Ruhani

Ruhani (https://www.ruhani.net/)
-   Durugörü (https://www.ruhani.net/durugoru/)
-   -   Aklınıza Gelen Şey, Rahmani mi Şeytani mi; Anlamak İster misiniz? (https://www.ruhani.net/durugoru/2740-akliniza-gelen-sey-rahmani-mi-seytani-mi-anlamak-ister-misiniz.html)

Başak 10-16-2012 23:52

Aklınıza Gelen Şey, Rahmani mi Şeytani mi; Anlamak İster misiniz?
 
Aklınıza gelen şey Rahmani mi şeytani mi, anlamak ister misiniz?

"İsteriz!" diyorsaniz size soracağım soru şudur:

Aklınıza gelen şey, aşk ve şevkinizi artırıyor mu, azaltıyor mu?

Tespiti gereken konu budur.

Diyelim ki, hayatınızda bazen siyah noktalar oluşmuş, günah kirlenmelerine maruz kalmışsınız. Bu manevi kirlenmeler sizi üzüyor, vicdanen azap çekiyor olabilirsiniz. Hatta olmalısınız da... Hayat yolculuguna çıkan insanın yolda bazen ayağı sürcüp düşmesi kaçınılmazdır. Sokakta lağım patlamışsa siz de hedefinize doğru bu sokakta yürümeye mecbursanız mutlaka kirli suların sıçramasına maruz kalacaksınız

Burada mühim olan tuzağa düşmemektir!..

Tuzağa nasıl mı düşülür?..

Şeytan hassas insana işte böyle ayak sürcme sırasında, manevi kirlenme devresinde yaklaşır, doğru düşünce telkin ediyormuş gibi aklına, kalbine, hayaline vesvese vermeye başlar.

Der ki:

-Görüyorsun ya, İslami hayat yaşayıp hizmetlerde bulunmak bu zamanda, bu yaşta, hele senin gibi günahkârlar için kolay değildir. O, seçkin kimselerin işidir. Sen kim İslami hayat ve hizmet kim? Bekle, yaşın başın biraz daha ilerleyip olgunlaşasın. Ortam müsait duruma gelsin. Senin gibileri tutunamaz bu hayatta ve bu ortamda... Çivisi çıkmış dünyayı sen mi düzelteceksin? Şimdilik hayatını yaşa. Hem böyle günahlara maruz kalacaksın, sürcüp düşeceksin, hem de dinî hayatta israr edecek, hizmet etme azminde ve kararında olacaksın. Olmaz boyle tutarsızlıklar!..

İşte şeytanın tuzağına düşmek üzere olduğun anlardır bu duygu ve düşüncelerin kalbine, gönlüne, hayaline hücum ettiği anlar. Tam bir şeytani telkinin istilasına maruz kalma hali!..

Nereden mi belli bu düşüncelerin şeytani telkin ve düşünceler olduğu?

Çünkü kalbe, hayale gelen bir düşünce seni İslami hayattan uzaklaşmaya teşvik ediyorsa hiç şüphen olmasın şeytani telkindir. Rahmani ilham değildir!

Fikir gibi gorünen şeyin Rahmani ilham mı?, yoksa şeytani telkin mi olduğunu anlamanız pek kolay ve çok mümkündür bu ölçü ile... Terazi elinizde, ölçü gönlünüzdedir...

Eğer gelen düşünce Rahmani olsaydi sizi İslami hayattan soğutmayacak, daha da ileriye gitmenizi, daha çok ibadet edip hizmette bulunmanızı telkin ederek diyecekti ki:

-Evet, bazen ayağım sürçüyor, düşüyorum, manen kirlendiğim anlar, devreler oluyor; böylece sırtıma günah kamburları yüklenmiş oluyorum. Ama bunun çaresi, İslami hayat ve hizmetten büsbütün uzaklaşarak kambur üstüne kambur yüklenmek değildir. Çünkü İslami hayat ve hizmetten soğuyup uzaklaşmak, maruz kaldığım günahı azaltmaz, aksine daha da artırır. Halbuki, dinî hayatta daha da derinleşmeli, daha cok sevap kazanmak, daha çok hizmet etmeliyim ki, maruz kaldığım günahların etkisini azaltayım, bir günaha bir çok sevapla karşı koyarak affımı sağlayayım.

Böyle davranmakla maruz kalınan bunca günahın vebalinden kurtulmak kabil mi?

Hiç şüpheniz olmasın. Başka çıkar yolunuz da yoktur zaten... İsterseniz Hud Sûresi'ndeki 114. ayeti hatırlayınız.

Rabbimiz şöyle buyuruyor:

-Namazlarınızı kılınız, iyiliklerinizi çoğaltınız. Çünkü çoğalan iyilikler azınlıkta kalan günahları silip, yok eder...

Evet, çoğalan sevaplar azınlıkta kalan günahları silip yok eder, etkisiz hale getirebilir. Nitekim bu ayetin tefsiri olan hadise de baktığımızda su ikaz ve müjdeyi görmekteyiz.

Efendimiz buyuruyor ki:

-Nerede olursan ol, ne durumda olursan ol Allah'tan korkmaya devam et! Her günahın arkasından onu silip yok edecek bir çok sevabı sırala ki, çoğalan sevaplar azınlıkta kalan günahları silip yok etsin!..

Öyle ise, hayat yolculuğumuz boyunca maruz kaldığımız ayak sürçmeleri, manevi kirlenmeler bize şevksizlik vermemeli, istikametli yolculuğumuzdan alıkoymamalıdır. Bilmeliyiz ki, şevksizlik ve ümitsizlik veren düşünce Rahmani değil şeytanidir. Tam aksine: "Sevaplar günahları giderir. Bir günahı bir çok sevapla silip yok etmeliyiz!" diye düşünerek daha çok sevap kazanmaya yönelmeli, İslami hayatta daha da derinleşme aşk ve şevkine girmeli ki, ayetin, hadisin kurtarıcı ikazına kulak vermiş, şeytanın ümitsizlik telkin eden tuzağına düşmemiş olalım... Bence bu Rahmani mi?, şeytani mi? incelemesi düşünmeye değer bir olay!..


Tüm Zamanlar GMT +4.5 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:28.

Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0