11-05-2012, 10:00 | #1 (permalink) |
Üyelik tarihi: Oct 2012
Mesajlar: 290
Konular: 111
Karma Puanı: 2
|
Ruh Nasıl Çağrılır?
Ruh; insana hayat veren ve onu düşünen, anlayan, idrak eden bir kişi haline sokan maddi olmayan, ölümsüz varlık. İnsanlık tarihinin belki de ilk dönemlerine kadar uzanan ve insanları üzerinde düşündürmeye sevkeden ruh.
Ruh hakkında ayet ve hadisler dışında ileri sürülen bütün görüşler kabule ve redde açıktır. Çünkü mutlak bilgi anlamında bir bağlayıcılıkları yoktur. "Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir."(Isra Suresi 85) ayetindeki ruhtan, insanı canlı kılan ruhun kastedilmediğini ve dolayısıyla, insanın ruhu hakkında alimlerin konuşmalarının caiz olduğunu ileri sürenlerin, ruh hakkında ortaya koymuş oldukları görüşler, hiçbir zaman ruhun mahiyetinin gerçekliği hakkında ne tatmin edici olmuştur ve ne de aklın ve hayalin ürünü olmaktan ileri gitmişlerdir. Çünkü bilgi verilmeyen konu, tamamıyla gayb alemiyle ilgilidir ve gayba dair bilgileri de Allah'tan başka kimsenin bilmesi söz konusu değildir. Ruh çağırma ruhun varlığını kabul eden faskat hakkında sapık ve gerçek dışı bir anlayışa sahip olan kimseler, ölmüş insanların ruhlarıyla irtibat kurulabileceğini ve böylece, gayb aleminden bilgi alınabileceğini ileri sürmüşlerdir. Bu kimseler düzenlemiş oldukları ruh çağırma seanslarıyla insanları kandırmakta ve onların cehaletlerinden istifade ederek menfaat elde etmektedirler. Ruh, Allah Teala'nın emrinde ve denetiminde olan bir varlıktır. Onun insanlar tarafından çağrılıp bazı istekler yerine getirmesinin mümkün olduğuna inanmanın hiç bir dayanağı yoktur. Peki İslamdan önce ve hala İslam dışındaki inanışlarla başlayalım ruh hakkında bilinenlere, bilindi sanılanlara. Ruh Hakkında İslam Dışı İnançlar Eski Mısır ve Çinliler ikili ruh inancına sahiptiler. Mısırlılar, ölümden sonra bir ruhun cesedin yanında kaldığına, diğerinin ise ölüler diyarına gittiğine inanırlardı. Çinliler, insanın ölümüyle birlikte kaybolan bir ruhu yanınd ölümden sonrada yaşayan ve kendisine tapınılması gereken üstün bir ruhun (Hun) varlığına inanmaktaydılar. Yunan felsefesinde ruh kavramının içerdiği anlam, dönmelere ve felsefi akımlara göre değişmiştir. Epikuruscular ruhun beden gibi atomlardan meydana geldiğini ileri sürerlerken, Platoncular ise, ruhu ilahlarla soy birliğine sahip, madde ve cisimden soyut bir tözsel ilke olarak kabul ediyorlardı. Hristiyanlıktaki ruh anlayışı, antik batının putperest etkisiyle vahiy gerçeğinden farklı bir platforma oturtulmuştur. Mesela, Allah bir ruh olarak telakki edilir ve Ruhul Kudüs (Cebrail), teslis inacının bir unsuru olarak Allah'a şirk koşulur. Öte taraftan, insanlara ait ruhlar konusunda da bir takım gerçek dışı ve mesnetsiz iddialar ortaya atılmıştır. Misal olarak vermek gerekirse, İncil'de "Ruh, rüzgar gibi, istediği yere eser. Rab ile birleşen onunla bir ruh olur" (P.Janet G.Seallies, 148) Bazı dinlerde, ölümsüz olan ruhların bir beden den başka bir bedene geçtiğine inanılmaktadır. Ruh göçü (Reenkarnasyon) denilen bu inanışa göre, ölen bir kimsenin ruhu tekrar bir bedenle dünyaya döner ve bu sonsuza dek böyle sürer. Hint inançlarında yer etmiş bu düşünce Mısurda da