
Ebabil isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-11-2014, 06:42   #4 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Feb 2014


Mesajlar: 29
Konular: 1

Karma Puanı: 2

Standart

Alıntı:
Ebabil Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah razı olsun
El Müntehabatu Min Ulumil Havas - hkerrar
Kitabında nerden alıntı yaptığını yazmış mı sayın h. kerrar.

Yazmamışsa etik olarak doğru bulmuyorum.

Hak Sever isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-11-2014, 06:44   #5 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Feb 2014


Mesajlar: 30
Konular: 7

Karma Puanı: 2

Standart

Alıntı:
Hak Sever Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kitabında nerden alıntı yaptığını yazmış mı sayın h. kerrar.

Yazmamışsa etik olarak doğru bulmuyorum.

kişisel fikriniz sizi bağlar kardesım. Resmi kayıtlarda geçen isimlere saygılı olmanızı tavsiye edebılırım sadece.

---------------

ha birde eklemek ıstedım. kaynak acıklanıyorsa asıl yazarın yazmıs oldugu bolumu atlamayın lutfen Hak Sever kardes.

Demek ki riyazetin gerçek amacı hiçbir zaman cinlerle irtibata geçmek için değildir. Tersine İlahi yakınlığı elde etmektir asıl olanda budur.

burdan sonrası onemlı...


















__________________

Benim istediğimi Allah (c.c.) istemiyorsa konu kapanmıştır...!

Şah-ı Nakş-i Bend
: "Ey alemlerin elini tutucu. Sen benim elimi tut ki, sana el tutucu desinler." dedim.
Hz. Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (KSA) şöyle devam etti: Ey alemlerin nakşını tutucu. Sen benim nakşımı tut ki, sana Nakş-ı bend desinler.

Abdurrahim Reyhan (K.S.): Bizi anlamayanlar da olacak. Bizi sevmeyenlerde olacak.
Ama biz, bizi anlamayanları da anlamaya, bizi sevmeyenleri de sevmeye mecburuz.
Ebabil isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-11-2014, 08:22   #6 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Feb 2014


Mesajlar: 29
Konular: 1

Karma Puanı: 2

Standart

Alıntı:
Ebabil Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
kişisel fikriniz sizi bağlar kardesım. Resmi kayıtlarda geçen isimlere saygılı olmanızı tavsiye edebılırım sadece.

---------------

ha birde eklemek ıstedım. kaynak acıklanıyorsa asıl yazarın yazmıs oldugu bolumu atlamayın lutfen Hak Sever kardes.

Demek ki riyazetin gerçek amacı hiçbir zaman cinlerle irtibata geçmek için değildir. Tersine İlahi yakınlığı elde etmektir asıl olanda budur.

burdan sonrası onemlı...
Gerçekler toplumu bağlar, tarafsızlık ve gerçekçilik toplumda aadalet ve dengeyi sağlar.
Atlanılan bölüm yok, reklam olmasın diye alıntı yapılan yerin adı gizlendi. Resmi kayıtlarda geçen isimler istiyorlarsa mahkemeye başvurabilirler, neyle suçlayacaklar. yazdığı konunun aynısını daha önce tarihlerde başkası tarafından yayınlanmış buldum, alıntı yaptığı yeri kendisi bahsetmişmi merak ettim. Kendisi bahsetmediyse doğru bulmuyorum dedim. Bununlamı suçlayacak sayın ebabil, lütfen sizi gerçekliğe ve insan haklarına saygıya davet ediyorum.
Hak Sever isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-11-2014, 08:31   #7 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Feb 2014


Mesajlar: 30
Konular: 7

Karma Puanı: 2

Standart

Bu forumda tartısma ortamına gırmek ıstemıyoruz hak sever kardes. lakin resımde vermıs oldugunuz bolumun altında en az resımdekının ıkı mıslı acıklama yapılmıs. Gerceklerı gorebılmek guzeldır


















__________________

Benim istediğimi Allah (c.c.) istemiyorsa konu kapanmıştır...!

Şah-ı Nakş-i Bend
: "Ey alemlerin elini tutucu. Sen benim elimi tut ki, sana el tutucu desinler." dedim.
Hz. Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (KSA) şöyle devam etti: Ey alemlerin nakşını tutucu. Sen benim nakşımı tut ki, sana Nakş-ı bend desinler.

Abdurrahim Reyhan (K.S.): Bizi anlamayanlar da olacak. Bizi sevmeyenlerde olacak.
Ama biz, bizi anlamayanları da anlamaya, bizi sevmeyenleri de sevmeye mecburuz.
Ebabil isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-11-2014, 09:10   #8 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Feb 2014


Mesajlar: 29
Konular: 1

Karma Puanı: 2

Standart

Sayın Ebabil zaten tartışma zaten olmaz, biz kendimize yakıştırmayız.
Görebilmek güzeldir lafınıza mütemadiyen size gösterebilmek amacı ile ekliyorum. Biliyorsunuz arife tarif gerekmez, farkettim ki konuyu eksik almamdaki sebebin ariflere hitaben yazdığım bir cevap olduğunu görememektesiniz.
Resimlerden görüldüğü üzere bu konu böyle sonuna kadar aynı gider
Saygılarımla






Hak Sever isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-11-2014, 09:24   #9 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Feb 2014


Mesajlar: 30
Konular: 7

Karma Puanı: 2

Standart

Biliyorsunuz arife tarif gerekmez, farkettim ki konuyu eksik almamdaki sebebin ariflere hitaben yazdığım bir cevap olduğunu görememektesiniz.

demişsiniz hak verdim size. fazladan yazdıgım cumleyı aradan cıkarıyorum. net olarak yazayım.



lakin resımde vermıs oldugunuz bolumun altında en az resımdekının ıkı mıslı acıklama yapılmıs. Gerceklerı gorebılmek guzeldır.




















__________________

Benim istediğimi Allah (c.c.) istemiyorsa konu kapanmıştır...!

Şah-ı Nakş-i Bend
: "Ey alemlerin elini tutucu. Sen benim elimi tut ki, sana el tutucu desinler." dedim.
Hz. Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (KSA) şöyle devam etti: Ey alemlerin nakşını tutucu. Sen benim nakşımı tut ki, sana Nakş-ı bend desinler.

Abdurrahim Reyhan (K.S.): Bizi anlamayanlar da olacak. Bizi sevmeyenlerde olacak.
Ama biz, bizi anlamayanları da anlamaya, bizi sevmeyenleri de sevmeye mecburuz.
Ebabil isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-11-2014, 15:07   #10 (permalink)

Avatar Yok
 

Üyelik tarihi: Feb 2014


Mesajlar: 29
Konular: 1

Karma Puanı: 2

Standart

Sayın ebabil görebilmek gözle olur ki hala bu aşamadasınız. Birde akılla olan vardır. Bir konu nasıl çoğaltılır ben size kısaca izah ediyorum inşallah anlarsınız. Önce tek yerden alıntı yapmazsınız, üğç beş yerden alıntı yaparsınız ve bunları harmanlarsınız konu çoğalır. İkincisi asıl olan konuya ihanet eder içine kendi fikirlerinizi enjekte edersiniz konu çoğalır. Üçüncüsü sadece iim benzerliğinden yada kelime benzerliğinden yada anlam benzerliğinden alakasız şeyleri eklersiniz konu çoğalır. Mesela bakara 102 ayetiyle vurgulanan büyü ve sihir olayını ayetlerle çoğaltalım.

"Onlar, Süleyman'ın hükümranlığı hakkında şeytanların uydurup söylediklerine uydular. Gerçek şu ki Süleyman kâfir olmadı, fakat şeytanlar kâfir oldular; çünkü insanlara sihri, Bâbil'de iki meleğe, Hârût'ia Mârufa indirileni öğretiyorlardı. Halbuki bu iki melek, "Biz ancak imtihan vasıtasıyız; sakın küfre sapma!" demedikçe hiç kimseye bilgi vermezlerdi. Fakat on*lar bu iki melekten, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa Allah'ın izni olmadıkça onunla hiç kimseye zarar veremezlerdi. Yine de ken*dilerine fayda sağlayanı değil zarar vereni öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu (sihri) satın alan kimsenin âhiretten nasibi olmadığını çok iyi biliyorlar*dı. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür, bir bilselerdi! " ( Bakara 102 )

Hemen benzerliklerden şeytanla ilgili ayetler bulup ekliyoruz, aşağıdaki ayetleri sizin nefsin mertebeleri adlı konuda bahsettiğiniz ayetlerdir, hemen o konudan bu konuya çekiyoruz.


Gerçek şu ki; şeytanın, inanan ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hâkimiyeti yoktur.
Şeytanın hâkimiyeti, sadece onu dost edinenler ve Allah’a ortak koşanlar üzerindedir. Nahl 99-100


Bakın sayın ebabil ne güzel uydu, hemde konu çoğaldı, burda hz süleymanın ravb'bine inanan ve tevekkül sahibi şeytanlara uymayan insan olduğu ayetlerle vurgulanmış oldu. Diğerlerinin şeytanı dost edine binsanlar olduğu için şeytanların üzerlerine hakim olduğunu, ve bu insanların gerçekte hz süleymanın yolunda gitmeye çalışan dindarlar olduğu açığa çıkmış oldu. Demekki şeytana dost olan dindarlar şeytanın oyuncağı olarak türlü gizli ilimler öğrenebilmekte şeytanlardan. Ama rüya yolu ile, ama ilham ile. ( Ateşstler süleyman peygambere niye inanasın, bakara 102 de bahsedilen kendi zamanının inanları ve biat edenleri, aynı said nursi ile kaldırılan tarikatlerin devam edenleri gibi )
Buna birde hadisi şerif eklersek

Hz. Peygamber'in (s.a.v.) yanında otururken önüne bir çizgi çizdi ve "İşte böyle; bu, Yüce Allah'ın yoludur." buyurdu. Sonra bu çizginin sağına iki çizgi, soluna iki çizgi çizdi ve "Bunlar da şeytanın yollarıdır." buyurdu. Ardından elini ortadaki çizginin üzerine koydu ve şu ayeti okudu:

"Dosdoğru yoluma uyun. Sizi Allah yolundan ayrı düşürecek yollara sapmayın. Allah, size bunları, sakınasınız diye tavsiye etmektedir." (Enam, 6/153)



Bu çizilen üç çizgiden solda olan eksik olanlar riayet etmeyenler, uymayanlardır, sağda olanlar ise aşırı gidenlerdir. Yani dinde aşırı gidenler.

Ayetler süslendiği için yazılmış güzel bir dini yazı oldu değilmi sayın ebabil. İçinde ayet olduğu için kimse karşıda çıkamaz. Bakın nasıl çoğaldı konu.
Sayın ebabil zehirin içinde ekmek olması zehri masum kılmaz. önemli olan ekmeğin dışında zehir olmasıdır. Bir yazıyı ayet ve hadilerle süslemek alimlik değildir. Ordan burdan alıntı toplamakda alimlik değildir. Bu sadece kandırmacadır, hocalık değildir bizce.
Hak Sever isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
riyazat halvet

Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


gizli ilimler gizli ilim
Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:29.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan Ruhani.Net Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Ruhani.Net hakkında yapılacak tüm Hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Ruhani.Net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır. her yürlü sorunlar için email ; ruhaninet@gmail.com
sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort eporner