yaygındı. Anmtik Yunan filozoflarından Pyhtagoras, ruj göçüne inanmakta, Platon ise bilginin önceki yaşamdan kalan bir birikim olduğu iddiasını desteklemek için ruh göçünü delil olarak ileri sürmekteydi. Mutlu olmak istiyorsak, hayatın cisimde değil, ruhta olduğuna inamalıyız. (Tolstoy) Bizi şartlardan çok, ruh yapımız mutlu kılar. (Voltaire) Ruhu öldürmek, cismi öldürmekten daha büyük bir cinayettir. (Gerhart Hauptmann) İnsan ruha bakmalı, güzel bir vücutta güzel bir ruh olmazsa neye yarar. (Euripidies) Gören, duyan yalnız ruhtur, geri kalan herşey sessiz ve sağırdır. (Epicharm) Ruhun da vücut gibi ihtiyaçları vardır. (Rousseau) Basit bir ruh mutluluklarla övünür, felaketlerle de yere serilir. (Epicure) Kur'an-ı Kerim'de Ruh Allah Teala, Hz.Adem'le başlayıp Hz.Muhammed (s.a.s) ile son bulan vahiy süreci içersinde insan oğluna bir çok gaybi meselede bilgilendirmiştir. Madde dışı aleme dair bilgilerden sağlıklı ve güvenilir olanı sadece Allah'ın peygamberleri aracılığıyla insanlara ulaştırmış olduğu bilgilerdir. Kur'an-ı Kerim'de ruh kelimesi değişik bir kaç anlamda kullanılmıştır. 1)Allah Teala, Hz.adem (a.s.)'ın cesedini topraktan şekillendirdikten sonra ona kendi ruhundan üflemiş ve böylece Adem (a.s.) hayat kazanmıştır. Yine insanı ana rahminde yarattıktan sonra, ona kendi ruhundan üflemiş ve onu ruh sahibi bir insan haline getirmiştir.
Zamanımızda, bazı kimseler arasında, ruh çağırma ve ruhlarla temas kurma özentisi mevcuttur. Derinliğine İslami bilgisi bulunmayan hayal sahiplerinin saplanıp kaldığı bir özentidir. Bu moda bize Batı'dan gelmiştir. Ruh Nasıl Çağrılır? Kimi bir masanın etrafına toplanıyor, alfabe harfleri yazılmış bir kağıdı masa camının altına yerleştirip camın üzerine bir fincan koyuyor, fincanın üzerinede parmaklarını temas ettiriyor. Buna da Kur'an-ı Kerimi alet ediliyor bazı sürelerde okunuyor ve böylece sözüm ona ruh çağrılmış olunuyor. Kimi de medyum aracılığıyla kah babasının kah dedesinin ruhunu çağırıp, geçmişten gelecekten sorular sorulup, sözüm ona keyifli epeyide heycanlı dakikalar geçirmkteymişler. Kim zaman bir şair kimi zaman da sözüm ona bir velinin ruhu çağırılır bu seanslarda. Evet, çağın bir çok manevi hastalığından biride ruh çağırmadır. Çağrıya uyanın ruh olduğu sanılmakta, şeytan olduğunun hiç farkına varılmamaktadır. Bir kimsenin rüyada ihtilamına sebep olan hayal, hakikatte şeytanın ta kendisidir. Nârı Nur sanma ateş yakar Cini cân sanma şeytan çarpar Ruh Çağırmanın Aslı Nedir? İşin esası şudur: İblis, yeni dünyaya gelen insanoğlunu saptırmak için emrindeki şeytanlardan birini tayin eder. Bu habis ruh o kişiden ölene kadar ayrılmaz, her durumda onu zarara sokmak ister. Cenab-ı Hak da o kulunu, şeytanların zararından korumak için koruyucu melekler tahsis eder. Ölüm vaki olunca melekler âlam-i melekût'a, rûh Berzah âlemine döner. Şeytan ise burada kalır. Berzah alemine göçeden ruh, bir kâfirin ruhu ise müebbed hapse mahkumdur. Berzah Cehennemindedir. Müminlerin avamının ruhları ise, muayyen gün ve zamanlarda, izne bağlı olarak çıkabilmektedirler. Peygamberlerin ve velilerin ruhları ise, serbesttirler, fakat onları getirmek medyumun haddi değildir. |
Etiketler |
ruh çağırma |
|
|